Abaküs Yazılım
Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi
Esas No: 2021/672
Karar No: 2022/444
Karar Tarihi: 04.07.2022

BAM Hukuk Mahkemeleri Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/672 Esas 2022/444 Karar Sayılı İlamı

T.C. ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Türk Ulusu Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR


ESAS NO : 2021/672 Esas
KARAR NO : 2022/444


DAVA : CEZAİ ŞART ALACAĞI
DAVA TARİHİ : 25/11/2015

KARAR TARİHİ : 04/07/2022
YAZIM TARİHİ : 18/07/2022
Mahkememizde açılan Menfi Tespit davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı Vekili ; Davacı ile davalı arasında imzalanan sözleşme uyarınca davacının yapımı devam eden inşaatındaki kalorifer tesisatı, sıhhi tesisatı, doğalgaz tesisatı, yangın tesisatı, su deposu bağlantıları ve havalandırma tesisatının projeye uygun biçimde malzeme ve işçilik olarak her bir daire için 5.500,00 TL + KDV üzerinden yapımı konusunda anlaşıldığını, işin başlangıcında herhangi bir hak ediş olmaksızın toplam bedeli 40.000,00 TL olan 2 adet çekin davalıya verildiğini, ayrıca makbuz karşılığı elden 1.500,00 TL ödeme yapıldığını, ekonomik sıkıntıya düşen davalının B Bloktaki işlere başlayabilmesi için 25.000,00 TL tutarlı bono verildiğini, devam eden davalı talepleri üzerine ayrıca toplam bedeli 30.000,00 TL olan üç adet bononun yine davalıya verildiğini, davalının tüm uyarılara rağmen üstlendiği işi projeye uygun biçimde süresinde ve eksiksiz olarak yerine getirmediğini, davalının uyarılara rağmen işi tamamlamadığı gibi bedelsiz kalan senetleri iade etmediğini, bu güne kadar davalıya toplam 91.500,00 TL ödeme yapıldığını, yapılan tespit sonucu ödenen miktar kadar iş yapılmamış olması nedeni ile Ankara ...İcra Müdürlüğünün ... ve Ankara ...İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı icra takiplerinin durdurulmasına, her biri 15.000,00 TL bedelli olan iki adet bono hakkında icra takibi yapılmasının ihtiyati tedbir sureti ile yasaklanmasına, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile gecikilen her gün için keşif bedelinin %3'ü oranında para cezasına karşılık olmak üzere şimdilik 5.000,00 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
YANIT :
Davalı Vekili ; Davacının binaların yapım işini kendisinin yerine getirdiğini, sözleşme ile üstlendikleri montaj işinin ancak binanın inşaatının tamamlanmış olması halide yerine getirilmesinin mümkün olduğunu, davacının inşaatı davalının montaj yapacağı seviyeye getirmediği ve davacı tarafından temin edilmesi gereken malzemeler için yapılan ödemelerin yetersiz olması nedeni ile davalının üstlendiği işleri yerine getirmekte sıkıntıya düştüğünü, davacının ekonomik sorunları nedeni ile B Blokun imalatının tamamını başka bir şirkete devretmiş olması nedeni ile davalının sadece A Blok ile sınırlı olacak şekilde imalat yapmasının mümkün olduğunu, yapılan tespit işlemi sonucu işin %71.82 oranında tamamlandığını, tamamlanan işe karşılık gelen iş bedelinin 139.840,00 TL olmasına rağmen bugüne kadar sadece 41.500,00 TL tahsilat yapılabildiğini, davacının ödeme amacı ile verdiğini söylediği çek ve bonoların ödenmemesi nedeni ile halen icra takibi yaptıklarını, davacı ödemesinin gerçekleşen iş bedelinden kaynaklanan davalı alacağını karşılamaktan uzak olduğunu belirtip, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER :
-Davacıya ait inşaatlar ile ilgili projeler,
-Ankara ...İcra Müdürlüğünün ..., Ankara ...İcra Müdürlüğünün ..., Ankara ...İcra Müdürlüğünün ... ve ... Esas sayılı icra takip dosyaları,
-Ankara 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin ... D. İş sayılı dosyası üzerinde yapılan tespit işlemi sonucu düzenlenen bilirkişi raporu,
-Davacı tarafından nakit ya da bono ve çek verilmek sureti ile yapılan ödemelere ilişkin kayıtlar,
-Davacı tarafından ödeme amaçlı verilen bonoların ödenmemiş olması nedeni ile davalı tarafından başlatılan Ankara ...İcra Müdürlüğünün ..., Ankara ...İcra Müdürlüğünün ..., Ankara ...İcra Müdürlüğünün ... ve ... Esas sayılı icra takip dosyaları,
