3. Ceza Dairesi Esas No: 2016/9774 Karar No: 2017/4781 Karar Tarihi: 17.04.2017
Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2016/9774 Esas 2017/4781 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sulh Ceza Mahkemesi tarafından verilen hükümde, sanıkların suçlu bulunduğu belirtilmiştir. Ancak gerekçeli kararda karışıklıklar ve ifadeler arasındaki çelişkiler nedeniyle sanığın hukuki durumunun tam olarak tespiti yapılmamıştır. Ayrıca, Adli Tıp Kurumu raporları arasındaki çelişki nedeniyle katılanın yaralanmasının ciddiyeti belirsiz kalmıştır. Bu nedenlerden dolayı, mahkeme kararı bozulmuş ve sanığın hukuki durumu yeniden değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir. Kararda, Anayasa Mahkemesinin 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesindeki bazı ibareleri iptal etmesi nedeniyle sanığın hak yoksunluğunun yeniden değerlendirilmesinin gerektiği de belirtilmiştir. Kanun maddeleri 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesi, 1412 sayılı CMUK'un 326/son maddesi, 6723 sayılı Kanunun 33. maddesi ile değişik 5320 sayılı Kanunun 8/1 maddesi ve 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesidir.
3. Ceza Dairesi 2016/9774 E. , 2017/4781 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü: Sanıklar ... ile..."nin gayri resmi evli oldukları , gerekçeli karar tebliği için 18.02.2014 tarihinde yapılan tebligatlar incelendiğinde aynı şahsa (...in) tebliğ yapılmasına rağmen sanık ..."in eniştesi olarak yazıldığı, sanık ..."nin dayısı olarak yazıldığı anlaşılmakla tebligatın geçerliliği konusunda tereddüt bulunduğundan sanığa 22.04.2014 tarihinde yapılan tebligatın geçerli ve temyizin süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede; 1)Gerekçeli karar başlığına katılanların ve sanıkların adlarının ikişer kez yazılarak karışıklığa yol açılması, 2) Taraflardan ..., ... ile katılanların akraba oldukları birbirlerini tanıdıkları, ..."ın jandarma ifadesinde ismini bilmediği şahsın kendisini bıçakla yaraladığını söylediği halde mahkeme ifadesinde sanık ..."in kendisini bıçakla yaraladığını söylediği, ... jandarma ifadesinde kendisine esmer uzun boylu şahsın sopayla vurduğunu sanık ..."in taş attığını söylediği ancak yaralanıp yaralanmadığı konusunda beyanda bulunmadığı, mahkeme ifadesinde ise tüm sanıkların sopa ile vurduğunu , oğlu..."ın yaralanması ile ilgili olarak jandarma ifadesinde beyanı olmadığı halde mahkeme ifadesinde tüm sanıkların bıçakla yaraladığını , tanık ..."in jandarma ifadesinde dayısı ve arkadaşının annesine sopayla vurduğunu söylediği, tanık ..."nin jandarma ifadesi ile mahkeme ifadesinin birbiriyle uyuşmadığı, mahkemede..."ı sanık ..."in bıçakla yaraladığını söylemesine rağmen jandarmada yaralamaya ilişkin net beyanı olmadığı ayrıca ..."yi sopa ile yaralayanın ... olduğunu söylediği anlaşılmakla ifadeler arasındaki çelişki giderilmeye çalışılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayini gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması, Kabule göre de; 3)Katılan ... hakkında...Devlet Hastanesi"nin 15/01/2012 tarihli geçici raporunda yaralanmasının yaşamını tehlikeye sokmadığı ve basit tıbbi müdahale ile giderilemeyeceği bildirildiği halde, aynı hastanenin 16/01/2012 tarihli ortopedi uzmanınca düzenlenen kesin raporunda ise yaşamını tehlikeye sokan bir durum olduğu ve basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde hafif olduğu belirtilmesine göre, raporlar arasında gözüken açık çelişki karşısında, katılanın Adli Tıp Kurumu ilgili Şube Müdürlüğünden yeniden aldırılacak adli rapor sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayini gerektiğinin gözetilmemesi, 4)Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas- 2015/85 karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı ibarelerin iptal edilmesi nedeniyle 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesinde belirilen hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden 1412 sayılı CMUK"un 326/son maddesi uyarınca sanığın kazanılmış hakkı saklı kalmak kaydı ile 6723 sayılı Kanunun 33. maddesi ile değişik 5320 sayılı Kanunun 8/1 maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 17/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.