8. Ceza Dairesi 2014/5675 E. , 2014/6603 K.
"İçtihat Metni"İhbarname No : KYB - 2014/51472
Kredi kartı hırsızlığı suçundan sanık T.. Ö.."in, 765 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 525/b-2 maddesi gereğince 1 yıl hapis ve 440,00 yeni Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 63 ve 51. maddesi gereğince sanığın tutuklu kaldığı günlerin cezasından mahsubu ile cezalarının ertelenmesine dair, Kadıköy 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 21.06.2005 tarihli ve 2004/755 esas, 2005/556 sayılı kararının kesinleşerek infaza verilmesini müteakip, sanığın denetim süresi içerisinde suç işlediğinin bildirilmesi üzerine mahkemesince 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231. maddesi gereğince resen yapılan değerlen- dirme sonucunda sanık hakkında 5271 sayılı Kanun"un 231. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına ilişkin, (İSTANBUL) Anadolu 22. Asliye Ceza Mahkemesinin 04.06.2013 tarihli ve 2004/755 esas, 2005/556 sayılı ek kararını kapsayan dosya incelendi.
Dosya kapsamına göre;
1- Sanık hakkındaki Kadıköy 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 21.06.2005 tarihli ve 2004/755 esas, 2005/556 sayılı kararı yönünden yapılan değerlendirmede, 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun"un 9/3. maddesi gereğince lehe olan hükmün, önceki ve sonraki kanunların ilgili bütün hükümlerinin olaya uygulanarak ortaya çıkan so- nuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenmesi gerektiği gözetilmeden hapis cezasının sanık lehine değerlendirilen 765 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 525/b-2. maddesine göre belirlenmesinden sonra, mahsubun 5237 sayılı Kanun’un 63. maddesine göre yapılarak, 51. maddeye göre hakkında hükmolunan hapis ve yasal olanak bulun- mamasına rağmen adli para cezalarının ertelenmesine karar vermek suretiyle karma uygulama yapılmasında,
2- Sanık hakkındaki İstanbul Anadolu 22. Asliye Ceza Mahkemesinin 04.06.2013 tarihli ve 2004/755 esas, 2005/556 sayılı karan yönünden yapılan değerlen- dirmede, hükmün kesinleşmesinden sonra 5560 ve 5728 sayılı Kanunlar ile değişik 5271 sayılı Kanun"un 231. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin hükümlerin tartışılmasının takdir hakkının kullanılmasını gerektirdiği ve dolayısıyla duruşmalı inceleme yapılarak hüküm kurulması gerekirken dosya üzerinden karar verilmesinde, isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı CMK.nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 28.01.2014 gün ve 6799 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay C.Başsavcılığının 17.02.2014 gün ve KYB/2014-51472 sayılı ihbarnamesi ile dairemize tevdii kılınmakla incelendi.
Gereği görüşülüp düşünüldü:
1- Kadıköy 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 21.06.2005 tarihli kararı ile ilgili olarak yapılan incelemede;
01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddesi 3. fıkrasında yer alan “lehe olan hüküm önceki ve sonraki kanunların ilgili bütün hükümleri olaya uygulanarak, ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenir” şeklindeki düzenlemeye ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun "zaman bakımından uygulama" başlıklı 7. maddesine nazaran öncelikle lehe Kanunun tesbit edilerek uygulama yapıl- ması gerektiği ve 647 sayılı Yasanın 6. maddesinin sonuçları itibariyle sanık lehine olduğu da gözetilmeden, mahsup ve ertelemeye ilişkin bölümlerde 5237 sayılı TCK.nun uygulanması suretiyle karma uygulama yapılması,
Yasaya aykırı ve Adalet Bakanlığı"nın Kanun Yararına Bozma istemine dayalı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının ihbarname içeriği bu itibarla yerinde görüldüğünden Kadıköy 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 21.06.2005 tarihli kararının CMK.nun 309. maddesi gereğince (BOZULMASINA), hükmün 3. fıkrasındaki “5237 sayılı TCK.nun 63. maddesi gereğince” ibaresinin “765 sayılı TCK.nun 40. maddesi uyarınca” ibaresiyle değiştirilmesine; hükmün ertelemeye ilişkin kısmının hükümden çıkarılarak yerine “sanığın yargılama sürecinde gösterdiği pişmanlık dolayısıyla ceza- sının 647 sayılı Yasanın 6. maddesi uyarınca tecili halinde ilerde tekrar suç işlemeyeceği hakkında mahkemeye kanaat geldiğinden sanığın cezasının takdiren ertelenmesine” ibaresinin yazılmasına, infazın bu şekilde yapılmasına,
2- İstanbul Anadolu 22. Asliye Ceza Mahkemesinin 04.06.2013 tarihli kararı ile ilgili olarak ;
Ceza Genel Kurulunun 03.02.2009 gün ve 250/13 sayılı kararında da belirtildiği üzere, 5728 sayılı Yasanın yürürlüğe girdiği tarihten önce kesinleşmiş infaz edilmekte ve hatta koşulları bulunmakta ise infaz edilmiş olan mahkumiyet kararları hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin uyarlama, hükmü veren mahkemece, objektif koşulların değerlendirilmesiyle sınırlı bir inceleme uygulaması halinde evrak üzerinde, subjektif koşulların değerlendirilmesi gereken hallerde ise duruşma açılarak yapılmalıdır.
Somut olayda; hükümlünün, kişilik özellikleri itibariyle yeniden suç işlemeyeceği yönünde kanaat oluşmadığından bahisle subjektif koşullar değerlendiri- lerek karar verilmiş olduğundan, hükümde değişiklik yapılmasının duruşmalı yapılması gerektiği gözetilmeden, evrak üzerinden karar verilmesi,
Yasaya aykırı ve Adalet Bakanlığı"nın Kanun Yararına Bozma istemine dayalı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının ihbarname içeriği bu itibarla yerinde görüldüğünden İstanbul Anadolu 22. Asliye Ceza Mahkemesinin 04.06.2013 tarihli kararının CMK.nun 309. maddesi gereğince (BOZULMASINA), müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına, dosyanın Adalet Bakanlığına gönderilmek üzere Yargıtay C.Başsavcılığına tevdiine, 17.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.