21. Hukuk Dairesi 2014/21895 E. , 2015/354 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 4. İş Mahkemesi
TARİHİ : 23/05/2013
NUMARASI : 2007/1038-2013/264
Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R
Dava, davacının 1996 yılı ile 1997/Nisan tarihleri arasında davalı işverene ait iş yerinde geçen ve Kuruma bildirilmeyen sigortalı çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, davacı M.. G.."ün davalıya ait 71031943 sicil numaralı işyerinde hizmet akdine dayalı olarak ayda 30 gün esası ile çalıştığının kabulü ile; 01/07/2006-31/12/2006 tarihleri arasında günlüğü 17,70 TL brüt ücret üzerinden 180 gün süre ile, 01/01/2007-28/02/2007 tarihleri arasında günlüğü 18,75 TL brüt ücret üzerinden 60 gün süre ile çalıştığının tespitine, 1996-01/08/1998 tarihleri arasındaki ve yine 03/10/2000-29/04/2001 tarihleri arasındaki taleplerin hak düşürücü süre nedeniyle reddine, 30/04/2001-31/12/2001 tarihleri arasındaki tespit talebinin kurum kayıtlarında görülmesi nedeniyle hukuki menfaat yokluğundan reddine, 01/08/2004-05/02/2005 tarihleri arasındaki tespit talebinin kurum kayıtlarında görülmesi nedeniyle hukuki menfaat yokluğundan reddine, 01/03/2007-31/03/2007 tarihleri arasındaki tespit talebinin kurum kayıtlarında görülmesi nedeniyle hukuki menfaat yokluğundan reddine, 01/01/2002-31/07/2004 tarihleri arasındaki tespit talebinin fiili çalışmanın kanıtlanamaması nedeniyle reddine, 06/02/2005-30/06/2006 tarihleri arasındaki tespit talebinin fiili çalışmanın kanıtlanamaması nedeniyle reddine, karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/8. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
506 sayılı Yasa"nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/8. maddelerine göre Yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları Kurumca tespit edilemeyen sigortalılar, çalıştıklarını hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içerisinde mahkemeye başvurarak alacakları ilam ile ispatlayabilirlerse, bunların mahkeme kararında belirtilen aylık kazanç toplamları ile prim ödeme gün sayıları nazara alınır. Yasada yer alan 5 yıllık süre hak düşürücü olup mahkeme tarafından kendiliğinden nazara alınması gerektiği gibi davacının aynı işyerinde çalışmasını sürdürmesinin veya 5 yıllık hak düşürücü süre içerisinde tekrar aynı işyerine girerek çalışmasının, hak düşürücü sürenin işlemesine engel olmayacağı ve hak düşürücü sürenin, kesilmesi ve durmasının mümkün bulunmadığı hukuksal gerçeği de ortadadır.
İşverenin, çalıştırmış olduğu sigortalılara ait hangi belgeleri Kuruma vermesi gerektiği Kanun"un 79/1.maddesinde açıkça ifade edildiği üzere yönetmeliğe bırakılmıştır. Atıf yapılan Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği"nin dördüncü kısmında işverence verilecek belgeler düzenlenmiştir. Bunlar, aylık sigorta primleri bildirgesi (SSİYön.Madde16) , dört aylık sigorta primleri bordrosu (SSİYön. Madde 17), sigortalı hesap fişi (SSİY. Yön. Madde 18) vs.dir. Yönetmelikte sayılan bu belgelerden birisinin dahi verilmiş olması halinde artık Kanun"un 79/10 (eski 8) maddesinde yer alan hak düşürücü süreden söz edilemez. Yargıtay uygulamasında anılan maddenin yorumu geniş tutulmakta; eğer sayılan belgelerden birisi işveren tarafından verilmişse burada Kurumun işçinin çalışmasından haberdar olduğu ve artık hizmet tespiti davası için hak düşürücü sürenin varlığından söz edilemeyeceği kabul edilmektedir.
Maddede belirtildiği üzere yönetmelikle tespit edilen belgelerin verilmesi durumunda hak düşürücü süreden bahsedilemeyeceği gibi çalışmaların sigorta müfettiş raporu ile saptanması durumunda da hak düşürücü sürenin geçtiğinden sözedilemeyeceği açıktır.
Davacının sigortalı çalışmalarının Kuruma kısmen bildirildiği hallerde, eksik bildirimlere yönelik olarak açılan davada hak düşürücü süre işlemeyecektir. (Hukuk Genel Kurulunun 23.06.2004 gün ve 2004/21-369 E, 2004/371 K. sayılı kararı )
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının 1.10.1995 tarihinde dava dışı işyerinden çıktığı, 1.8.1998-2.10.2000 ve 1.3.2007-31.3.2007 tarihleri arasında davalıya ait işyerinden çalışmalarının bildirildiği, 2001/3. dönem ve 1.8.2004-5.2.2005 tarihleri arası dava dışı farklı işyerlerinden çalışma bildirimi yapıldığı anlaşılmaktadır.
Somut olayda, davacı adına 1.8.1998-2.10.2000 ve 1.3.2007-31.3.2007 tarihleri arasında davalı işyerinden bildirimlerinin yapıldığı, davacının iddiasının ise çalışmalarının 1996 yılında başlayarak kesintisiz devam ettiği yönünde olduğu, davacının iddiası doğrultusunda çalışmalarının kesintisiz devam ettiğinin anlaşılması durumunda kısmi bildirim yapıldığından hak düşürücü sürenin geçmiş olması mümkün olmayacağından davacının çalışmasının 1996 tarihinde başlayıp bildirimin yapıldığı 1.8.1998 tarihine kadar ve bu tarihten itibaren de uyuşmazlık konusu dönemde kesintisiz devam edip etmediği araştırılmadan bir kısım süreler yönünden hak düşürücü süre nedeniyle ve bir kısım süreler yönünden de çalışmanın kanıtlanamaması nedenleriyle davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.
Yapılacak iş, davacının bir kısım çalışmalarının bildirilmiş olması nedeniyle hak düşürücü süreden söz edilemeyeceğinden, davacının çalışmasının 1996 yılında başlayıp bildirimlerin yapılmaya başladığı 1.8.1998 tarihine kadar ve bu tarihten itibaren de uyuşmazlık konusu dönemde kesintisiz devam edip etmediğini, davacının başka işyerlerinde çalışmak üzere ara vermesinin olup olmadığını araştırmak, işyerinden uyuşmazlık konusu dönemde Kuruma verilen tüm dönem bordrolarını isteyip dosyaya ekledikten sonra, tüm dönemleri kapsayacak şekilde işyerinde çalıştığı tespit edilen kayıtlı işyeri çalışanlarını, bordro verilmemiş ise gerektiğinde zabıta marifetiyle tespit edilecek işyerine o tarihte komşu olan diğer işyerlerinde bildirge tarihinde çalıştığı tespit edilen kayıtlı komşu işyeri çalışanlarının; çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak, gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde 506 sayılı Yasanın 2, 6, 9 ve 79/10. maddeleri gereğince kanıtladıktan sonra sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden taraflardan davacıya ve davalılardan Anipa Veterinerlik Ve Taah. Tic. Ltd. Şti."ne iadesine 19/01/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.