Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/7918
Karar No: 2021/1878
Karar Tarihi: 24.02.2021

Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2020/7918 Esas 2021/1878 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sanık, hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan cezalandırılmıştır. Ancak, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı sonucunda yapılan incelemede, sanığın benzer yöntemlerle baştan itibaren dolandırıcılık kastıyla hareket ettiği kabul edilerek suçun \"basit dolandırıcılık\" suçunu oluşturduğu ve hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan hüküm kurulmasının hukuka aykırı olduğu belirtilmiştir. Kararda, sanığın daha önce de benzer şekilde farklı kişilerden para alarak emeklilik işlemleriyle ilgili hiçbir girişimde bulunmadığı ve aldığı paraları iade etmekten kaçındığı tespit edilmiştir. Bu nedenle sanığın dolandırıcılık suçundan mahkumiyetine karar verilmiştir. Kararda, ayrıca adli para cezası öngörülen suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayin edilmesi halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği belirtilmiştir. Kanun maddeleri ise şöyledir: TCK'nın 155/2, 62 ve 52/2. maddeleri, 6352 sayılı Kanun'un 99. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK'nın 308. maddesi, 6763 sayılı Kanun'un 31. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK'nın 253 ve 254 maddeleri ve 5237 say
15. Ceza Dairesi         2020/7918 E.  ,  2021/1878 K.

    "İçtihat Metni"



    Sanık ...’ün, hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan TCK"nın 155/2, 62 ve 52/2. maddeleri gereğince cezalandırılmasına dair Antalya 12. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 26/10/2010 tarih ve 2010/132 esas, 2010/572 sayılı kararına yönelik sanığın temyiz istemi üzerine, onama talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 2013/153383 sayılı tebliğnamesiyle gönderilmiş, Yargıtay 23. Ceza Dairesinin 17/03/2016 gün ve 2015/12559 E, 2016/3089 sayılı kararıyla hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
    6352 sayılı Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına ve Basın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanun"un yürürlüğe girmesi üzerine anılan kanunun 99. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK"nın 308. maddesi uyarınca Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca,
    "Somut olayda; katılanın sanığa ait işyerine giderek emeklilik işlemlerini takip etmesi hususunda anlaştıkları, anlaşma gereği sanığın talep ettiği 3,000,00 TL. nin 2,900,00 TL.sini banka havalesi ile 100,00 TL.yi de elden vermek suretiyle katılanın ödediği, ancak sanığın katılanın emeklilik işlemlerini gerçekleştirmediği gibi kendisinden aldığı parayı da iade etmediği anlaşılmıştır.
    UYAP üzerinden yapılan sorgulamada, sanık hakkında emeklilik işlemlerini halledeceğini söyleyerek farklı kişilerden para aldığı halde bunları iade etmediği gibi hiçbir işlem yapmadığı iddiasıyla açılıp da mahkûmiyet hükmü verilen birçok davanın bulunduğu, sanığın bu şekilde benzer eylemlerine ilişkin olarak başkaca dava dosyalarından yapılan yargılamalar sonucunda güveni kötüye kullanma suçundan mahkumiyetine ilişkin verilen kararların bozulmasına ilişkin olarak Yargıtay 15. Ceza Dairesinin de 08/07/2019 tarih, 2019/4690 esas ve 2019/7646 karar sayılı kararı ile 17/02/2020 tarih, 2020/621 esas ve 2020/2094 karar sayılı kararları gibi birçok kararının bulunduğu anlaşılmıştır.
    Sanığın anlatılan şekilde benzer yöntemler kullanmak suretiyle baştan itibaren dolandırıcılık kastıyla hareket ettiği anlaşılmakla, eyleminin TCK"nın 157/1. maddesinde düzenlenen “basit dolandırıcılık” suçunu oluşturduğu gözetilmeden, suç vasfında yanılgıya düşülmek suretiyle hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan hüküm kurulmasının hukuka aykırı olduğu" gerekçesiyle yapılan itiraz üzerine dosya incelenerek gereği düşünüldü.
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın itiraz dilekçesinde ileri sürülen düşünce yerinde görüldüğünden, itirazın KABULÜNE,
    Yargıtay 23. Ceza Dairesinin 17/03/2016 gün ve 2015/12559 E, 2016/3089 sayılı kararlarının KALDIRILMASINA,
    Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
    Sanığın savunmasında beyan ettiği adrese daha önceden usulüne uygun bir tebligat yapılmadan Tebligat Kanunu’nun 35. maddesi uyarınca yapılan tebligatın geçersiz olduğu kabul edilerek, eski hale getirme talebinin haklı ve temyiz başvurusunun öğrenme üzerine ve süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede,
    Somut olayda; katılanın sanığa ait işyerine giderek emeklilik işlemlerini takip etmesi hususunda sanıkla anlaştığı, anlaşma gereği sanığın talep ettiği 3.000 TL’nin 2.900 TL’sini banka havalesi ile 100 TL’sini de elden vermek suretiyle ödediği, ancak sanığın katılanın emeklilik işlemlerini gerçekleştirmediği gibi kendisinden aldığı parayı da iade etmediği iddia edilen olayda,
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sair temyiz itirazlarının reddine; ancak;
    UYAP üzerinden yapılan sorgulamada, sanık hakkında benzer şekilde, emeklilik işlemlerini halledeceğini söyleyerek farklı kişilerden para alıp, işlemleri halletmediği ve paraları da iade etmediği iddiasıyla açılan ve hakkında mahkumiyet hükümleri verilen bir çok davanın bulunduğu, sanığın para aldığı hiç bir mağdurun emeklilik işlemleriyle ilgili bir girişiminin olmadığı ve çeşitli bahanelerle aldığı paraları iade etmekten kaçındığı anlaşılmakla; sanığın, benzer yöntemler kullanmak suretiyle baştan itibaren dolandırıcılık kastıyla hareket ettiğinin kabulü ile eyleminin 6763 sayılı Kanun"un 31. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253 ve 254 maddeleri gereğince uzlaşma kapsamındaki TCK"nın 157/1. maddesinde düzenlenen “basit dolandırıcılık” suçunu oluşturduğu gözetilmeden, suç vasfında yanılgıya düşülmek suretiyle yazılı şekilde hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan hüküm kurulması,
    Kabule göre de;
    Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.06.2007 tarih ve 2007/10-108-152 sayılı ilamında da belirtildiği gibi yasa koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamakta ise de, bunun gerekçelerinin gösterilmesi, dayanılan gerekçelerin de yasal olması ve dosya içeriğiyle örtüşmesi gerektiği halde mahkemece adli para cezasının gerekçe gösterilmeksizin alt sınırın üzerinde tayin edilmesi suretiyle 5237 sayılı TCK"nın 61. maddesine aykırı davranılması,
    Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, aynı kanunun 326/son maddesi gereğince sonuç ceza miktarı bakımından kazanılmış hakkın gözetilmesine, 24/02/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi