Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2008/4-559
Karar No: 2008/548
Karar Tarihi: 17.09.2008

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2008/4-559 Esas 2008/548 Karar Sayılı İlamı

Hukuk Genel Kurulu         2008/4-559 E.  ,  2008/548 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İzmir 3.Asliye Ticaret Mahkemesi
    TARİHİ : 06/05/2008
    NUMARASI : 2008/235 E-2008/289 K.

    Taraflar arasındaki “Haksız eylem nedeniyle tazminat” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İzmir 3.Asliye Ticaret Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 23.12.2005 gün ve 2004/814 E, 2005/703 K sayılı kararın incelenmesi davalı M.Uğur Eronat vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 4.Hukuk Dairesi’nin 04.10.2007 gün ve 2007/6086E-11513K sayılı ilamı ile; (...Dava, haksız eylem nedeniyle tazminat istemine ilişkindir. Davacı, sahibi olduğu kamyonetin sahte kimlik ve ruhsat belgesi tanzim edilerek satılması nedeniyle uğradığı zararın tazminini istemektedir.
    Mahkemece, davalı sigorta şirketi hakkındaki davanın husumet nedeniyle reddine, diğer davalı Noter M.U..E. hakkındaki davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karar davalılardan M.U. E. tarafından temyiz edilmiştir.
    Davalı, uyuşmazlığın ticari nitelikte olmaması nedeniyle Asliye Hukuk Mahkemesinde bakılması gerektiğini belirterek esasa cevap süresi içinde iş bölümü itirazında bulunmuştur. Mahkemece bu konuda olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiştir. İş bölümü itirazı ilk itirazlardan olup 10 günlük esasa cevap süresi içinde ileri sürülmesi halinde HUMK.’un 190 ile 222 ve devamı maddeleri gereğince hadise şeklinde incelenip karar verilmesi gerekirken iş bölümü itirazı hakkında her hangi bir karar verilmeden işin esasına girilerek hüküm kurulması doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
    TEMYİZ EDEN:Davalı M..E. vekili
    HUKUK GENEL KURULU KARARI
    Hukuk Genel Kurulu’nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
    Dava, haksız eylem nedeniyle tazminat istemine ilişkindir.
    Davacı L.K. vekili dava dilekçesinde; ..plakalı çalıntı kamyonetin dava dışı H. K. (B..) tarafından davacıya satıldığını, satış sırasında aracın sahte olan plaka, ruhsat ve kayıtlarını kontrol etmeden satış işlemini yapan davalı noterin ve noterin hukuki sorumluluğunu poliçe ile güvence altına alan diğer davalı sigorta şirketinin zarardan sorumlu olduklarını, satış bedeli olan 22.631.00 YTL.nın davalılardan müştereken ve müteselsilen (Sigorta Şirketi yönünden poliçedeki limit ile bağlı kalınarak) reeskont faiziyle tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı M. U. E.cevap dilekçesinde; Uyuşmazlığın ticari nitelikte olmaması nedeniyle Asliye Hukuk Mahkemesinde bakılması gerektiğini ileri sürerek esasa cevap süresi içerisinde iş bölümü itirazında bulunmuş ve ayrıca davanın esasına ilişkin savunmasında davanın reddine karar verilmesini cevaben bildirmiştir.
    Davalı .....Anonim Türk Sigorta Şirketi vekili cevap dilekçesinde; Davalı noterin hukuki sorumluluğunun davalı sigorta şirketi tarafından güvence altına alındığını, ancak sigorta şirketinin kusuru bulunmadığını, davanın reddine karar verilmesini cevaben bildirmiştir.
    Yerel Mahkemece, kusursuz sorumluluk türlerinden olan noterin sorumluluğu kuralı gereğince araç bedeli olan ve davacının zararı olarak bilirkişilerce tespit edilen 19.000.000.000.TL. nin davalı M.Uğur’dan tahsiline; sigorta şirketi hakkındaki davada ise, bu sigorta şirketinin davacıya karşı herhangi bir sorumluluğu bulunmadığından davanın husumet nedeni ile reddine karar verilmiştir.
    Özel Daire, yukarıda açıklanan nedenlerle kararı bozmuştur.
    Yerel mahkemece direnme kararı verilmiştir.
    Türk Ticaret Kanununun 5.maddesinde; “ Aksine hüküm olmadıkça, dava olunan şeyin değerine göre Asliye Hukuk veya Sulh Hukuk Mahkemesi ticari davalara dahi bakmakla vazifelidir.
    Şu kadar ki; bir yerde ticaret mahkemesi varsa, asliye hukuk mahkemesinin vazifesi içinde bulunan ve bu kanunun 4 üncü maddesi hükmünce ticari sayılan davalarla hususi hükümler uyarınca ticaret mahkemesinde görülecek diğer işlere ticaret mahkemesinde bakılır.
