14. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/10991 Karar No: 2017/2709 Karar Tarihi: 04.04.2017
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/10991 Esas 2017/2709 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2015/10991 E. , 2017/2709 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 30.01.2014 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 19.02.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılardan ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, İİK"nun 121. maddesi uyarınca alınan yetki belgesine dayalı olarak alacaklı tarafından açılan ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir. Davacı vekili, davalılardan ..."in davacıya olan borcundan dolayı .... İcra Müdürlüğünün 2009/3657, 2010/1574, 2013/4468 ve ... 2. İcra Müdürlüğünün 2012/3136, 2013/4473 ve 2013/4474 esas sayılı dosyaları ile takip başlatıldığını, borçlunun diğer davalılarla kayden paydaş olduğu ... İli, ... İlçesi, ... ada ... parsel ve 140 ada 25,27 ve 29 parsel sayılı taşınmazlarda borçlu adına kayıtlı hisseye alacak nedeniyle haciz konulduğunu ve İcra Mahkemesinden iş bu davayı açmak üzere yetki verildiğini ileri sürerek, dava konusu taşınmazlar üzerindeki ortaklığın satış yoluyla giderilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 140 ada 25 ve 27 parsel sayılı taşınmazlarda ortaklığın satış yoluyla giderilmesine karar verilmiştir. Hükmü, davalılardan ... temyiz etmiştir. Dava, İİK’nın 121. maddesi uyarınca alınan yetki belgesine dayalı olarak açılan ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir. 5578 sayılı Kanunla değiştirilen 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu"nun 8. maddesi gereğince bölünemez büyüklükteki tarım arazilerinin mirasa konu olmaları ve üzerlerinde her ne sebeple gerçekleşmiş olursa olsun birlikte mülkiyetin mevcut olması durumunda bu arazilerin ifraz edilemeyeceği, payların 3. şahıslara satılamayacağı, devredilemeyeceği hükmü mevcutken, 5403 sayılı Kanunun 8. maddesinde 30.04.2014 tarihli ve 6537 sayılı Kanunun 4. maddesi ile yapılan ve 15.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren değişiklikle "Tarım arazileri Bakanlıkça belirlenen büyüklüklerin altında ifraz edilemez, hisselendirilemez. Hazine taşınmazlarının satış işlemleri hariç olmak üzere pay ve paydaş adedi artırılamaz...." şeklinde düzenleme yapıldığından artık asgari tarımsal arazi büyüklüklerinin altındaki arazilerde de payın üçüncü şahıslara satışı ve devri mümkün hale gelmiştir. Bu durum Kanun değişikliğinden kaynaklandığından usuli kazanılmış hak da oluşturmaz. Somut uyuşmazlıkta; dosya içerisindeki tapu kayıtlarına göre borçlu (davalı) ..., dava konusu taşınmazlarda 1/8 hisseyle paylı malik durumundadır. Yukarıda bahsedilen yasal değişiklikle alacaklı (davacı) tarafından borçlunun haczedilen payının doğrudan icra yolu ile satışı mümkün hale geldiğinden alacaklının (davacı) İcra ve İflas Kanunu"nun 121. maddesi gereğince yetki alarak dava konusu taşınmaz yönünden ortaklığın giderilmesi davası açmasında hukuki yararı kalmamıştır. Mahkemece, dava konusu 140 ada 25 ve 27 parsel sayılı taşınmazlar yönünden hukuki yarar yokluğundan davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılardan ..."in temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 04.04.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.