-Taraflar arasında imzalanan 20/09/2013 tarihli E.F.T. ... Konut İnşaatı Malzemeli ve İşçilik Sözleşmesi başlıklı sözleşme örneği,
-Bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen asıl ve itirazlar üzerine alınan ek rapor,
-Tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, taraflar arasında imzalanan eser sözleşmesi nedeni ile davacı tarafından yapıldığı söylenen ödeme miktarının davalı tarafından gerçekleştirildiği ileri sürülen iş bedelinden fazla olduğu gerekçesi ile davalıya verilen bonolardan dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, fazla yapılan ödemenin davalıdan geri alınmasına ve geciken her gün için cezai şart alacağının davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
Mahkememiz tarafından yapılan ilk yargılama sonucu davanın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)'nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Ankara Bölge Adliyesi 31.Hukuk Dairesi 19/10/2021 tarihli kesin kararı ile ; Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. (HMK m. 297/2)
Somut olayda; her ne kadar davacı vekilince dava dilekçesinde dava konusunu "menfi tespit ve alacak" olarak belirtmiş ise de dilekçe içeriğinde tedbir talebi dışında menfi tespit talebi bulunmadığı gibi bu yönde peşin harç da yatırılmamıştır. Davacı vekilince dosyaya sunulan cevaba cevap dilekçesi ile de bu hususun açıklığa kavuşturulmuş olduğu anlaşılmaktadır. Bu şekilde menfi tespit talebi bakımından usulüne uygun olarak açılmış bir dava bulunmamasına rağmen Mahkemece ön inceleme duruşmasında uyuşmazlığın hatalı tespit edilmesi, yargılama aşamasında davacı tarafa yeniden süre verilerek harcın tamamlattırılması ve yargılama sonunda menfi tespit konusunda değerlendirme yapılması doğru görülmemiştir. Taraflar arasında imzalanan 20/09/2013 tarihli sözleşme ile eser sözleşmesi ilişkisi kurulmuş olup, iş bedeli daire başına 5.500,00 TL+KDV olarak kararlaştırılmıştır. Buna göre taraflar arasında iş bedelinin 6098 sayılı TBK 480. (818 sayılı BK 365. maddesi) maddesinde düzenlenen götürü bedel olarak kararlaştırıldığı anlaşılmaktadır. Kural olarak götürü bedelli eser sözleşmelerinde, iş bedelinin tamamı veya bir kısmı ödenmemiş ise, yüklenici işi kararlaştırılan götürü bedelle yapmak zorunda olduğundan yüklenicinin hakettiği imalât bedelinin, fiziki oran yöntemi ile başka bir ifadeyle yüklenicinin sözleşme kapsamında gerçekleştirdiği imalâtların eksik ve ayıpları da dikkate alınarak işin tamamına göre fiziki oranının tespit edilip, bulunacak bu oranın götürü iş bedeline uygulanması suretiyle saptanması ve bulunacak bu rakamdan kanıtlanan ödemeler düşülerek hesaplanması gerektiği kabul edilmektedir. Bu şekilde belirlenen iş bedeli yapılan ödemelerden az ise, iş sahibi fazla ödediği bedelin iadesini; fazla ise yüklenici ödenmeyen iş bedeli alacağının tahsilini isteyebilir. Sözleşme dışı iş kalemlerine ilişkin istemlerde ise, yapıldıkları yıl mahalli piyasa rayiç bedellerine göre hesaplama yapılarak iş bedelinin bulunması gerekir. (Yargıtay 15. Hukuk Dairesi, 2020/2407 Esas, 2020/3033 Karar)
Ancak götürü bedelli sözleşmelerde iş bedelinin tamamı ödenmiş ise, eksik ve ayıplar nedeniyle fiziki oran kurulması gerekmez; bu durumda iş sahibi, eksik ve ayıplı işlerin giderim bedelini isteyebilir. (ÖZTÜRK, Muammer; GÖZÜTOK, Zeki: Usul ve Esaslarıyla Eser Sözleşmesi Uygulaması, 2019, s. 569)
Somut olayda; eksik ve ayıplı iş bedeli düşülerek imalât bedeli üzerinden fiziki oran bulunmuş olması doğru görülmemiştir. Kural olarak taraflar arasındaki sözleşmede aksi yönde hüküm yoksa sözleşmenin feshi halinde ifaya ekli cezai şart istenemez. Bu kapsamda sözleşme hükümleri ve sözleşmenin feshedilip edilmediği tartışılmadan yazılı gerekçeyle hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Bono bir ödeme taahhüdü olup, bedeli ödenmemişse iş bedeli alacağından düşülerek hesap yapılması mümkün değildir. O halde Mahkemece yapılacak işlem menfi tespit hususunda usulüne uygun olarak açılmış bir dava bulunup bulunmadığının