    İkinci fıkrada yazılı hallerde, münhasıran iki tarafın arzularına tabi olmayan işler hariç olmak üzere, bir davanın ticari veya hukuki mahiyeti itibariyle mahkemenin iş sahasına girip girmediği yalnız iptidai itiraz şeklinde taraflarca dermeyan olunabilir. İtiraz varit görüldüğü takdirde dosya ilgili mahkemeye gönderilir; bu mahkeme davaya bakmaya mecburdur; ancak, davanın mahiyetine göre tatbiki gerekli usul ve kanun hükümlerini tatbik eder. Ticari bir davanın hukuk mahkemesi, ticari olmayan bir davanın ticaret mahkemesi tarafından görülmesi, hükmün bozulması için yalnız başına kafi bir sebep teşkil etmez.
    Vazifesizlik sebebiyle dava dilekçesinin reddi halinde yapılacak muamelelere ve bunların tabi oldukları müddetlere dair usul hükümleri, iş sahasına ait iptidai itirazın kabulü halinde de tatbik olunur.” hükmüne yer verilmiştir.
    TTK.nun 5.maddesi görev ve yetki müesseseleri dışında, birde iş bölümü (iş sahası) kavramı getirmiştir. Gerçi anılan maddenin 5/1.fıkrasında vazife (görev) sözcüğü kullanılmış ise de, III.fıkrada bu terim kullanılmayarak, iş sahası kavramına yer verilmiştir ki, böylece iş sahası adı altında düzenlenmiş olan bu müessesenin, bazı yönlerden benzerliği bulunmakla beraber, HUMK.’un görev ve yetkisinden farklı bir hukuksal yapıya sahip olduğu hemen anlaşılmaktadır. Özellikle gönderme kararlarının güttüğü amaç yönünden (ayrık durumlar hariç) kesin kararlardan olduğu ve temyiz kabiliyeti bulunmadığı yönü 24/04/1967 gün ve 1966/12 E. 1967/3 K. sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında vurgulanmak suretiyle konu berraklığa kavuşmuş bulunmaktadır.
    O halde TTK.nun 5.maddesi ile ilgili bir konuda bir yargıya, bir sonuca varırken her şeyden önce anılan madde hükmü ile gerçekleştirilmek istenen amacın gözden uzak tutulmaması, öte yandan bu hükmün amaç dışı keyfiliğe yol açacak bir uygulamaya yer vermeyecek bir yoruma tabi tutulması şarttır. Kuşku yoktur ki, karşılıklı iş sahalarına tecavüz halinde ilk itiraz ileri sürülmesinin şart olması, bu konunun yegane özelliğini teşkil etmez; ikinci özellik, davanın ilk kez arz olunduğu mahkemenin itirazı uygun görüp işin diğer bir mahkemeye gönderilmesi halinde, diğer mahkemenin bu kararla bağlı olmasıdır; yani, ikinci mahkemenin o işe bakamamazlık edememesidir (İlhan E. Postacıoğlu - Medeni Usul Hukuku Dersleri - 6. Bası - İstanbul 1975 - Sahife 140).
    Bu açıklamada da belirtildiği gibi, kendisine dosya gönderilen mahkemenin gönderme kararı ile bağlı olması, davaya bakmaya mecbur tutulması için ilk koşulun gerçekleşmesi (iş alanı ilk itirazının ileri sürülmesi) hali ile sınırlıdır.
    TTK.nun 5.maddesinin gerekçesinde de açıklandığı üzere, bu maddenin getirilmesinden amaç, aynı derecedeki asliye hukuk ve asliye ticaret mahkemeleri arasında meydana gelecek iş alanı uyuşmazlıklarını, (görev sorunu) olmaktan çıkararak bir noktada kesmek ve dava dosyalarının mahkemeler arasında dolaşarak sürüncemede kalmasına engel olmak ve davaların bir an önce sonuçlanmasını sağlamaktır. Bu nedenledir ki, anılan maddenin 3.fıkrasının ikinci cümlesinde “gönderilen mahkemenin davaya bakmaya mecbur olduğu” ve üçüncü cümlesinde de “ticari bir davanın hukuk mahkemesi, ticari olmayan bir davanın ticaret mahkemesinde görülmesinin kararın bozulması için kafi bir sebep teşkil etmeyeceği” hükümleri yer almıştır.
    O halde, davalının iş bölümü itirazı dikkate alınmadan davanın Asliye Ticaret Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılmış olması kararın bozulması için yalnız başına kafi bir sebep teşkil etmemektedir.Diğer bir anlatım ile yerel mahkemece verilen hükmün sadece işbölümü yönünden bozulması yasanın açık hükmüne aykırılık teşkil etmektedir(İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 24.04.1967 gün ve 1966/12 E-1967/3 K, Hukuk Genel Kurulunun; 18.11.1981 gün ve 1979/229 E -81/743 K Sayılı ilamları, Prof. Dr. Baki Kuru; Hukuk Muhakemeleri Usulü, Cilt;1,Sayfa;446,451 vd.).
    Yukarıda belirtilen maddi ve yasal olgular dikkate alındığında yerel mahkemenin direnme kararı isabetli bulunmaktadır.
    Ne var ki, Özel Dairece işin esasına yönelik diğer temyiz itirazları incelenmemiş olup, dosyanın temyiz itirazlarının incelenmesi için Özel Dairesine gönderilmesi gerekir.
    S O N U Ç : Yukarıda açıklanan nedenlerle direnme uygun bulunduğundan dosyanın işin esasına yönelik diğer temyiz itirazlarının incelenmesi için 4.HUKUK DAİRESİNE gönderilmesine, 17.09.2008 gününde oybirliği ile karar verildi.

     

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi