MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


Taraflar arasındaki takibin iptaline ilişkin davanın yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacılar vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmiştir. Belli günde davacılar vek. Av. ... gelmiş, diğer taraftan kimse gelmemiş olduğundan onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR-

Davacılar vekili, müvekkillerinin dava dışı ...aleyhine giriştiği icra takibi sırasında borçlunun % 82 hissesine sahip olduğu ... ve ...hakkında davalı tarafından icra takibi yapıldığının anlaşıldığını,.... İcra Müdürlüğü’nün 2010/530 sayılı icra takibinin muvazaalı olup, şirketin sahip olduğu mal varlığı üzerine muvazaalı icra takipleriyle haciz konularak gerçek alacaklılardan mal kaçırılmak istendiğini iddia ederek mal/para kaçırma saiki ile muvazaalı olarak icra takibine konulan alacağın ve dolayısıyla icra takibinin iptaline ve ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nde derdest olan dosyalara gönderilen haciz müzekkerelerinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde, davanın zamanaşımı, hak düşürücü süre yönünden ve iptal davasında borçlular ve lehine tasarruf yapıldığı iddia olunan 3. kişilerin mecburi dava arkadaşı durumunda olup, davanın borçlular ve tarafına yönetilmemiş olması sebebi ile husumet noksanlığından davanın reddi gerektiğini, kendisi ile dava dışı ... arasında ilaç alımına dayalı ticari ilişki olduğunu, alacağına karşılık adı geçen şirketçe verilen çekin tahsili için girişilen icra takibi sırasında borçlu şirketin sahibinin hisselerini dava dışı ...’ye devrettiğini, borçlu şirketin yeni sahibi ile yeniden yapılandırmaya gidilerek tüm borca karşılık şirket sahibinin cirosu ile verilen ve ödenmeyen çekin ... İcra Müdürlüğü’nün 2010/530 sayılı dosyasında takip konusu yapıldığını, halen alacaklarının devam ettiğini, alacağının muvazaadan uzak gerçek bir alacak olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre davalının, dava dışı ... ve ...‘ne verdiği ilaç bedeli için kesilen faturalar nedeniyle toplam 55.001,42 TL alacağı olduğu, bu alacağına karşılık verilen ilk çekin ödenmemesinden dolayı 2009/5727 sayılı icra takibinin yapıldığı ve sonrasında 48,000 TL’Lik çek alınmak suretiyle anılan icra takibinden feragat edildiği ancak sonra verilen çekin karşılıksız çıkması üzerine davalının davaya konu 2. İcra Müdürlüğü’nün 2010/530 sayılı dosyasında icra takibi yaptığı, netice itibariyle davalının dava dışı şirketten alacaklı olup, takibin muvazaalı olduğunun ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.

Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 03/11/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.