23. Hukuk Dairesi 2014/10456 E. , 2015/733 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR-
Davacı vekili, müvekkilinin 23.03.2010 tarihinde davalı kooperatif üyeliğinden istifa ettiğini, ancak ödemiş olduğu aidatların iade edilmediğini, bunun üzerine girişilen, icra takibine de itiraz edildiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile %20 icra inkâr tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının istifasının 27.03.2010 tarihinde kooperatif yönetim kurulu tarafından kabul edildiğini, 27.02.2011 tarihinde alınan 3 ve 6 no"lu genel kurul kararlarıyla kooperatifin aidat borçlarının ödenmesinin 3 yıl süreyle ertelendiğini, üç yıllık erteleme süresinin 27.04.2014 tarihinde dolduğunu, bu nedenle alacağın muaccel olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; kooperatifin çıkma payı borçlarının ertelenmesine ilişkin almış olduğu kararın yerinde olmadığı, davacının istifasının 27.03.2010 tarihinde kabul edildiği, bu tarihten sonraki ilk genel kurulun 27.02.2011 tarihinde yapıldığı, bu tarihten bir ay sonra davacının alacağının muaccel hale geldiği, davacı alacağının muaccel olduğu 28.03.2011 ile takip tarihi olan 20.05.2013 tarihleri arasında davacının 12.901,15 TL"lik faiz alacağının oluştuğu, takibe konu alacak miktarının likid olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 66.821,67 TL asıl alacak ve 12.901,15 TL işlemiş faiz miktarı yönünden davalının icra takibine yapmış olduğu itirazın iptaline, kabul edilen miktar üzerinden %20 icra inkâr tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava, çıkma payının tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, yargılama aşamasında alınan bilirkişi raporu dayanak yapılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de, bilirkişi raporu eksik incelemeye dayanıp, hüküm vermeye elverişli değildir.
Davalı vekilinin cevap ve temyiz dilekçelerinde belirttiği, ... Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2011/521 esas sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporunun erteleme kararı ile ilgili bulunduğu ileri sürüldüğü halde, mahkemece, bu davanın mevcut dava ile ilgisinin bulunup bulunmadığı ve erteleme kararının alındığı 27.02.2011 tarihli genel kurul toplantısına ait olup olmadığı belirlenmediği gibi, bilirkişi raporunda belirlenen rakamların ve yapılan değerlendirmelerin dayanaklarının da gösterilmediği anlaşılmaktadır. Bu durumda kooperatifler konusunda uzman bir bilirkişi heyeti seçilerek, 27.02.2011 tarihli genel kurul
toplantısında alınan erteleme kararı ile ilgili olarak, davalı kooperatifin defter, kayıt, belge ve varsa banka kayıtlarının da tek tek incelenerek, ayrıca kooperatif anasözleşmesi hükümleri de dikkate alınarak, kooperatifin mevcut üyeleri ile kooperatiften ayrılan üyelerin sayısı, ayrılan üyelere yapılacak ödemenin toplam miktarı, mevcut üyelerden toplanan aidat ve genel gider toplamları, kooperatifin aktif ve pasif değerlerine göre mali durumu, çıkan veya çıkarılan üyelere kooperatifçe ödenecek olan miktarın kooperatifin belirlenecek bu mali durumuna etkisi ve kooperatifin devamını tehlikeye düşürüp düşürmeyeceği hususları üzerinde durularak, açıklamalı, gerekçeli ve denetime elverişli bir bilirkişi raporu alınıp, oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, yukarıda açıklanan hususlar açıklamaktan uzak ve eksik incelemeye dayalı bilirkişi raporu esas alınarak yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.