23. Hukuk Dairesi 2014/2915 E. , 2015/705 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın kaldırılması ve iflas davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, ... Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2002/912 Esas sayılı dosyasıyla 18.10.2002 tarihinde iflası açılan müvekkili şirketin tasfiyesinin ... İflas Müdürlüğü"nün 2002/23 Esasına kayıtlı olarak iflas idaresi eliyle yürütüldüğünü, 18.07.1999, 31.10.1999, 31.11.1999 ve 31.12.1999 tarihli çeklerin karşılıksız çıkması nedeniyle çek bedeli toplamı 466.457 USD ve fer"ilerinden oluşan alacağın tahsili maksadıyla iflasın açılmasından evvel davalı şirket aleyhine ... İcra Müdürlüğü"nün 1999/6363 Esas sayılı dosyasıyla kambiyo senedine mahsus haciz yoluyla takip başlatıldığını, takibin kesinleşmesi üzerine hacze gidildiğini, alacağın tahsilinin mümkün olmadığını, bunun üzerine borçluya iflas ödeme emri tebliğ edildiğini, davalının tebliğ edilen ödeme emrine itiraz etmediği gibi borcunu da ödemediğini ileri sürerek, davalı şirketin iflasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, iflas davasının usulüne uygun açılmadığını, ödeme emrinin usulsüz tebligatlarla kesinleştiğini, takip tarihinin öğrenme tarihi olan 03.06.2005 olarak değiştirilmesi için mahkemeye şikayette bulunulduğunu, ayrıca icra müdürlüğünde takibe itiraz edildiğini, kesinleşmemiş iflas takibine dayanılarak dava açıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Müdahiller vekilleri, iflası talep olunan şirketin ticaret sicilinden silinmiş olduğunu, birleştiği ... hakkında ise daha önceden iflas kararı verildiğinden yeniden iflas talep edilmesinin yasal olmadığını, davacının talebinin gerçek alacağı yansıtmadığını savunarak, davanın reddini istemişlerdir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davalı vekilinin takip konusu çek bedellerinin ödendiği yönündeki savunması üzerine davalının ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırıldığı, 16.03.2012 tarihli bilirkişi raporunda, davalı tarafından ....İflas Müdürlüğü"nün 2012/23 Esas sayılı dosyasına ödenen miktarlar düşüldükten sonra 20.03.2012 tarihi itibari ile davalının bakiye borcunun 728.761,36 TL olarak tespit edildiği, iflası talep edilen davalı ...."nin ticaret sicilinden silinmiş olması nedeniyle iflas davasına muhatap olamayacağı iddia edilse de, borçlu şirketin 14.08.1999 tarihinde ... ile birleşme kararı aldığı, bu hususun 17.09.1999 tarihinde sicile tescil edildiği, .../...
birleşen şirketin varlığının birleştiği şirket bünyesinde devam ettiği, birleştiği şirket olan .... "nin davalı şirketin borçlarından sorumlu olduğu, davalı şirket ticari defterlerinde bilirkişi raporu ile tespit edilen 728.761,36 TL borcun ödenmesi için ...."ye usulüne uygun olarak ihtarlı davetiye tebliğ edildiği halde borcun ödenmediği gerekçesiyle, davanın kabulü ile ....."nin iflasına, iflasın 29.11.2012 günü saat 09:24 te açılmasına karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1- Dosya kapsamından, davacı tarafça, ... İcra Müdürlüğü"nün 1999/6363 Esas sayılı dosyasında, ödeme emrine itiraz edilmediği gerekçesiyle 01.03.2005 tarihinde iflas istemiyle dava açılmış ise de, borçlunun ödeme emri tebligatının usulsüz olduğu iddiasıyla tebliğ tarihinin 03.06.2005 tarihi olarak değiştirilmesi istemiyle ... İcra Hukuk Mahkemesine şikayette bulunduğu ve aynı tarihli itiraz dilekçesini İcra Müdürlüğüne sunduğu, .... İcra Hukuk Mahkemesi"nin 19.12.2006 tarih ve 2005/557 Esas, 2006/971 Karar sayılı kararıyla şikayetin kabulü ile ödeme emrinin tebliğ tarihinin 03.06.2005 olarak düzeltilmesine karar verildiği, davalı vekilinin 29.01.2008 havale tarihli dilekçesiyle uyuşmazlığın İİK"nın 158. madde hükümlerine göre çözülmesi gerektiğinin belirtildiği, mahkemece, itirazın kaldırılması ve iflas davasına ilişkin İİK"nın 158. madde hükmüne uygun olarak uyuşmazlığın incelenip sonuçlandırıldığı anlaşılmıştır.Buna rağmen mahkemece, davanın, "kesinleşen iflas talebi nedeniyle davalı şirketin iflasına karar verilmesi istemine ilişkin olduğu" yönündeki tavsifi doğru olmamış ise de, bu yanlışlığın sonuca etkisi bulunmamaktadır.
Bu açıklamalara ve dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2-Dava, itirazın kaldırılması ve iflas istemine ilişkindir.
İflas yolu ile takipte borçlunun ödeme emrine itirazı yerinde görülmemişse, borçluya takip konusu borcu ödemesi için İİK"nın 158. maddesine uygun olarak bir depo kararı çıkartılır. Depo kararında, takip konusu borç ve fer"ilerinin ne olduğu açıkça gösterilmeli ve 7 gün içinde depo edilmemesi halinde, iflasa karar verileceği meşruhatı yer almalıdır.
Somut olayda, davalı şirkete gönderilen depo emrine ilişkin tebligatta, bilirkişi tarafından tespit edilen alacağın tamamı gösterilmiş ise de, asıl alacak, faiz ve icra masraflarının dökümü yapılmamış olup, hesap ayrıntısını içeren bilirkişi raporunun da tebligat zarfı içeriğinde bulunmadığı görülmüştür.
Bu durumda mahkemece, depo emrinin verildiğ güne kadar alacağın esas ve eklentileri hesaplatılıp, borçluya İİK"nın 158. maddesine uygun olarak takip konusu borç ve fer"ilerini açıkça gösteren bir depo emri teblig edilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, İİK"nın 158. madde hükmüne uygun olarak düzenlenmeyen depo emrine dayanılarak iflasa karar verilmesi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.