8. Hukuk Dairesi 2010/2683 E. , 2010/3121 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil
... ile ... ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair ... Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 24.03.2009 gün ve 295/128 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalılar vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, dava konusu 1602 ada 3 parsel ile 1603 ada 15 parselin 1995 yılında ölen ortak miras bırakan Kaya Pınar’dan kaldığını, diğer mirasçıların paylarını 02.08.2002 tarihli senetle satın ve devraldığını açıklayarak davalı paylarının iptaliyle vekil edeni adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
... dışındaki davalılar yargılama oturumlarında, mirasçılardan ...’nin okur-yazar olmadığını, işlemlerini parmak basmak ve mühür kullanmak suretiyle yaptığını, imza bilmediğini, senetteki imzanın anneleri ...’ye ait olmadığını, diğer mirasçıların senedi imzalamadıklarını ve senedin geçerli olmadığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini savunmuşlardır.
Mahkemece, önceki kararda, devir sözleşmesinde tüm mirasçıların imzası bulunmadığından sözleşmenin geçersiz olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş,davacı vekilinin temyizi üzerine Dairece, dava mirasçılar arasındaki dava olup, taşınmazların elbirliği mülkiyeti şeklinde olması nedeniyle mirasçıların pay devirlerin mümkün bulunduğu, satış sözleşmesinin geçerliliği ve kapsamı üzerinde durularak elde edilecek sonuca göre bir karar verilmesi gerektiğine işaret edilerek bozma sevk edilmiş, mahkemece bu kez davanın kısmen kabulüne, 2002 yılına ait senette imzası bulunan ... ..., ..., ..., ... ve ...’ye ait payların iptaliyle payına ilave edilmek suretiyle davacı adına tapuya tesciline, karar verilmesi üzerine; hükmün kabule ilişkin bölümü davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu parseller 20.08.1997 ve 03.07.1999 tarihlerinde imar işlemi yoluyla paylı mülkiyet şeklinde ortak miras bırakan ... adına tapuya tescil edilmiş olup; taşınmazlar üzerindeki miras bırakan ... payları elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabi bulunmaktadır.
Dava; miras payının devri sözleşmesine dayalı pay iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece bozma ilamına uyularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Bozma ilamında;taşınmazların ortak miras bırakan Kaya üzerinde kayıtlı olup taşınmazlar üzerindeki payların elbirliği mülkiyet şeklinde olduğu, mirasçılar arasında pay devrinin mümkün bulunduğu, pay devri sözleşmesinin geçerliliği ve senedin kapsamı belirlenerek elde edilecek sonuca göre bir karar verilmesi gerektiğine değinilerek bozma sevkedilmiştir. Mahkemece mahallinde keşif yapılarak dava konusu parsellerin sınırları teknik bilirkişi aracılığı ile belirlenmiş ise de bozma uyarınca pay devrine ilişkin senet, yerel ve teknik bilirkişiler ile taraf tanıkları aracılığı ile mahallinde taşınmaz başında uygulanarak senet kapsamı belirlenmemiştir. Diğer yönden davalılar, dayanılan senedin gerçek, altındaki imzaların kendilerine ait olmadığını, mirasçılardan ...’nin resmi işlemlerinde parmak ve mühür kullandığını imza atmadığını ileri sürmelerine karışın savunmaya itibar edilmemiş, taraflara iddia ve savunmalarını kanıtlama imkân ve süresi verilmemiştir. Mahkemece, yeterli araştırma ve inceleme yapılamadan ve bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmeden yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmiş olması isabetli olmamıştır.
Mahkemece yapılacak iş, davacının dayandığı 02.08.2002 tarihli pay devri sözleşmesinin hukuken geçerli bir sözleşme olup olmadığı üzerinde durulması, senet altındaki imzaların devir yapan kişiler tarafından atılıp atılmadığının saptanması ,imzaların inkar edilmesi halinde usulüne uygun olarak imza incelemesi yaptırılması, senedin hukuken geçerli bir senet olduğunun belirlenmesi halinde HUMK.nun 258 ve 259. maddeleri uyarınca mahallinde yeniden keşif yapılarak yerel, teknik bilirkişiler ile ve taraf tanıklarının taşınmaz başında dinlenmesi suretiyle dava konusu parsellerin senet kapsamında kalıp kalmadıklarının tesbiti ile ondan sonra mevcut ve elde edilecek tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi olmalıdır. Mahkemece eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak yasal ve yeterli olmayan gerekçelerle yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmiş olması doğru görülmemiştir
Davalılar vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olduğundan kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerle HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA ve 407,40 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalılara iadesine 10.06.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.