11. Hukuk Dairesi 2017/1641 E. , 2018/7029 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada: ... (...) . Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 22/06/2016 tarih ve 2015/60-2016/103 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili şirketin 2006/6915 tescil nolu "... " markasının sahibi olduğunu, davalının söz konusu markayı kullanmak üzere sahte olarak ürettiği sigara paketlerinin ticaretini yaparken durumun ... Gümrük Müdürlüğünün 13/03/2015 tarihli yazısı ile tespit edildiğini, müvekkilinin marka hakkına tecavüzde bulunmuş olması sebebiyle markaya tecavüzün önlenmesine ve men"ine, markanın kullanıldığı ürünlerin toplatılmasına ve imhasına, 1.000.00 TL maddi ve 10.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili şirketin taşıyan ... Ltd. Şirketinin Türkiye"deki acentesi olduğunu, gönderen/yükletenin konteynırları yükleyip, ..., mühürleyerek taşınmak üzere teslim ettiğini, taşıyanın beyanına göre konşimentonun düzenlendiğini, konşimentoda buna ilişkin kaydın bulunduğunu, acente olan müvekkili şirketin marka hakkının taklit edildiğini bilmesinin söz konusu olmayıp tecavüzden dolayı da sorumlu olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece tüm dosya kapsamına göre, davalının eşyanın alıcısı olmadığı, taşıyıcı temsilcisi olarak varış gümrük müdürlüğüne gelen eşyanın beyanı ve kaydı ile sorumlu olduğu, konteynır içeriğini bilemeyecek durumda olan acentenin sorumluluğunun bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vreilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 4,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 13/11/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.