Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/8188
Karar No: 2019/6514
Karar Tarihi: 22.05.2019

Verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2018/8188 Esas 2019/6514 Karar Sayılı İlamı

12. Ceza Dairesi         2018/8188 E.  ,  2019/6514 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
    Suç : Verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme
    Hüküm : CMK’nın 223/2-c maddesi gereğince beraat

    Verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 07.05.2013 tarihli, 2013/11-87-245 sayılı kararında da vurgulandığı üzere; vekalet ücreti kişisel hakka ilişkin olup, kişisel hakka ilişkin kanuna aykırılıkların Yargıtay tarafından bozma konusu yapılabilmesi için, hükmün karşı hak sahibi tarafından temyiz edilmiş olması gerekir. Bu nedenle, hakkında beraat kararı verilen ve kendisini vekil ile temsil ettiren sanık yararına, hazine aleyhine, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince, maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, temyiz edenin sıfatına göre, bozma sebebi olarak kabul edilmemiştir.
    Yapılan yargılamaya, incelenen dosya kapsamına göre, mahalli Cumhuriyet savcısının sanığa yüklenen verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçunun yasal unsurlarının oluşması nedeniyle sanık hakkında mahkumiyet kararı verilmesi gerektiğine ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    Yürütülen bir suç soruşturması veya kovuşturması dolayısıyla telekomünikasyon yoluyla yapılan iletişimin denetlenmesi tedbiri CMK"nın 135. maddesinde düzenlenmiştir. Anılan madde uyarınca; suç işlendiğine ilişkin kuvvetli şüphe sebeplerinin varlığı ve başka suretle delil elde edilmesi imkanının bulunmaması durumunda, suç tarihi itibariyle hakim veya gecikmesinde sakınca olan halde Cumhuriyet savcısının kararıyla şüpheli veya sanığın telekomünikasyon yoluyla iletişimi tespit edilebilir, dinlenebilir, kayda alınabilir ve sinyal bilgileri değerlendirilebilir. Aynı maddenin 8. fıkrasında, dinleme, kayda alma ve sinyal bilgilerinin değerlendirilmesine ilişkin hükümlerin ancak, bu fıkrada katalog şeklinde sayılan suçlarla ilgili olarak uygulanabileceği belirtilmiş, 9. fıkrada ise, maddede belirtilen usuller dışında hiç kimsenin, bir başkasının telekomünikasyon yoluyla iletişimini dinleyemeyeceği ve kayda alamayacağı hükme bağlanmıştır.
    Telekomünikasyon yoluyla yapılan iletişimin denetlenmesi sırasında, yürütülmekte olan soruşturma veya kovuşturmayla ilgisi olmayan, ancak başka bir suçun işlendiği şüphesini uyandırabilecek şekildeki “tesadüfen elde edilen deliller” CMK"nın 135/8. madde ve fıkrasında düzenlenen katalog kapsamındaki suçlara ilişkin ise, soruşturma ve kovuşturmada delil olarak kullanılabilmektedir. Buna karşın CMK"nın 138/2. madde ve fıkrasının açıklığı karşısında katalog kapsamında yer almayan suçlara ilişkin kayıtların delil olarak kullanılması mümkün değildir. Kanunda, kişiler arasında telekomünikasyon yoluyla yapılan iletişimin denetlenmesi yalnızca belirli ağırlıktaki suç tipleri bakımından meşru kabul edilmiş, bunlar dışındaki suçlar yönünden ise özel hayatın ve haberleşmenin gizliliğinin korunmasına ilişkin yarar üstün tutulmuştur.
    Bu açıklamalar ışığında incelenen dosya kapsamına göre, suç işlemek amacıyla örgüt kurma, resmi belgede sahtecilik, özel belgede sahtecilik, nitelikli dolandırıcılık, verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçlarına ilişkin Üsküdar Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülmekte olan adli soruşturma kapsamında, CMK"nın 135/8. madde ve fıkrasında sayılan başka bir suç nedeniyle alınan karar uyarınca, örgüt lideri olduğu iddia olunan Osman adlı kişinin iletişiminin tespiti sırasında, adı geçen şahsın, Kurşunlu İlçe Nüfus Müdürlüğünde veri hazırlama kontrol işletmeni olarak görev yapan sanık ...’i arayıp, kendisini jandarma istihbaratta görevli astsubay olarak tanıtarak ve mağdurlara ait T.C. kimlik numaralarını ona ileterek, mağdurların nüfus kayıt bilgilerini temin ettiğinin tespit edilmesinin ardından, sanığın, meslekte geçirdiği süre ve tecrübesine rağmen muhatabı hakkında hiçbir araştırma yapmaksızın ve mevzuata aykırı biçimde mağdurların nüfus kayıt bilgilerini başkasına vermek suretiyle TCK"nın 136/1. madde ve fıkrasındaki verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda;
