23. Hukuk Dairesi 2014/8156 E. , 2015/721 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasında görülen alacak davası sonucunda verilen hükmün onanmasına ilişkin Dairemizin 17.02.2014 gün ve 2013/7480 Esas, 2014/1105 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi davacı vekilince istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, müvekkilinin kendisi adına ve üçüncü kişilere kefil olarak davalı kooperatif aracılığıyla ..."ndan kredi kullandığını, taksitlerden birinin ödenmesinde gecikilmesi üzerine davalı kooperatifin, bankaya ödenecek kredi taksidine karşılık aldığı bonoları, taahhütnamedeki muacceliyet şartına dayanarak takibe koyduğunu, davalı kooperatifin vadesi gelmeyen taksitler için ancak hesabından para çekilmesi halinde takip yapabileceğini, davalı kooperatifin hesabından para çekilmeden müvekkili hakkında üç ayrı takip yapıp para tahsil ettiğini, davalı kooperatif ile kooperatif başkanı diğer davalı ..."un müvekkilinden 112.930,00 TL tahsil edip, kredi alacaklısı bankaya 80.000,00 TL yatırdığını ileri sürerek, üç takip dosyasında fazladan tahsil edilen toplam 32.930,00 TL"nin ödeme tarihlerinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, alacağın zamanaşımına uğradığını, davalı ..."a karşı açılan davanın husumetten reddedilmesi gerektiğini, dava konusu edilen alacakların daha önce yargılama konusu edildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, Kooperatifler Kanunu"nun kooperatiften çıkan veya çıkarılan ortaklarla hesaplaşma süresi ve yükümlülük başlığı taşıyan 17. maddesinin çıkan veya çıkarılan ortaklar ile mirasçılarının, alacak ve haklarının bunları isteyebilecekleri günden başlayarak beş yılı geçmekle zamanaşımına uğrayacağı hükmünü düzenlediği, davacının aldığı krediyi, üyesi olduğu kooperatifin kefaleti ile aldığı, vadesinde geri ödenmediği için, kooperatifin kefaleti ile ödeme yapıldığı, bunun üzerine borçluya rücu edildiği, alınmaması üzerine icra takibi yapıldığı, davacının aldığı sabit olan krediden dolayı bankaya geri ödeme yaptığını kanıtlayamadığı, aleyhine yapılan icra takiplerine karşı itirazda bulunmadığı, takip dışı ödemelere ilişkin belge sunamadığı, kooperatiften herhangi bir alacağı bulunduğunu kanıtlayamadığı, davalı ..."un davalı kooperatifin başkanı olduğu, yapılan işlemleri başkan sıfatıyla yaptığı, bu nedenle husumet yöneltilmesinin usûl ve yasaya uygun olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine dair verilen karar, davacı vekilinin temyiz istemi üzerine Dairemizin 17.02.2014 tarih ve 2013/7480 E., 2014/1105 K. sayılı ilamıyla, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu"nun 72/7. maddesinin "Takibe itiraz etmemiş veya itirazının kaldırılmış olması yüzünden borçlu olmadığı bir parayı tamamen ödemek mecburiyetinde
kalan şahıs, ödediği tarihten itibaren bir sene içinde, umumi hükümler dairesinde mahkemeye başvurarak paranın geriye alınmasını istiyebilir." hükmünü düzenlediği, bu sürenin, hak düşürücü süre olup, mahkemece kendiliğinden dikkate alınması gerektiği, mahkemece, bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere üç takip dosyasında davacının en son ödeme yaptığı 07.01.2010, 03.03.2010, 06.04.2010 tarihinden itibaren İİK"nın 72/7. maddesi uyarınca, bir sene içerisinde paranın istirdadının istenmediği gerekçesiyle davanın davalı kooperatif bakımından reddine karar verilmesi gerekirken, somut olayda uygulama yeri bulunmayan ve kooperatiften çıkan veya çıkarılan ortaklarla hesaplaşma ile ilgili Kooperatifler Kanunu"nun 17. maddesindeki zamanaşımı süresine ve ayrıca davacının alacağı bulunduğunu kanıtlayamadığı yönündeki esasa ilişkin gerekçelere de dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulmasının doğru olmadığı belirtilerek, sonucu itibariyle doğru olan kararın HUMK"nın 438/son maddesi uyarınca gerekçesi değiştirilmek suretiyle; diğer davalı ... bakımından husumete ilişkin doğru olan karar yazılı gerekçe ile onanmıştır.
Davacı vekili, karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Yargıtay ilamında belirtilen gerektirici sebeplere göre, HUMK"nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin karar düzeltme isteminin REDDİNE, 5,20 TL harç ve takdiren 251,00 TL para cezasının karar düzeltme isteyenden alınarak .... gelir kaydedilmesine, 10.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.