19. Ceza Dairesi Esas No: 2020/2401 Karar No: 2020/18990 Karar Tarihi: 11.12.2020
5607 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2020/2401 Esas 2020/18990 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen 2020/2401 E. ve 2020/18990 K. sayılı kararda, sanığın 5607 Sayılı Kanuna Aykırılık suçundan mahkum edildiği belirtilmiştir. Temyiz isteği reddedilen kararda, hükümden sonra yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun'un sanık lehine hükümler içerdiği ve kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının mümkün hale geldiği vurgulanmıştır. Bunun yanı sıra, 5237 sayılı TCK'nin 7. maddesi ve 7242 sayılı Kanun'un 63. maddesi ile 5607 sayılı Kanuna eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek uygulama yapma görevinin yerel mahkemede olduğu belirtilmiştir. Sanığın hak yoksunluklarına hükmedilmesi durumunda yeniden değerlendirme yapılması gerektiği, nakil aracının müsaderesinin hakkaniyete aykırı olacağı gözetilerek nakil aracının iadesi yerine müsaderesine karar verilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Kanun maddeleri olarak, 5607 Sayılı Kanun'un 3/22., 5237 sayılı TCK'nin 53., 54/3. maddeleri, 7242 sayılı Kanun'un 61., 62. ve 63. maddeleri ile geçici 12. maddenin 2. fıkrası yer almaktadır.
19. Ceza Dairesi 2020/2401 E. , 2020/18990 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 5607 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; 1-Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanunun 61. maddesi ile 5607 sayılı Kanun"nun 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Kanun’nun 62.maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Kanun"nun 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK" nin 7. maddesi ve 7242 sayılı Kanun"un 63. maddesi ile 5607 sayılı Kanun"a eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması, 2-Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24/11/2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu, 3-Kaçak eşyanın değeri ile müsaderesine karar verilen nakil vasıtasının değeri göz önüne alındığında, müsaderesinin 5237 sayılı TCK"nin 54/3. maddesi kapsamında hakkaniyete de aykırı olacağı gözetilerek nakil aracının iadesi yerine müsaderesine karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye aykırı olarak HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 11/12/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.