Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/2719 Esas 2016/14290 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/2719
Karar No: 2016/14290
Karar Tarihi: 03.11.2016

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/2719 Esas 2016/14290 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Menfi tespit davasında, davacı müvekkilinin girişilen icra takibine konu krediyi kullanmadığını ve ödeme belgelerindeki imzaların müvekkiline ait olmadığını iddia ederek, davalının kötüniyetli olduğunu belirtmiş ve borçlu olunmadığının tespiti, icra takiplerinin iptali, tazminat talepleriyle dava açmıştır. Davalı, taraflar arasındaki kredi taahhütnamesi gereği kredilerin kullandırıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkeme ise delilleri değerlendirerek davacının borçlu olmadığına karar vermiştir. Bu karar davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Kanun maddeleri: Kanunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 316. maddesi uyarınca, yargılama giderleri ile buna bağlı olan harçlar karşı tarafa yükletilebilir.
19. Hukuk Dairesi         2016/2719 E.  ,  2016/14290 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -
    Davacı vekili, müvekkili aleyhine girişilen icra takibine konu kredinin kullanılmadığını ve ödeme belgelerine atılan imzaların müvekkiline ait olmadığını, davalının kötüniyetli olduğunu iddia ederek davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti ile icra takiplerinin iptalini, davalının tazminata mahkum edilmesini ve haksız haciz nedeniyle maddi tazminat ile ticari itibarın kaybolmasından dolayı 10.000 TL. manevi tazminatın faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili cevabında, taraflar arasında akdedilen 29.08.2006 tarihli 250.000 TL. bedelli genel kredi taahhütnamesi gereği davacıya krediler kullandırıldığını, banka alacağının tahsili için girişilen icra takibinden sonra zamanaşımı süresi içinde dava açılmadığını, takibin itirazsız kesinleştiğini, maddi ve manevi tazminat talep edilmesinin hakkaniyete aykırı olduğunu savunarak davanın reddi ile lehlerine tazminata karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere ve bilirkişi raporlarına göre, 25.08.2016 tarihli genel kredi sözleşmesi altındaki imzanın davacının eli ürünü olduğu ancak icra takibine dayanak yapılan araç trafik tescil müracaat ve işlem formu 45.000,00 TL. "lik kredinin havalesi ile ilgili 25.08.2006 tarihli yurtiçi havale/... bilgi fişinde davacının imzasının bulunmadığı, davalı bankanın ...Şube Müdürlüğü"ne yazdığı rehin tesis yazısında da davacının imzasının olmadığı, bu nedenle davacının söz konusu genel kredi sözleşmesi çerçevesinde davalı bankadan 45.000,00 TL."lik taşıt kredisi kullandığı yönündeki davalı iddiasının ispatlanamadığı, davacının takibe konu araç rehin sözleşmesi sebebiyle davalı bankaya borçlu olmadığı, davalı bankanın kötüniyetli olduğu ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
    Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 03/11/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.