23. Hukuk Dairesi 2014/2984 E. , 2015/735 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki asıl ve birleşen tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davaların kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl ve birleşen davada davalı ... vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Asıl davada davacı vekili, müvekkili ile davalılar arasında imzalanan sözleşme gereği yüklenici-davalı ... nin su kapama, açma, sayaç değiştirme ve kaçak su tespiti kiralama hizmeti yüklendiğini, 03.01.2005 tarihinden itibaren diğer davalı ... ...."nin yüklenici olarak sözleşmesel edimleri ifa ettiğini, her iki davalı şirket emrinde çalışan işçi ..."un sözleşmesinin 31.07.2009 tarihinde .... tarafından sona erdirildiğini, adı geçen işçi tarafından işçilik alacaklarının tahsili için üst işveren olarak davacı aleyhine dava açıldığını, davanın kabulüne ilişkin ilamın ... İcra Müdürlüğü"nün 2010/14521 Esas sayılı dosyası ile icra takibine konulması üzerine müvekkili tarafından 22.10.2010 tarihinde kıdem, ihbar tazminatı ve yıllık izin ücreti olarak toplam 1.553,37 TL ödendiğini ileri sürerek, ödenen bu meblağın ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalılardan rücuen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Birleşen 2011/736 E. Sayılı davada davacı vekili, davalı şirkette çalışırken iş akdi sonlandırılan işçi ..."a kıdem ve ihbar tazminatı olarak .... İcra Müdürlüğü"nün 2011/451 E. sayılı takip dosyasına müvekkili tarafından 04.02.2011 tarihinde 5.579,86 TL ve 25.02.2011 tarihinde 915,00 TL olmak üzere toplam 6.494,86 TL"nin ödendiğini ileri sürerek, ödenen bu meblağların ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalılardan rücuen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Birleşen 2011/737 E. sayılı davada davacı vekili, davalı şirkette çalışırken iş akdi sonlandırılan işçi ..."a kıdem ve ihbar tazminatı olarak ... İş Mahkemesi"nin 2009/816 Esas ve 2010/567 Karar sayılı ilamının takibe konulması nedeniyle müvekkilince .... İcra Müdürlüğü"nün 2010/14521 Esas sayılı takip dosyasına 1.838,71 TL yatırıldığını ileri sürerek, anılan meblağın ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalılardan rücuen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Asıl ve birleşen davalarda davalı ... vekili, dava dışı ..."un diğer davalı işyerinden 29.02.2008 tarihinde ayrıldığını, iki ay işsizlik ödeneği aldıktan sonra müvekkilinin işyerinde 01.05.2008 ila 31.07.2009 tarihleri arasında çalıştığını, tüm alacaklarının ödendiğine dair 31.07.2009 tarihinde ibraname imzaladığını, işçinin her iki davalı şirkette çalışma süreleri arasında iki ay işsizlik ödeneği aldığını, hizmetin aralıksız sürmemesi nedeniyle işyerinin devri durumunun oluşmadığını, bu nedenle feshe bağlı yükümlülükler yüklenemeyeceğini, kaldı ki ... İş Mahkemesi"nin 2009/816 Esas, 2010/567 Karar sayılı ilamı kesinleşmediğinden davacının kesinleşmemiş bir hükme dayanarak başlatılan takipte yaptığı ödemeleri için rücuen alacak davası açamayacağını savunarak, asıl ve birleşen davaların reddini istemiştir.
Asıl ve birleşen davalarda davalı ... cevap vermemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu, taraflar arasındaki hizmet sözleşmeleri ve teknik şartnamelere göre, taraflar arasındaki ilişkinin dayanağı, ihale sözleşme ve şartnameleri, BK ve Kamu İhale Kanunu hükümleri, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 2004/11-254 Esas ve 2004/294 Karar sayılı ilamı uyarınca taşeron firmaların çalıştırdıkları işçiler nedeniyle doğan ve kesinleşen davacının ödediği tazminattan dolayı davalılara rücu hakkına sahip olduğu, taraflar arasındaki sözleşme ve teknik şartnamelerde işçi alacaklarından yüklenicilerin sorumlu olacağına dair hüküm bulunduğu, dava dışı işçinin davalı şirketler emrinde çalıştığı sürelere tekabül eden ücretin tamamından sorumlu olmaları gerektiği, davalı ... ."nin işçiye ödeme yaptığına dair iddiasını ispatlayamadığı, davacının işçi ..."un çalışmayarak işsizlik ödeneği aldığı Mart-Nisan 2008 ayları için ödediği kıdem tazminatını davalılardan rücuen talep edemeyeceği gerekçesiyle, asıl davanın kısmen kabulü ile, 387,64 TL"nin davalı ..."den 1.145,74 TL"nin davalı ... ....."nden; birleşen 2011/736 E. sayılı davanın kısmen kabulü ile, 2.671,66 TL ve 438,10 TL"nin ...."nden, 2.792,12 TL ve 458,85 TL"nin davalı ... ...."nden; birleşen 2011/737 E. sayılı davanın kısmen kabulü ile, 69,10 TL"nin davalı ...."nden, 204,23 TL"nin davalı ... ."nden ödeme tarihlerinden itibaren yasal faizi ile tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
Kararı, asıl ve birleşen davalarda davalı ... vekili temyiz etmiştir.
1-Asıl ve birleşen 2011/737 E. sayılı davada davalı ... vekilinin temyiz istemi yönünden;
5219 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik sonucu HUMK"nın 427. maddesinde öngörülen kesinlik sınırı, 5236 sayılı Kanun"un 19. maddesiyle HUMK’na eklenen Ek-Madde 4’te öngörülen yeniden değerleme oranı da dikkate alındığında 2013 yılı için 1.822,00 TL"dir.
Asıl davada dava dilekçesinde, 1.553,37 TL"nin tahsili istenilmiş, mahkemece, 1.145,74 TL"sinin asıl davada davalı ... " den tahsiline, birleşen 2011/737 E. sayılı dava yönünden ise dava
dilekçesinde, 1.838,71 TL"nin tahsili istenilmiş, mahkemece, 204,23 TL"sinin birleşen davada davalı ... "den tahsiline karar verilmiştir. Asıl ve birleşen davada davalı ... aleyhine kabul edilen kısımların her biri, yukarıda anılan madde hükmüne göre temyiz sınırının altında kaldığı cihetle kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün ve 1989/3 Esas, 1990/4 Karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay tarafından da karar verilebileceğinden, asıl ve birleşen 2011/737 E. sayılı davada davalı vekilinin temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
2-Birleşen 2011/736 E. sayılı davada davalı ... vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, birleşen 2011/736 E. sayılı davada davalı ... vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, asıl ve birleşen 2011/737 E. sayılı davada davalı ... vekilinin temyiz isteminin mahkeme hükmünün kesin olması nedeniyle reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, birleşen 2011/736 E. sayılı davada davalı .... vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 10.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.