20. Hukuk Dairesi 2016/14157 E. , 2017/9459 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılardan ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar, ... köyü ... mevkiindeki taşınmazın, uzun yıllardır zilyetliklerinde olduğunu, yörede ilk kez yapılan ve 15.06.2006 – 15.12.2006 tarihleri arasında ilan edilen orman kadastrosu sırasında, öncesi tamamen orman dışında olan taşınmazın kadastro komisyonu tarafından orman sayılarak orman alanı içinde bırakıldığını, işlemin iptali ile taşınmazın tamamının orman alanı dışına alınmasını istemişlerdir.
Mahkemece davanın kısmen kabulü ile fen bilirkişi krokisinde (A) harfi ile gösterilen 12436,96 m2 ve (C) harfi ile gösterilen 9535,74 m2"lik taşınmazlar yönünden orman sınırlandırma işleminin onaylanmasına, (B) ile gösterilen 4802,48 m2"lik kısım yönünden orman sınırlandırma işleminin iptaline karar verilmiş, davacılar ve davalı ... Yönetimi tarafından temyiz edilen hüküm Yargıtay 20 Hukuk Dairesinin 17/06/2009 tarih ve 2009/8572 - 10141 sayılı kararıyla bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; Öncelikle Hazine de davaya katılarak husumet yaygınlaştırılmalı, taşınmaza ait kadastro tutanağının aslı dosyaya getirtilmeli, başka dosyada da davalı olması halinde davaların birleştirilerek görülmesi gerektiği düşünülmeli, bölgeye ait en eski tarihli ve tesbit tutanağının düzenlendiği tarihten 15 - 20 yıl öncesine ait memleket haritaları ve hava fotoğrafları getirtilerek yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; yöntemine uygun orman araştırması yapılmalı, komşu 182 ada 9 sayılı parselin köy adına tespit gördüğü ve itirazlı olduğu, o parselin orman olarak tespiti halinde dava konusu taşınmazın orman içi açıklığı olacağı gözönünde bulundurulmalı, taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu belirlendiği takdirde zilyetlik araştırması yapılmalı ve infaza elverişli düzenli sicil oluşturulmalı" denilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra yapılan yargılama sonucu davanın reddine, Fen bilirkişisinin krokisinde (A1) harfiyle gösterilen 5893,61 m2 yerin feragat nedeniyle, (A) harfiyle gösterilen 6543,35 m2, (B) harfiyle gösterilen 4802,48 m2 ve (C) harfiyle gösterilen 9535,76 m2 yerlerin orman adına yapılan sınırlandırma işleminin onaylanmasına karar verilmiş; hüküm, davacılardan ... tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, altı aylık süre içinde açılan orman kadastrosuna itiraz niteliğindedir.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 15/11/2017 günü oy birliği ile karar verildi.