8. Hukuk Dairesi 2010/591 E. , 2010/3137 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Faiz alacağı
... ile ...aralarındaki faiz alacağı davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair ...Aile Mahkemesinden verilen 09.06.2008 gün ve 219/351 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, ...Asliye Hukuk Mahkemesinin 1998/49 Esas, 2002/162 Karar sayılı ilamı ile vekil edeni lehine 2000 TL. katkı payı alacağına hükmedildiğini, ancak faiz isteminde bulunulmadığını açıklayarak, söz konusu davanın açıldığı tarih olan 16.1.1998 tarihinden karar tarihi olan 30.9.2002 tarihine kadar işlemiş % 80 kümülatif faiz oranı ile 10.000.TL. faiz alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, hükmolunan alacağın Üsküdar 4.İcra Müdürlüğünün 2002/1128 Esas dosyası ile tahsil edildiğini, davacının aynı hususta daha önce açtığı davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğini bildirerek, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, davacının faizi isteme hakkı bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 3967,67 TL.nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazla talebin reddine karar verilmesi üzerine; hükmün, kabule ilişkin bölümü davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar 18.7.1979 tarihinde evlenmiş; Sevim’in 8.9.1995 tarihinde açtığı boşanma davasının kabulü ve 15.9.1997 tarihinde kesinleşmesi ile evlilik birliği son bulmuştur. Davacı ..., evlilik birliği içinde edinilen taşınmaza katkıda bulunduğu iddiasıyla 16.1.1998 tarihinde alacak istemli dava açmış, yargılama üzerine...Asliye Hukuk Mahkemesinin 1998/ 49 Esas, 2002/ 162 Karar sayılı ve 28.2.2002 tarihli hükmüyle davanın kısmen kabulüne, 2000 TL.alacağın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hükmün buna ilişkin bölümü derecattan geçmek suretiyle 6.3.2003 tarihinde kesinleşmiştir.
Somut olayda; davacı ..., yukarıda tarihi ve sayısı yazılı ilam ile hükmolunan 2000 TL. katkı payı alacağına, söz konusu alacağın talep edildiği 16.1.1998 tarihinden itibaren karar tarihine kadar % 80 kümülatif faize hükmedilmesi isteğinde bulunmuştur. Davalı, eldeki davanın açıldığı tarihten önce takibe konu edilen borcun ödendiğini bildirmiştir. Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır.
Faiz, asıl alacağa bağlı fer’i bir haktır. Borçlar Kanununun 113.maddesi uyarınca, asıl alacak sona erince fer’i haklar da sona ermiş sayılır. Faiz, asıl alacağa bağlı olmasına rağmen, asıl alacaktan ayrı olarak dava veya takip konusu edilebilir. Asıl alacak için açılan davada faize ilişkin hakkın saklı tutulmamış olması, daha sonra faiz için ayrı bir dava açılmasına engel teşkil etmez. Ancak, faiz isteğinin ayrı bir davaya konu yapılması halinde, dava tarihi itibariyle asıl alacağın ödenmemiş olması, ödenmiş ise de ihtirazi kayıt konulması şarttır. Aksi halde faiz alacağı da sona ermiş sayılır. Davacı yan, yukarıda tarihi ve sayısı yazılı ilamla hükmolunan 2000 TL alacağın ve yargılama giderlerinin tahsili için, temyiz incelemesine konu eldeki davanın açıldığı tarihten evvel 28.3.2002 tarihinde....İcra Müdürlüğünün 2002/ 1128 Esas sayılı dosyası ile talepte bulunmuş; yine aynı tarihte eldeki davaya da konu faiz alacağının tahsili için Üsküdar 2.Asliye Hukuk Mahkemesine 2002/ 272 Esas sayılı dosyası ile dava açmıştır. Faiz alacağına ilişkin açılan ilk davanın, taraflar arasında görülen sair hususdaki Üsküdar 3.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2003/ 244 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesi 2004/66 Karar ve 24.2.2004 günlü hükümle açılmamış sayılmasına karar verilerek, 26.4.2005 tarihinde kesinleşmesi üzerine, bu kez temyiz incelemesine konu dava açılmıştır. Dosya arasında bulunan Üsküdar 4.İcra Müdürlüğünün 2002/ 1128 Esas sayılı takip dosyasına göre; eldeki davanın açıldığı 26.8.2005 tarihinden önce muhtelif tarihlerde davalı-borçlunun borcun önemli kısmını ödediği, dava tarihi itibariyle icra dosyasına göre bakiye bir miktar borç kaldığı görülmektedir. Davacının faiz alacağına ilişkin açtığı ilk dava takip edilmediğinden açılmamış sayılmasına karar verildiğine göre, eldeki davanın açıldığı tarih itibariyle ihtirazi kayıt olarak değerlendirilmesi mümkün bulunmamaktadır. Davanın açıldığı tarih itibariyle ana para borcunun tamamının yatırılıp yatırılmadığının belirlenmesi; tamamının yatırıldığı ve davacı tarafca ihtirazi kayıt ileri sürülmediği belirlendiği takdirde ise, davacının faiz isteyemeyeceğinin gözönüne alınması; davalının dava tarihinden önce kısmi ödemede bulunduğu ve halen borcu bulunduğunun belirlenmesi halinde ise, ana para borcunun ödenen kısmının düşülerek, kalan kısım yönünden faiz isteğinde bulunulabileceğinin kabulü gerekir. Davalı yanın savunmaları göz önüne alınmaksızın, ihtirazi kayıt ileri sürülmediği takdirde varsa ana para borcunun ödenmeyen bölümü yönünden hesaplanacak fer’i nitelikte olan yasal faiz alacağının kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davalının ödeme iddiası, tarihi ve miktarı nazara alınmadan karar verilmiş olması doğru değildir.
Davalı vekilinin temyiz itirazlarının açıklanan nedenlerle kabulü ile usul ve yasa hükümlerine uygun bulunmayan hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve 14,00 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 10.06.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.