3. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/20050 Karar No: 2018/7281 Karar Tarihi: 28.06.2018
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2016/20050 Esas 2018/7281 Karar Sayılı İlamı
3. Hukuk Dairesi 2016/20050 E. , 2018/7281 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki vasiyetnamenin tenfizi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacılar; murisin 24/02/2003 tarihinde düzenlediği vasiyetname ile kendilerine taşınmaz vasiyet ettiğini, vasiyetnamenin açıldığını ve iptal davasının reddedilerek kesinleştiğini, davalıların ihtarnameye rağmen tapuda devir yapmadıklarını belirterek; vasiyetnamenin tenfizi ile taşınmazların kendi adlarına tapuya tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar; cevap vermemiştir. Mahkemece; davanın kabulüne, vasiyetnamenin tenfizi ile vasiyetnameye konu taşınmazların davacılar adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. 1-) Dava; vasiyetnamenin tenfizine ve vasiyetnameye konu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ve tesciline ilişkindir. Vasiyet, genellikle ivazsız bir tasarruftur. Vasiyet alacaklısı, mirasbırakanın külli halefi olmayıp, cüzi halefi olduğu için vasiyet olunan mal üzerinde doğrudan hak kazanması mümkün değildir. Vasiyet alacaklısının alacak hakkının hukuki sebebi olan vasiyet her ne kadar mirasbırakanın sağlığında yapılıyorsa da, bu bir ölüme bağlı tasarruf olduğundan, vasiyet alacağı ancak mirasbırakanın ölümü ile doğar. Vasiyet alacaklısı, kendisine vasiyet edilen şey üzerindeki mülkiyet hakkını ancak bu malın vasiyetin yerine getirilmesi (tenfizi) yoluyla kendisi adına tescili sonucunda kazanır. Vasiyetnamenin tenfizi davası, vasiyeti yerine getirme görevlisi varsa ona, yoksa yasal veya atanmış mirasçılara karşı açılır. Dosyanın incelenmesinde; muris ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2003/237 esas 2003/219 karar sayılı 10/04/2003 tarihli veraset ilamında ...’ün mirasçı olarak belirtilmesine rağmen, davada yer almadıkları, bu şekilde hak sahibi oldukları halde taraf teşkili sağlanmadan tescile yönelik hüküm verildiği anlaşılmaktadır. O halde; mahkemece, vasiyetnameyi yerine getirme görevlisi bulunmadığından, vasiyetnamenin tenfizi talebinin tüm yasal mirasçılara yöneltilmesi gerektiği belirlenmekle; ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2003/237 esas 2003/219 karar sayılı 10/04/2003 tarihli veraset ilamına göre mirasçı olarak yer alan ...’ün davaya dahil edilerek taraf teşkili sağlanmasıyla birlikte tenfize ve tescile yönelik hüküm kurulması gerekirken; eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir. 2-) Bozma nedenine göre, sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 28/06/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.