"İçtihat Metni"
Taraflar arasındaki “
“maddi tazminat" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 2.Asliye Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 09.11.2005 gün ve 2005/143E-344K sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 4.Hukuk Dairesinin 02.04.2007 gün ve 2006/6189E-2007/4346K sayılı ilamı ile;
(...1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere göre davacının, davalılardan A.... G........"e yönelik temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Davacının, diğer davalı şirkete yönelik temyiz itirazlarına gelince; dava, haksız eylem nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. mahkemece, davalı gerçek kişi hakkındaki davanın kesin hüküm nedeniyle, davalı şirkete yönelik davanın ise zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz olunmuştur.
Davacı, davalı tarafça yapılan hafriyat çalışması sırasında zarar gören evi ve eşyaları nedeniyle tazminat isteminde bulunmuştur. mahkemece, zarar tespitinin 09.04.2001 gününde yapıldığı; davanın ise 10.5.2002 tarihinde açıldığı ve yasada ön görülen bir yıllık zamanaşımı süresinin geçtiği gerekçesiyle yazılı biçimde karar verilmiştir. Zamanaşımının başlangıcı bakımından, failin ve zararın öğrenildiği tarih esas alınmalıdır. Davacı, 09.04.2001 gününde yapılan tespit sonrasında düzenlenen 14.05.2001 tarihli bilirkişi raporunun 28.05.2001 gününde tebliği ile zararı öğrenmiştir. Şu durumda, BK.’nın 60/1.maddesinde düzenlenen zamanaşımı süresi dolmadan 10.05.2002 günü eldeki davayı açmıştır. Mahkemece, davalı şirkete yönelik davanın esasının çözümlenmesi gerekir. Karar, açıklanan nedenle yerinde görülmemiş ve bozmayı gerektirmiş...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN: Davacı vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulu’nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava; Haksız eylem nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı N..... B.....dava dilekçesinde; Davalı A....’in komşu 9 nolu parsel üzerinde gerekli önlemleri almadan hafriyat çalışmasına başlaması nedeniyle kendisine ait taşınmaz üzerinde bulunan ev ve müştemilatının yıkıldığını. 09.04.2001 tarihinde mahkemeye yaptırdığı tespit sonucu ibraz edilen bilirkişi raporunun kendisine 28.05.2001 tarihinde tebliğ edildiğini, bilirkişi raporu ile 8.160.00 YTL. zarar meydana geldiğinin belirlendiğini, eldeki davadan önce , davalı A.... aleyhine aynı konuda Ankara 19.Asliye Hukuk Mahkemesinde 2001/491 E. sayılı dava açtığını, anılan mahkemece, zararın davalı A.... tarafından değil, komşu parsel malikleri ile kat karşılığı inşaat sözleşmesini imzalayan G........ Turizm Limited Şirketi tarafından verildiği gerekçesiyle davanın husumet nedeniyle reddedildiğini, kararın temyiz ve karar düzeltme aşamasından geçerek 02.12.2002 tarihinde kesinleştiğini, eldeki davada; 8.160.00 YTL. zararın 09.04.2001 tarihinden itibaren yasal faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar A.... G........ ve G........ Turizm Limited Şirketi vekili cevap dilekçesinde; A.... G........ yönünden davanın kesin hüküm nedeniyle reddi gerektiğini, davalı şirket yönünden ise, 15.02.2001 tarihinde yapılan hafriyat nedeniyle meydana gelen zararın tespitinin 09.04.2001 tarihinde yapıldığını,bu durumda davacının haksız fiili öğrenme tarihinin 15.02.2001 olduğunu, davanın ise 10.05.2002 tarihinde 1 (bir) yıllık zamanaşımı süresi dolduktan sonra açıldığını ileri sürerek davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesini cevaben istemiştir.
Mahkemece, davalı A.... G........ aleyhine açılan davanın kesin hüküm sebebiyle reddine,davalı şirket yönünden ise; davacı Mahkemeden 09.04.2004 tarihinde tespit talebinde bulunduğundan, en geç bu tarihte fiili ve faili öğrenmiş olduğu kabul edilerek; davanın, Borçlar Kanununun 60.maddesinde öngörülen 1 (bir) yıllık zamanaşımı süresi dolduktan sonra 10.05.2002 tarihinde açıldığı belirtilerek zamanaşımı sebebiyle reddine karar verilmiştir.
Özel Dairece,yukarıda belirtilen gerekçe ile karar bozulmuş,yerel mahkemece ilk hükümde direnilmiştir.
Borçlar Kanunu"nun zamanaşımını düzenleyen 60. maddesinde; "Zarar ve ziyan yahut mânevi zarar namıyla nakdi bir meblâğ tediyesine müteallik dâva, mutazarrır olan tarafın zarara ve failine ıttılaı tarihinden itibaren bir sene ve her halde zararı müstelzim fiilin vukuundan itibaren on sene mürurundan sonra istima olunmaz. Şu kadar ki zarar ve ziyan dâvası, ceza kanunları mucibince müddeti daha uzun ve müruru zamana tâbi cezayı müstelzim bir fiilden neşet etmiş olursa şahsî dâvaya da o müruru zaman tatbik olunur." hükmü yer almaktadır.
Anılan maddede haksız fiillerle ilgili üç tür zamanaşımı öngörülmektedir. Bunlar, bir yıllık kısa zamanaşımı; on yıllık uzun zamanaşımı ile olağanüstü nitelikteki ceza zamanaşımıdır.
Haksız fiil nedeniyle tazminat alacakları bir yıllık kısa zamanaşımına tabi tutulmuş olup, bu süre "mutazarrır olan tarafın zarara ve failine ıttıla tarihinden itibaren" işlemeye başlayacaktır.
Zamanaşımı süresinin başlaması için zarar görenin hem zararı, hem de failini öğrenmesi gerekmektedir. Bunlardan sadece birinin öğrenilmesi kısa zamanaşımı süresinin işlemesi için yeterli değildir.
Gerek uygulamada gerekse bilimsel görüşlerde de bir senelik zamanaşımının zarara ve faile ıttıladan itibaren işlemeye başlayacağı kabul edilmektedir(Hukuk Genel Kurulu’nun 22.10.2003 gün ve 2003/4-603E.-594K.; 16.02.2005 gün, 2004/4-764 E., 2005/75 K.; 12.07.2006 gün, 2006/4518 E.-526K. sayılı kararları, Tazminat Hukuku;Mustafa Reşit Karahasan ,Cilt:2, sayfa:457,467, Borçlar Hukuku;Umumi Kısım, Çeviren; Cevdet Edege,Cit:1-2,Sayfa:697).
Somut olayda, davacı 09.04.2001 günü tespit talebinde bulunduğu sırada zararı öğrenmiş ve önce davalı A.... G........ aleyhine 04.07.2001 tarihinde dava açmıştır. Ancak Ankara 19.Asliye Hukuk Mahkemesi 05.12.2001 gün ve 2001/491E. -962K. sayılı kararı ile ; hafriyatı A.... G........’in değil Turizm Nakliyat Gıda Tic.Ltd.Şti.’nin yaptığı gerekçesiyle dava husumet nedeniyle reddedilmiştir. Davacı gerçek faili, anılan red kararının kendisine tebliğ edildiği 07.03.2002 tarihinde öğrenmiştir. Eldeki bu dava ise bir sene geçmeden 10.5.2002 tarihinde açılmıştır.
Davalılar, davacının gerçek faili daha önce öğrendiğini yeterli delillerle kanıtlayamamışlardır. Aksine davacı tanıkları inşaatın önündeki levhada şirket adının yazmadığını söylemişlerdir. O halde dava süresinde açılmıştır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.’un 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine 17.09.2008 gününde, oybirliği ile karar verildi.