Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2016/8845 Esas 2016/8436 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/8845
Karar No: 2016/8436

Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2016/8845 Esas 2016/8436 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, nitelikli cinsel saldırı suçundan yargılanmıştır. İstanbul 5. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen hüküm, Daire tarafından onanmıştır. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı üzerine dosya incelenerek, onama yönündeki karar usul ve kanuna uygun bulunmuş ve itiraz reddedilmiştir. Dosya Yargıtay Birinci Başkanlığı'na gönderilerek, Yargıtay Ceza Genel Kurulu tarafından incelenmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na tevdi edilmiştir. Kararın bir kopyası da mahkemeye gönderilmiştir.

5271 sayılı CMK'nın 308. maddesine eklenen iki ve üçüncü fıkraları uyarınca itirazın Yargıtay Ceza Genel Kurulu tarafından incelenmesi gerektiği hükmedilmiştir.

Kanun maddeleri: 5271 sayılı CMK'nın 308. maddesi ve 6352 sayılı Kanun'un 99. maddesi.
14. Ceza Dairesi         2016/8845 E.  ,  2016/8436 K.

    "İçtihat Metni"

    Sanık ... hakkında nitelikli cinsel saldırı suçundan yapılan yargılama sonunda; atılı suçtan mahkûmiyetine dair İstanbul 5. Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 23.09.2014 gün ve 2013/122 Esas, 2014/318 Karar sayılı hükmün sanık müdafileri ile O Yer Cumhuriyet Savcısı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 23.03.2016 gün ve 2015/8912 Esas, 2016/2851 Karar sayılı ilamı ile onama yönündeki kararına karşı, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 13.06.2016 gün ve 2015/15473 sayılı itiraznamesi ile 5271 sayılı CMK"nın 308. maddesinin iki ve üçüncü fıkraları gereğince itiraz etmesi üzerine dosya Daireye gönderilmekle incelenerek gereği düşünüldü:
    Dairemizin 23.03.2016 gün ve 2015/8912 Esas, 2016/2851 Karar sayılı ilamı ile onama yönündeki kararı usul ve kanuna uygun bulunduğundan, itiraz yerinde görülmediğinden REDDİNE, 6352 sayılı Kanunun 99. maddesiyle 5271 sayılı CMK"nın 308. maddesine eklenen iki ve üçüncü fıkralar uyarınca itirazın Yargıtay Ceza Genel Kurulunca incelenmesi için dosyanın Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 12.12.2016 tarihinde üyeler ... ile ...’ün karşı oyları ve oyçokluğuyla karar verildi.

    KARŞI OY

    Mağdurenin, duçar olduğu vajinismus hastalığının tedavisi için kardeşinin tavsiyesiyle sanık doktora başvurduğu, sanık tarafından müşteki ve eşinin hastalığın tedavisi ile ilgili olarak bilgilendirildiği, bu kapsamda Kegel Egzersizleri denilen ve vücuda parmak ve dilatör (vibratör) sokmayı kapsayan egzersizlerin de anlatıldığı, müşteki ve eşinin kabul etmesi üzerine tedaviye başlandığı, tedavi sırasında değişik büyüklükte dilatörler kullanıldığı anlaşılmıştır.
    Sanığın, son uygulama sırasında müşteki fark etmeden vibratörü çıkarıp cinsel organını müştekinin vajinasına soktuğu ve şikayetçinin adeta hipnotize olmuş gibi karşı koyamadığı, sanığın peçeteye boşaldığı müşteki tarafından iddia edilmiştir.
    Olaydan sonra alınan ve farklılık arz eden genital raporlardaki bulguların penis veya sair cisim sokulması suretiyle meydana gelebileceği yönündeki Adli Tıp Raporu, müştekinin sütyeninde tespit edilen sanığa ait DNA"nın tedavi sırasındaki bulaşmayla oluşabileceğine dair rapor içeriği, müştekinin olayı ifade şekli, iddia edilen olay öncesi, sırası, sonrası tanımladığı tutum ve davranışları dikkate alındığında klinik olarak bir hipnoz tablosu içinde bulunmadığı yönündeki Adli Tıp 6. İhtisas Kurulunun raporu, müştekinin yaşı ve sosyal durumu nazara alındığında olaydan hemen sonra şikayette bulunması yerine 6 gün geçtikten sonra şikayetçi olması, olayın adli merciilere intikalinden sonra müştekinin sanığı telefonla arayarak ısrarla görüşmek istemesi ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; sanığın nitelikli cinsel saldırı suçunu işlediğine dair şüpheden uzak delil elde edilememesi sebebiyle beraatine karar verilmesi gerektiği düşüncesiyle çoğunluk görüşüne katılmıyoruz.









    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.