11. Ceza Dairesi Esas No: 2017/10206 Karar No: 2018/10312 Karar Tarihi: 12.12.2018
Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/10206 Esas 2018/10312 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, sanığın sahte belge düzenleyip kullanması suçundan mahkum olduğunu ancak kararın hatalı olduğunu belirtti. Mahkeme, belgede sahtecilik suçlarında aldatmanın var olup olmadığının tayin edilmesi gerektiğine ve belgelerin duruşmada incelenerek aldatmanın var olup olmadığının tespit edilmesi gerektiğine dikkat çekti. Ayrıca, sanığın zincirleme suç hükümlerinin uygulanması konusunda yanılgıya düşüldüğünü belirtti. TCK’nin 43. maddesinin uygulanabilmesi için aynı suçun farklı zamanlarda işlenmiş olması gerektiğini vurgulayan mahkeme, sanığın suçu aynı anda işlediğinin kabul edilmesi gerektiğine işaret etti. TCK’nin 53. maddesi hakkında Anayasa Mahkemesi kararı ile birlikte yeniden değerlendirme yapılması gerektiğine de işaret edildi. Mahkeme, kararın bu sebeplerle bozulmasına karar verdi. Kanun maddeleri: TCK’nin 43. maddesi - zincirleme suç hükümleri; TCK’nin 61. maddesi - temel cezaların belirlenmesinde sahte belge çeşitliliği göz önünde bulundurulabilir; TCK’nin 53. maddesi - ceza indirimlerinde belirleyici rol oynar.
11. Ceza Dairesi 2017/10206 E. , 2018/10312 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgede sahtecilik HÜKÜM : Mahkumiyet
Yapılan yargılamaya, toplanıp gerekçeli kararda gösterilerek tartışılan delillere, Mahkemenin oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak; 1- Belgede sahtecilik suçlarında, aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığının takdir ve tayini hakime ait olup, suça konu belge asılları duruşmada incelenmek suretiyle özellikleri duruşma tutanağına yazıldıktan sonra aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığı tespit edilip denetime imkan verecek şekilde dosya içerisine konulması ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik inceleme ile mahkûmiyete hükmolunması, 2- Kabule göre de; a) 5237 sayılı TCK"nin 43. maddesinin uygulanabilmesi için "bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi" gerektiği, sanığın, sahte pasaport ve kimlik belgesi düzenletmek ve kullanmak şeklinde gerçekleşen eylemlerinde, sahte belgelerin farklı tarihlerde düzenlendiğine dair kesin delil bulunmayıp, suçun aynı anda işlendiğinin kabul edilmesi gerekliliği karşısında zincirleme suç hükümlerinin uygulanamayacağı, sahte belge çeşitliliğinin TCK"nin 61. maddesi uyarınca temel cezanın belirlenmesinde dikkate alınabileceği gözetilmeden, zincirleme suç hükümlerinin uygulanması, b) TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 12.12.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.