22. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/180 Karar No: 2018/11204 Karar Tarihi: 08.05.2018
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2016/180 Esas 2018/11204 Karar Sayılı İlamı
22. Hukuk Dairesi 2016/180 E. , 2018/11204 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti: Davacı, iş sözleşmesinin haklı bir sebep olmadan davalı işveren tarafından feshedildiğini beyan ederek kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin, ücret, fazla mesai, ulusal bayram ve genel tatil ile hafta tatili alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir Davalı Cevabının Özeti: Davalı, davanın reddini istemiştir. Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Temyiz: Kararı davalı vekili temyiz etmiştir. Gerekçe: Yargılamanın sağlıklı bir biçimde sürdürülebilmesi, iddianın ileri sürülmesi, savunmanın yapılabilmesi ile delillerin eksiksiz olarak toplanılıp tartışılabilmesi öncelikle tarafların yargılamadan haberdar edilmeleri ile olanaklıdır. Hasımsız davalar hariç olmak üzere dava dilekçesi ile duruşma gün ve saati karşı tarafa tebliğ edilmeden ve taraf teşkili sağlanmadan, davaya bakılamaz, yargılama yapılamaz. Tebligat Kanunu ve bu Kanunun uygulanması için çıkarılan tüzüğün hükümleri tamamen şeklidir ve titizlikle uygulanması gerekir. Dolayısı ile bir davada yapılan tebligatların usulüne uygun olarak yapılıp yapılmadığını hakim doğrudan, kendiliğinden denetlemelidir. Dava ile ilgili olan kişilerin davaya ilişkin bir işlemi öğrenebilmesi için, tebligatın usulüne uygun olarak yapılması, duruşma gün ve saatinin muhataba bildirilmesi gerekmektedir. Duruşma günü ile tebligatın çıkarıldığı tarih arasında makul bir süre olmalıdır. Aksi takdirde tarafların hukuksal dinlenme ve savunma hakkı kısıtlanmış olur. Duruşma gün ve saatinin kalemden öğrenilmesine yönünde usul ve tebligat hukukunda düzenleme olmadığından, bu yönde verilen bir karar yasaya aykırı kabul edilecektir. Mahkemece, yargılama sırasında davalı vekilinin mazeret bildirmek suretiyle iştirak etmediği celsede bilirkişi raporunun dosyaya ibraz edildiği görülmüş aynı gün yeni duruşma tarihi olarak 29.4.2015 belirlenmiştir. Ancak daha sonra yeniden belirlenmiş olan 15.4.2015 tarihli yeni duruşma tarihi ve bilirkişi raporu davalıya gönderilmiş ise de; 20.4.2015 tarihinde yani yeni belirlenen duruşma gününden sonraki bir tarihte tebliğ edilmiştir. Haliyle duruşmaya katılamayan davalının savunma hakkı kısıtlanmıştır. Mahkemece hukuki dinlenme hakkı ihlal edilecek şekilde yargılamaya devam edilip karar verilmesi hatalı olup mahkemece davalıya usulüne uygun tebliğ yapılarak yargılamaya devam edilmesi hukuka uygun olacaktır. Bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir. Sonuç: Temyiz olunan kararın sair yönler incelenmeksizin yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgilisine iadesine, 08/05/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.