3. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/20054 Karar No: 2018/7324 Karar Tarihi: 28.06.2018
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2016/20054 Esas 2018/7324 Karar Sayılı İlamı
3. Hukuk Dairesi 2016/20054 E. , 2018/7324 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalıya ait özel aracı 20.06.2007 tarihinde davalıdan 18.000 TL" ye satın aldığını, aracın devrini almadan üçüncü kişi ile dava konusu aracı takas ettiğini ancak davalının vergi borçları nedeniyle araç üzerinde haciz bulunduğunu ve aracı üçüncü kişiye teslim edemediğini, aracı sattığı üçüncü kişi tarafından aracın bedelinin tahsili amacıyla açılan dava sonunda verilen aleyhe kararın icra yoluyla tahsili nedeniyle üçüncü kişiye ödediği 32.700 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, dava konusu aracı, davacı şirkete satıp, bedelini aldığını, dava konusu aracın satış işlemini gerçekleştirmek üzere davacının istediği kişilere noterden yetki verdiğini, aracı davacı şirkete sattıktan 5 ay sonra araç kaydı üzerine haciz konulduğunu, davacı aracı üzerine almadığından kendisine kusur izafe edilemeyeceğini savunarak davanın reddine karar verilmesini dilemiştir. Mahkemece; davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 2918 Sayılı Yasanın 20/2-d maddesi uyarınca; trafik sicilinde kayıtlı bulunan araçların devir ve satışına yönelik sözleşmelerin resmi şekilde yapılması zorunludur. Resmi şekilde yapılmayan satış sözleşmeleri geçersizdir. Somut uyuşmazlıkta, tarafların 07 YAK 24 plakalı aracın satışı hususunda anlaştıkları ve bu anlaşmaya binaen davacının davalıya satış bedeli olarak 18.000,00 TL"yi ödediği, ancak aracın davalının borcu nedeni ile haciz ve muhafaza altına alındığı ve bu nedenle aracın devrinin davacıya yapılamadığı dosya içeriği ile anlaşılmaktadır. Geçersiz sözleşmeye dayanılarak taraflar ancak aldıklarını, karşılıklı iade ile yükümlüdür. O halde mahkemece; davalının, dava konusu aracın devrini davacıya veremediği gözetilerek davacının araç bedeli olarak davalıya ödediği miktarı sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28.06.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.