yöntemince tartışılması, cezai şart talebi yönünden sözleşme hükümleri, sözleşmenin açıkça veya eylemli olarak feshedilip edilmediği; tarafların sözleşmedeki yükümlülüklerini yerine getirip getirmediği ( örneğin hak ediş düzenleme prosedürüne uyulup uyulmadığı, yukarıdaki hesaba yöntemine göre iş bedelinin ödenip ödenmediği, davacının iş programı verme yükümlülüğünü yerine getirip getirmediği gibi hususlar), taraflardan kaynaklı gecikme nedeni bulunup bulunmadığı birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesinden ibaret olacaktır. Açıklanan nedenlerle; sair hususlar incelenmeksizin davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, mahkeme kararının HMK'nın 353/1-a.4-6 maddesi gereğince kaldırılmasına, dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde sonuçlandırılması için kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir denilerek ilk kararımızın kaldırılarak dava dosyasının mahkememize iadesi yoluna gidilmiştir.
İade kararı sonrası tarafların beyanları alınmış, davalı vekili 28/01/2022 tarihli dilekçe ile " imalata ilişkin bono bedelleri ödenmediği için davalı tarafından eylemli olarak sözleşmenin feshinin yapılıp, o aşamaya kadar yaptıkları iş ile ilgili mahkeme aracılığı ile tespit yaptırdıklarını, kalan işin kim tarafından yapıldığı konusunda bilgileri olmadığı şeklinde" beyanda bulunmuştur. Davacı vekili ise tarihsiz dilekçe ile davalı tarafından eksik bırakılan işleri 3. Kişilere yaptırdıklarına ilişkin beyanda bulunup, üçüncü kişilere yaptıkları ödemelerin dayanağı konusunda beyanda bulunmuştur.
İade kararı doğrultusunda araştırma yapılması amacı ile bilirkişilerden 25/04/2022 tarihli rapor alınmıştır. Bilirkişi raporunda da belirtildiği gibi, davalı tarafın davacıya tebliğ edilen 16/09/2015 tarihli ve 20376 yevmiye nolu ihtarname ile sözleşmeyi fesih ettiği ve filen iş sahasından çekildiği, bu hali ile taleplerin dayanağı olan eser sözleşmesinin fesih edildiği, işin bitim tarihinin 30/04/2015 olması gerektiği, davalıya zamanında ödeme yapılmadığı gibi davacının yükümlülüğünde olan kalorifer kazanının konulacağı yerin davacı tarafından hazırlanmadığı, bu hali ile işin süresinde tamamlanamamasının davacının eylem ve işlemlerinden kaynaklanması nedeni ile davalının bu gecikmeye ve sözleşmenin feshine neden olan kusurlu davranışı olmadığı, bu hali ile davacının gecikmeden kaynaklanan cezai şart alacağını talep etmesinin mümkün olmadığı kabul edilmiştir.
Harç sonradan tamamlatılmış ise de, davacı tarafın davanın başından itibaren menfi tespit amaçlı dava ve talebinin bulunmadığı, bu konuda davacının iradesi ile açılmış bir dava olmadığı, cezai şart talebi yönünden ise, sözleşmenin davacıdan kaynaklanan kusurlu davranışlar dolayısı ile eylemli ve ihtar çekilerek fesih edildiği, fesih işlemine rağmen cezai şart alacağının talep edilebileceğine ilişkin sözleşmede açık hüküm olmadığı gibi, ifaya ekli cezai şartın dayanak sözleşme fesih edildiği için davalıdan talep edilemeyeceği kabul edilip, aşağıdaki hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Nedenleri yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın REDDİNE,
Alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 85,39 TL ile tamamlama harcı olarak yatırılan 947,80 TL toplamı 1.033,19 TL'nin mahsubu ile artan 952,49 TL'nin karar kesinleştiğinde ve istemi halinde davacıya iadesine.
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan 9,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davalı lehine hüküm tarihindeki AAÜT'si uyarınca hesaplanan 5.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE.
Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansı kalması halinde bildirilecek hesap numarası olur ise hesaba, hesap numarası bildirilmez ise gider avansından karşılanmak koşulu ile posta havalesi ile yatıran tarafa İADESİNE.
Dair, Davalı Vekili Av. ...'un (e-duruşma) yüzünekarşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 04/07/2022


Katip ...



Hakim ...





Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi