10. Ceza Dairesi Esas No: 2016/1931 Karar No: 2018/9404 Karar Tarihi: 17.12.2018
Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma - Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2016/1931 Esas 2018/9404 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, uyuşturucu madde bulundurma suçu nedeniyle sanığın hükmün açıklanması suretiyle mahkûm edilmesine karar verdi. Ancak, tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazında eksiklikler olduğundan ve sanığa gerekli uyarı yapılmadığından, hükmün BOZULMASINA karar verildi. Kanun maddeleri olarak, 6545 sayılı Kanunun 68. maddesi ile değiştirilen TCK'nın 191. maddesinin 5. fıkrası ve 5320 sayılı Kanunun geçici 7/2. maddesi belirtilmiştir.
10. Ceza Dairesi 2016/1931 E. , 2018/9404 K.
"İçtihat Metni"
Mahkeme : Asliye Ceza Mahkemesi Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma Hüküm : Hükmün açıklanması suretiyle mahkûmiyet
Dosya incelendi. GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Adli sicil kayıtları ve UYAP üzerinden yapılan araştırmada, sanık hakkında, bu suçtan önce, aynı suçtan dolayı açılmış başka bir dava nedeniyle verilip kesinleşmiş herhangi bir tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri bulunmadığı ve Mahkeme tarafından 26/05/2015 tarihli ilk karar ile 6545 sayılı Kanun ile değişik 5320 sayılı Kanunun geçici 7/2. maddesi kapsamında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği anlaşıldığından, hükümden önce 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesinin 5. fıkrası ve 5320 sayılı Kanunun geçici 7/2. maddesinin uygulanmasına ilişkin tebliğnamedeki bozma görüşüne iştirak edilmemiştir. Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipinin doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak; 1- Tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infaz işlemleri, infazın yapıldığı tarihteki kurallara göre yapılacağından, 6545 sayılı Kanunla TCK"nın 191. maddesinde yapılan ve ısrar teriminin de içinde yer aldığı değişikliklerin yürürlüğe girdiği, 28.06.2014 tarihinden sonra yapılan infaz işlemlerinde, tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazına başlamak üzere çıkarılan ilk uyarılı başvuru davetiyesinin tebliği üzerine, müracaatta bulunmayan sanığın, kendisine yüklenen yükümlülüklere veya tedavinin gereklerine uygun davranmamakta "ısrar" ettiğinin kabul edilebilmesi için; "önceki tebligat gereğince başvuruda bulunmadığı, bu tebligat üzerine öngörülen süre içinde de başvurmaması halinde yükümlülüklere ve tedavinin gereklerine uymamakta ısrar etmiş sayılacağı" uyarısı ile yeniden tebligat yapılması, bu tebligata rağmen de başvuruda bulunmadığı takdirde davaya devam edilerek sanık hakkında hüküm kurulması, aksi halde yukarıda belirtildiği şekilde 2. kez uyarılı başvuru davetiyesi tebliğ edilmemiş ise denetimli serbestlik tedbiri kararının infazının devamına karar verilmesi gerekirken, hükmün açıklanması şartları oluşmadan hükmün açıklanması suretiyle mahkûmiyet kararı verilmesi, 2- Kabule göre; sanık hakkında 28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun ile değişik 5320 sayılı Kanunun geçici 7/2. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verildikten sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulandığı ancak sanığın tedbirin infazı için gönderilen uyarılı ilk başvuru davetiyesinin tebliğ edilmesine rağmen kuruma müracaat etmediği gerekçesi ile hükmün açıklanmasına karar verilmiş olması karşısında; Duruşma günü için sanığa gönderilen davetiyenin “denetimli serbestlik tedbirine uymadığının iddia edilmesi nedeniyle, duruşmaya gelip bu konuda beyanda bulunması veya diyeceklerini duruşma gününe kadar yazılı olarak bildirmesi gerektiği, mazeretsiz olarak duruşmaya gelmediği ve diyeceklerini yazılı olarak bildirmediği takdirde TCK"nın 191/4-(a) maddesi uyarınca, kendisine yüklenen yükümlülüklere ve uygulanan tedbirin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmiş sayılacağı kabul edilerek hakkındaki hüküm açıklanarak cezaya hükmolunabileceği” uyarısı ile birlikte duruşma tarihi ve saati yazılarak sanığa tebliğ edilmesi gerektiği gözetilmeden, belirtilen nitelikte uyarıyı içeren davetiye tebliğ edilmeden ya da sanık dinlenmeden hüküm açıklanarak mahkûmiyet hükmü kurulması, Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA, 17/12/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.