Esas No: 2021/2711
Karar No: 2022/8173
Karar Tarihi: 22.09.2022
Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2021/2711 Esas 2022/8173 Karar Sayılı İlamı
9. Ceza Dairesi 2021/2711 E. , 2022/8173 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Cinsel saldırı
HÜKÜM : Mahkumiyet
İlk derece mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle başvurunun muhtevası ve inceleme tarihine kadar getirilen kanuni düzenlemeler nazara alınarak dosya tetkik edildi, gereği görüşüldü:
Yapılan yargılamaya toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ile kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Katılan beyanları, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; olay günü sanığın caddede yürümekte katılanı görünce bisikletle yanına yaklaşıp kalçasını ellemesi şeklinde ani ve kesintili gerçekleşen eylemin sarkıntılık düzeyinde kaldığı ve suç tarihinde yürürlükte bulunan 5237 sayılı TCK'nın 102/1. maddesinde yer alan cinsel saldırı suçuna ilişkin anılan maddede 2 yıldan 7 yıla kadar hapis cezası öngörülmesine karşın hükümden önce 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 58. maddesiyle yeniden düzenlenen 5237 sayılı TCK'nın 102. maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesinde “cinsel davranışın sarkıntılık düzeyinde kalması halinde 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezasına hükmedileceğinin” kabul edilmesi karşısında, mahkemece belirlenecek temel cezanın üst sınırının 7 yıldan 5 yıla indirilmesi sebebiyle yeni düzenlemenin sanık lehine olduğu gözetilerek mahkemece lehe aleyhe değerlendirme yapılması gerektiği gözetilmeden, suç tarihinde yürürlükte bulunan 5237 sayılı TCK'nın 102/1. maddesiyle 6545 sayılı Kanunun 58. maddesiyle yeniden düzenlenen 5237 sayılı TCK'nın 102. maddesinin birinci fıkrasındaki "5 yıldan 10 yıla kadar" ceza verilmesini düzenleyen madde fıkrası esas alınarak lehe kanun karşılaştırması yapılarak hüküm kurulması,
Sanık hakkında sübuta eren suçundan dolayı temel ceza belirlenirken 5237 sayılı TCK'nın 61. maddesinin birinci fıkrasında yedi bent halinde sayılan hususlar ile aynı Kanunun 3. maddesinin birinci fıkrasındaki "suç işleyen kişi hakkında işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunur" şeklindeki kanuni düzenleme nazara alınıp, dosyaya yansıyan bilgi ve kanıtlar birlikte değerlendirilmek suretiyle mahkemece temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmesi sırasında denetime elverişli gerekçe gösterilmesinin zorunlu olduğu gözetilmeden teşdidin derecesinde hataya düşülerek kanun maddesinde yer alan bazı ibarelerin tekrarı şeklindeki yetersiz gerekçeyle alt sınırdan uzaklaşılması,
Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 günlü, 29542 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı ilamı ile 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesi yönünden kısmi iptal kararı verildiğinin nazara alınmasında zorunluluk bulunması,
Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 22.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.