    Sanık hakkında verilmiş herhangi bir iletişimin denetlenmesi kararı bulunmadığı gibi, sanığa isnat edilen verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçunun, CMK"nın 135/8. madde ve fıkrasında belirtilen katalog suçlardan da olmadığı, dolayısıyla Osman adlı kişi hakkında alınan iletişim tespit tutanaklarının bu suçun delili olarak kullanılamayacağı, iletişimin tespit tutanaklarına istinaden alınan ikrar da kanunda gösterilen hukuka uygun yöntemlerle tespit edilmediğinden suçun sübutunda delil olarak dikkate alınamayacağı gözetilerek, hukuka aykırı deliller dışlandığında, sanığın mahkumiyetine yeter, her türlü derecede şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmamasından dolayı sanık hakkında CMK"nın 223/2-e madde, fıkra ve bendi gereğince beraat kararı verilmesi gerekirken, “...Sanığın savunmaları ve olay değerlendirildiğinde sanığın Kurşunlu İlçe Nüfus Müdürlüğünde memur olarak çalıştığı, sanık ve kişisel bilgileri alan( İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesinin 2012/410 esas sayılı dosyasında yargılanan ve TCK nın 136. Maddesinde yer alan suçtan mahkumiyet kararı verilen) kişinin yaptığı telefon görüşlerine ait tape kayıtlarının incelenmesinde telefonun diğer ucunda yer alan ve kişisel bilgileri isteyen kişinin önce mağdurlara ait TC kimlik numarası sanığa vererek sanıkta güven oluşturduğu ve sanığın karşı tarafta yer alan kişinin istihbaratçı olduğunu düşünerek hareket ettiği, sanığın da telefonun diğer tarafında bulunan kişisel bilgileri elde eden kişiler tarafından hileli hareketler ile iradesinin fesada uğratıldığı, sanığın istihbarat görevlilerine yardım amaçlı hareket ettiğini düşündüğü bu şekliyle sanığın kişisel bilgileri hukuka aykırı olarak kasten vermek için hareket etmediği bu şekliyle sanığın üzerine atılı suç açısından kastının bulunmadığı sonucuna varılmıştır...” biçimindeki yasal ve yeterli olmayan gerekçelerle CMK’nın 223/2-c madde, fıkra ve bendi gereğince beraat hükmü kurulması,
    Kanuna aykırı olup, mahalli Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; ancak, yeniden yargılama gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanun"un 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; gerekçeli kararın 3. sayfasında başlayıp 4. sayfasında sona eren “Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe” başlığı altındaki ibarelerin karardan çıkarılarak, yerlerine, “İncelenen dosya kapsamına göre, suç işlemek amacıyla örgüt kurma, resmi belgede sahtecilik, özel belgede sahtecilik, nitelikli dolandırıcılık, verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçlarına ilişkin Üsküdar Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülmekte olan adli soruşturma kapsamında, CMK"nın 135/8. madde ve fıkrasında sayılan başka bir suç nedeniyle alınan karar uyarınca, örgüt lideri olduğu iddia olunan Osman adlı kişinin iletişiminin tespiti sırasında, adı geçen şahsın, Kurşunlu İlçe Nüfus Müdürlüğünde veri hazırlama kontrol işletmeni olarak görev yapan sanık ...’i arayıp, kendisini jandarma istihbaratta görevli astsubay olarak tanıtarak ve mağdurlara ait T.C. kimlik numaralarını ona ileterek, mağdurların nüfus kayıt bilgilerini temin ettiğinin tespit edilmesinin ardından, sanığın, meslekte geçirdiği süre ve tecrübesine rağmen muhatabı hakkında hiçbir araştırma yapmaksızın ve mevzuata aykırı biçimde mağdurların nüfus kayıt bilgilerini başkasına vermek suretiyle TCK"nın 136/1. madde ve fıkrasındaki verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda; sanık hakkında verilmiş herhangi bir iletişimin denetlenmesi kararı bulunmadığı gibi, sanığa isnat edilen verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçunun, CMK"nın 135/8. madde ve fıkrasında belirtilen katalog suçlardan da olmadığı, dolayısıyla Osman adlı kişi hakkında alınan iletişim tespit tutanaklarının bu suçun delili olarak kullanılamayacağı, iletişimin tespit tutanaklarına istinaden alınan ikrar da kanunda gösterilen hukuka uygun yöntemlerle tespit edilmediğinden suçun sübutunda delil olarak dikkate alınamayacağı gözetilerek, hukuka aykırı deliller dışlandığında, sanığın mahkumiyetine yeter, her türlü derecede şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmamasından dolayı sanık hakkında CMK"nın 223/2-e madde, fıkra ve bendi gereğince beraat kararı verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.” ibarelerinin eklenmesi ve hüküm fıkrasının 1 numaralı paragrafının, “1- Sanık hakkında yapılan yargılama sonunda, yüklenen suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmadığı anlaşıldığından, CMK’nın 223/2-e madde, fıkra ve bendi gereğince sanığın beraatine” şeklinde değiştirilmesi suretiyle, eleştiri dışında, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 22.05.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi