4. Ceza Dairesi 2016/16854 E. , 2020/14841 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Silahla tehdit, silahla kasten yaralama, 6136 sayılı Kanuna aykırılık
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre, sanık hakkında silahla tehdit suçundan hüküm kurulurken, TCK’nın 106/2. maddesinin "a" bendinin ve silahla kasten yaralama suçundan hükümler kurulurken 86/3 maddesinin "e" bendinin kararda gösterilmemesi mahallinde düzeltilebilir maddi hata kabul edilerek dosya görüşüldü,
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1)Sanık hakkında 6136 sayıla Kanuna aykırılık ve mağdur ..."a karşı silahla kasten yaralama suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerinin temyizinde,
Sanığa yükletilen mağdur ..."ı silahla kasten yaralama ve 6136 sayılı Kanuna aykırılık eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemlerin sanık tarafından işlendiğinin Kanunlara uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunlarda öngörülen suç tiplerine uyduğu,
Sanık hakkında 6136 sayılı Yasanın 13/1. maddesinde hapis cezasıyla birlikte adli para cezası da öngörülmesine rağmen, yalnızca hapis cezasına hükmedilmiş ise de, aleyhe temyiz olmadığından bozma yapılamayacağı,
Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi eleştiri dışında hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır. Ancak;
TCK"nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun hapis cezasına yönelik uygulanmasına ilişkin hükmün, Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uygulanma olanağının ortadan kalkmış olması,
Bozmayı gerektirmiş ve sanık ..."nun temyiz iddiaları yerinde görüldüğünden, hükümlerin bu nedenle BOZULMASINA, 5320 sayılı Kanunun 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesi uyarınca bu aykırılık, yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bulunduğundan, temyiz edilen kararlardan tebliğnameye uygun olarak “TCK’nın 53/1-b maddesinin uygulanmasına ilişkin kısım” çıkarılmak suretiyle HÜKÜMLERİN DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2)Sanığın, mağdur ..."a yönelik silahla tehdit ve silahla kasten yaralama suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerinin temyizine gelince,
a)Sanığın, olay günü trafikte yol verme meselesi nedeniyle çıkan tartışmada mağduru "seni öldürürüm, kafana sıkayım mı?" diyerek tehdit etmesi, akabinde bacağından silahla yaraladığının kabul edilmesi karşısında, eylemlerin işleniş şeklinin cezaların belirlenmesi sırasında TCK"nın 3 ve 61. maddeleri uyarınca alt sınırdan uzaklaşma gerekçesi olabileceği gözetilerek, sanığın davranışının bir bütün halinde mağdura karşı silahla kasten yaralama suçunu oluşturup oluşturmadığı tartışılmadan, sanık hakkında silahla tehdit ve silahla kasten yaralama suçlarından ayrı ayrı hükümler kurulması,
b)Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 günlü Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin kararının gözetilmesi zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş ve sanık ..."nun temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnameye aykırı olarak, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 03/11/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.