Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/659
Karar No: 2010/3135
Karar Tarihi: 10.06.2010

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2010/659 Esas 2010/3135 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2010/659 E.  ,  2010/3135 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tescil

    ...ile Karabaşlı Köyü Tüzel Kişiliği aralarındaki tescil davasının reddine dair Devrek Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 21.01.2009 gün ve 894/46 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
    KARAR

    Davacı vekili, vekil edenine ait 122 ada 476 sayılı parselin bitişiğinde bulunan ve anılan parsel ile 475, 477 ve 478 parselin kenarından geçen umumi köy yolunun iptal edilerek vekil edeni adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesin istemiştir.
    Davalı köy tüzel kişiliğini temsilen köy muhtarı, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Mahkemece, taşınmazın bulunduğu yörede 09.06.2006 tarihinde kadastro çalışmalarının yapıldığını, bu tarihte dava konusu taşınmazın paftasında yol olarak gösterildiğini, paftasında yol olarak gösterildiği tarihten davanın açıldığı tarihe kadar 20 yıllık kazanma süresinin geçmediğini gerekçe göstermek suretiyle davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, kazanmayı sağlayan zilyetlik hukuki sebebine dayalı olarak TMK.nun 713/1 ve 3402 sayılı Kanununun 14.maddesi gereğince açılan tescil isteğine ilişkindir.
    Mahkemece, gösterilen gerekçe ilke olarak Daire ve Yargıtay uygulamasına uygun düşmektedir. Öncelikle bu tür yerler hakkında açılan davalarda dava konusu taşınmaz köy sınırları içinde ise husumet 4721 sayılı TMK.nun 713/3.fıkrası gereğince Hazine ile birlikte köy tüzel kişiliğine, taşınmaz belediye sınırları içinde ise aynı madde gereğince Hazine yanında belediye’ye yöneltilerek açılır. Somut olayda dava köy tüzel kişiliğine yöneltilmiş ancak, Hazine’ye yöneltilmemiştir. O halde öncelikle TMK.nun 713/3.fıkrası gereğince davanın Hazine’ye yöneltilmesi, davaya katıldıkları takdirde delilerini sunmaları için kendilerine süre ve imkan tanınması ve böylece taraf teşkilinin sağlanması zorunludur.
    Tespit dışı bırakılan ya da paftasında yol olarak gösterilen bir taşınmazın TMK.nun 713/1 ve 3402 sayılı Kanununun 14.maddesi gereğince zilyetlikle edinilebilmesi için ilke olarak tesbit dışı bırakıldığı ya da paftasında yol olarak gösterildiği tarihten dava tarihine kadar diğer kazanma koşulları yanında 20 yıllık kazanma süresinin de geçmiş bulunması gerekir. Davacının tescilini istediği yol davacıya ait 122 ada 476 sayılı parselin kuzeyinde yer almaktadır. Anılan parselin kadastro tesbiti 02.03.2006 tarihinde yapıldığına göre kuzeyde yer alan ve dava konusu yapılan yolunda paftasında bu tarihte gösterildiğinin kabulü gerekir. 3402 sayılı Kadastro Kanununun 16.maddesi uyarınca “…yol, meydan ve köprü gibi…” benzeri orta mallar haritasında gösterilmekle yetinilir. Kadastro çalışmaları sırasında böyle yerler haritada gösterilmekle bir kadastro işlemi yapılmış sayılır. Ancak kadastro tutanağı düzenlenmediğinde böyle bir işlem tesbit dışı bırakma işlemi niteliğindedir.
    Tescili istenen taşınmaz bitişikteki parsellerin tesbitlerine göre 02.03.2006 tarihinde paftasında yol olarak gösterildiğine ve yaklaşık olarak tesbitten bir buçuk yıl sonra dava açıldığına göre 3402 sayılı Kadastro Kanununun 7/4’ncü maddesi gereğince Yüksek Yargıtay ve Daire gereğince davanın makul süre içerisinde açıldığının kabulü gerekir. Kural olarak, taşınmazın tesbit dışı bırakıldığı ya da paftasında yol olarak gösterildiği tarihten itibaren kazanmayı sağlayan zilyetlik süresi kesintiye uğrar ve tesbit tarihinden sonra 20 yıllık kazanma süresi yeniden işlemeye başlar. Ancak, davanın makul süre içinde açıldığı kabul edildiği takdirde bu durumda tesbitten ya da paftasında yol olarak gösterildiği tarihten önceki zilyetlik hesaba katılır. Böylece davanın açıldığı tarihe kadar kadastrodan önceki zilyetlik de hesaba katıldığında 20 yıl dolduğu takdirde diğer koşulların da gerçekleşmesi halinde davanın kabulü gerekmektedir. Mahkemece keşif yapmadan taraf delilleri toplanmadan ve öncelikle dava koşulu yerine getirilmeden yazılı gerekçeyle hüküm kurulmuş bulunması bu bakımdan yerinde değildir.
    Davacı vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olduğundan kabulüyle yerel mahkeme hükmünün açıklanan nedenlerle HUMK.nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA ve 15,60 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine 10.06.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi