3. Hukuk Dairesi 2018/4025 E. , 2018/7333 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalının 15.05.2013 tarihinde kolon sistemine ilave yaparak sayaçlı su kullandığının tespiti üzerine resen abone yapıldığını, davalının toplam 9.966,87 TL borcu bulunması üzerine icra takibi başlatıldığını, davalının haksız itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek, ... 1. İcra Müdürlüğü"nün 2014/184 esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptalini, davalı tarafın icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile; borçlunun ... 1.İcra Müdürlüğünün 2014/184 Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın 9.048,83-TL asıl alacak ve bu asıl alacağın takip tarihine kadar işlemiş faiz alacağı toplamı olan 454,85-TL"nin toplamı olan 9.503,68-TL üzerinden iptaline, takibin 9.503,68-TL üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, kaçak su bedeli likit olmadığından ve yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
HMK 266.maddesi hükmüne göre, çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren konularda bilirkişi oy ve görüşünün alınması zorunludur. Genel hayat tecrübesi ve kültürünün sonucu olarak herkes gibi hakimin de bildiği konularda bilirkişi dinlenmesine karar verilemeyeceği gibi, hakimlik mesleğinin gereği olarak hakimin hukuki bilgisi ile çözümleyebileceği konularda da bilirkişi dinlenemez. Her halde seçilecek bilirkişinin mesleği itibarıyla konunun uzmanı olması gerekir.
Somut olayda; mahkemece yargılama sırasında bilgisine başvurulan serbest mali müşavir bilirkişisinin raporu doğrultusunda karar verilmiştir. Rapor düzenleyen bilirkişinin su tüketim bedeli hesabı konusunda uzman olmadığı, bu nedenle bilirkişi olarak dinlenemeyeceği kuşkusuzdur. Öte yandan, raporda, dava konusu bedeller denetime elverişli bir şekilde İSKİ Tarifeler Yönetmeliği ve sözleşme hükümlerine göre hesaplanmamıştır.
Hal böyle olunca, mahkemece öncelikle dava dosyasının önceki bilirkişi dışında su tüketim hesabı ve kaçak su kullanımı konusunda uzman olan mühendislerin de aralarında bulunduğu üç kişilik bilirkişi kuruluna verilmesi, davalının ödemesi gereken bedelin yönetmelikte belirtilen yöntemle hesaplanması konusunda denetime elverişli rapor alınarak, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 28.06.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.