23. Hukuk Dairesi 2014/5589 E. , 2015/722 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki kooperatif üyeliğinin tespiti davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı, davalı kooperatifte iki adet üyeliği mevcutken sahte yönetim kurulu kararı ile 2006 yılında üyeliğinin sona erdirildiğini, bu nedenle üyeliği 2007 yılında devrettiği ..."ın davalı kooperatif tarafından üyeliğe kabul edilmediğini, ..."ın davalı Koopeartif"e karşı açtığı üyeliğin tespiti davasının reddedilmesi üzerine iş bu davayı açmak zorunda kaldığını ileri sürerek, kooperatif üyeliğinin tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının, müvekkili Kooperatif"te bir üyeliği mevcutken 2006 yılında üyeliğini başka birine devrettiğini, bu nedenle şuanda davacının müvekkili kooperatifte üyeliğinin bulunmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacının, davalı kooperatifte iki üyeliğinin bulunduğu, üyelikler için aidat ödediği ve usulüne uygun alınmış ihraç kararı da bulunmadığı, daire satmanın üyeliği devir anlamına gelmeyeceği gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava, kooperatif üyeliğinin tespiti istemine ilişkindir. Davacı dava dilekçesinde, davalı kooperatifte iki adet üyeliğinin olduğunu, üyeliklerinden birinin devri ile ilgili 02.01.2006 tarihli yönetim kurulu kararının sahte olduğunu iddia etmiş; alınan 17.10.2012 tarihli ilk bilirkişi raporunda, davacının bir adet üyeliğinin bulunduğu, bunu da 02.01.2006 tarihli, davacının da yönetim kurulu başkanı sıfatı ile altında imzası bulunan yönetim kurulu kararı ile ..."a devrettiği belirtilmekte, farklı bir bilirkişiden alınan diğer raporda ise, davacının üyeliği devrettiğine dair 02.01.2006 tarihli yönetim kurulu kararının altındaki imzaların sahte olduğu açıklanmakta, ayrıca davacının 03.12.2006 tarihi itibari ile iki adet üyeliğinin bulunduğu belirtilmektedir.
Bu durumda mahkemece, iki rapor arasındaki çelişkiler giderilmeden ve ikinci rapora itibar edilmesinin sebebi de kararın gerekçesinde açıklanmadan karar verilmesi, ayrıca davanın kabulüne karar verilmesine rağmen, davacının dava dilekçesindeki talebi de dikkate alınarak, kararın hüküm kısmında, davacının davalı kooperatifte kaç üyeliğinin bulunduğunun açıkça belirtilmesi gerekirken, sadece "davacının, davalı kooperatifin üyesi olduğunun tespitine" şeklinde karar verilmesi doğru olmamıştır. Hâl böyle olunca, kooperatif konusunda uzman bir bilirkişi seçilerek, davalı koopeartifin tüm defter, kayıt ve belgeleri ile varsa banka kayıtları üzerinde inceleme yaptırılarak açıklamalı, gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınıp, iddia ve savunmalar da tek tek irdelenerek oluşacak uygun sonuca göre, 6100 sayılı HMK"nın 297/c ve 297/2. bentlerine uygun şekilde hüküm kurulması gerekirken, yukarıda belirtilen hususlar gözardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir.
SONUÇ; Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halide iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.