16. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/926 Karar No: 2018/4917 Karar Tarihi: 20.09.2018
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2016/926 Esas 2018/4917 Karar Sayılı İlamı
16. Hukuk Dairesi 2016/926 E. , 2018/4917 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVATÜRÜ: TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sonucu ... Köyü çalışma alanında bulunan 124 ada 2 parsel sayılı 743.78 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle 1/2 payı tutunağın malik hanesinde ölü olduğu belirtilen ...; 1/2 payı ise ... adına olmak üzere tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tapu malikleri aleyhine 08.07.2014 tarihinde dava açmıştır. Yargılama sırasında ölü tapu maliki ... mirasçıları davaya dahil edilmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın davalı ... yönünden ispatlanamaması nedeniyle; davalı ... yönünden ise dava tarihi itibariyle ölü olan kişiye karşı dava açılmasının mümkün olmadığı ve dahili dava yoluyla da taraf teşkilinin sağlanamayacağı gerekçesiyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1- Mahkemece ölü ... aleyhine açılan davanın pasif dava ehliyeti yokluğundan reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığından "Davacı tarafından davalı ... yönünden dava tarihi itibariyle ölü kişiye karşı dava açıldığı anlaşılmakla, Türk Medenî Kanunu’nun 28 ve Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu"nun 04.05.1978 tarihli ve 4/5 İBK uyarınca bu davalı yönünden davanın bu sebepten reddine" dair hükmün ONANMASINA, 2- Davacının ...’ın payına yönelen temyiz itirazlarına gelince; mahkemece; davacının talebinin 27.04.2015 tarihli keşifte gösterilen ve 06.05.2015 tarihli fen bilirkişi raporu ekindeki krokide (A) harfi ile işaretlenen 191,68 metrekarelik bölüme yönelik olduğu kabul edilerek hüküm kurulmuş ise de, davacı vekili, keşiften sonraki 10.9.2015 tarihli celsede, bilirkişi raporlarındaki aleyhe olan hususları kabul etmediğini belirtip; (A), (B), (C) ile gösterilen bölümlerin tapusunun iptal edilerek müvekkili adına tescil edilmesini beyan ettiğine göre; gerekçe de sadece (A) ile gösterilen bölümün tartışılıp; (B) ve (C) bölümleri yönünden herhangi bir değerlendirme yapılmadan hüküm kurulmuş olması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan bu nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 20.09.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.