Abaküs Yazılım
5. Ceza Dairesi
Esas No: 2014/2406
Karar No: 2014/4092
Karar Tarihi: 10.04.2014

Nitelikli zimmet - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2014/2406 Esas 2014/4092 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Mahkeme, sanığın nitelikli zimmet suçundan mahkumiyet kararını temyiz etti. Ancak, mahkemenin hüküm verirken iddianamede belirtilen suç eylemini aşması, açılmayan bir davadan hüküm kurması ve usulüne uygun davranmaması nedeniyle temyiz itirazları kabul edildi ve hüküm bozuldu. Mahkeme, sanığın suçu işleme şekli, zararın ağırlığı, kişiliği, sürdürdüğü ısrarlı tutumu ve suçun işlenme süresine göre cezasının belirlenmesi gerektiğini vurguladı fakat mahkeme tarafından ceza miktarının yanlış hesaplandığını ve suçtan elde edilen menfaatin iki katına çıkarılması gerektiğini belirtti. Ayrıca, mahkeme sahtecilik suçunda da hukuki bir yanılgıya düştüğü için hüküm bozuldu. Bu kararın dayandığı kanun maddeleri, 5320 sayılı Kanunun 8/1., 5271 sayılı CMK'nın 225/1., 318., 321. ve 326., 4483 sayılı Kanun'nun Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkındaki Kanunun hükümleri, 5237 sayılı TCK'nin 61., 158., 204/2., 43. ve 168/4. maddeleridir.
5. Ceza Dairesi         2014/2406 E.  ,  2014/4092 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Nitelikli zimmet
    HÜKÜM : Zincirleme biçimde nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından mahkumiyet

    Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;
    Hükmolunan ceza miktarı itibariyle koşulları bulunmadığı gibi, süresinden sonra da olduğu anlaşılan sanık müdafiin duruşma isteminin CMUK"nın 318. maddesi uyarınca reddi ile incelemenin duruşmasız olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan hükme yönelik yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
    Ancak;
    5271 sayılı CMK"nın 225/1. maddesindeki "hüküm, ancak iddianamede unsurları gösterilen suça ilişkin fiil ve faili hakkında verilir." şeklindeki düzenleme karşısında, hükmün konusunun iddianamede gösterilen eylemden ibaret olduğu, açıklanan ve suç oluşturduğu ileri sürülen fiilin dışına çıkılması, davaya konu edilmeyen bir eylemden dolayı yargılama yapılması ve açılmayan davadan hüküm kurulmasının yasaya aykırı olduğu, ... Cumhuriyet Başsavcılığının 08/04/2013 günlü kararı ile sahtecilik suçu ile ilgili soruşturmanın tefrik edildiği bu nedenle de usulüne uygun açılmış bir kamu davası bulunmadığı, ayrıca 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun hükümleri uyarınca kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği suçu ile ilgili olarak yetkili merciden soruşturma izni alındıktan sonra dava açılması gerektiği gözetilmeden, tefrik edilen dosya akıbeti araştırılmadan yargılamaya devamla hüküm kurulmak suretiyle 5271 sayılı CMK"nın 225. maddesine aykırı hareket edilmesi,
    5237 sayılı TCK"nın 61. maddesi uyarınca temel ceza belirlenirken söz konusu maddenin 1. fıkrasında yedi bent halinde sayılan hususlarla aynı Kanunun 3. maddesinin 1. fıkrasındaki "suç işleyen kişi hakkında işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunur" şeklindeki yasal düzenlemeler ile dosyaya yansıyan bilgi ve kanıtlar birlikte ve isabetle değerlendirilip, sanık hakkında olayın oluş şekli, meydana gelen zararın ağırlığı, sanığın kişiliği ve suçu sürdürmedeki ısrarlı tutumu ve suçun işlenme süresi göz önüne alınarak nitelikli dolandırıcılık suçundan hükmolunan temel cezanın ve zincirleme suç nedeniyle yapılacak artırımın hak ve nesafete uygun bir şekilde belirlenmesi gerekirken, eylemler ile orantılı olmayacak şekilde alt sınırdan 1 yıl uzaklaşılmak ve zincirleme suç nedeniyle 2/4 oranında artırım yapılmak suretiyle eksik ceza tayini,
    TCK"nın 168. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin mağdurun zararının sanık adına bir başkası tarafından giderilmesi halinde uygulanması da mümkün olup, dosya kapsamına göre zararın kısmen giderildiğinin anlaşılması karşısında, katılan kurumdan kısmi iadeye onay verip vermediği sorularak, sonucuna göre nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan hükümde 5237 sayılı TCK"nın 168/4. maddesi uyarınca etkin pişmanlık hükmünün uygulama olanağının tartışılması gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizce de benimsenen 12/02/2013 gün ve 2012/15-1364-2013/51 sayılı Kararında açıklandığı üzere; dolandırıcılık suçundan adli para cezasına karar verilirken, TCK"nın 158. maddesinin birinci fıkrası uyarınca hükmolunan gün karşılığı para cezasının, artırma ve eksiltmeler yapıldıktan sonra, aynı Kanunun 52. maddesi uyarınca adli para cezasına çevrilerek, ulaşılan cezanın suçtan elde edilen menfaatin iki katından az olması durumunda adli para cezasının, anılan Kanunun 158. maddenin birinci fıkrasının son cümlesi uyarınca suçtan elde edilen menfaatin iki katına çıkarılması gerektiği gözetilmeden, adli para cezasının, temel gün olarak suçtan elde olunan haksız menfaatin iki katı olarak belirlenmesi, artırma ve eksiltmelerin de bu miktar üzerinden yapılması suretiyle sanık hakkında fazla adli para cezası tayini,
    Suçun 5237 sayılı Yasanın 53/1-a maddesindeki yetkinin kötüye kullanılması suretiyle işlendiğinin kabul edilmesi karşısında aynı Yasanın 53/5. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
    Kabule göre de;
    Sanığın bir kısım belgeleri görevi sebebiyle sahte olarak düzenlediğinin kabul edilmesi karşısında sahtecilik eylemlerinin 5237 sayılı TCK"nın 204/2, 43. maddeleri uyarınca kamu görevlisinin zincirleme şekilde resmi belgede sahteciliği suçunu oluşturduğu gözetilmeksizin yanılgılı hukuki değerlendirme ile resmi belgede sahtecilik suçundan hüküm kurulması,
    Kanuna aykırı, sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin nitelikli dolandırıcılık suçundan hükmedilen ceza miktarı bakımından kazanılmış hak saklı kalmak kaydıyla 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321 ve 326. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, yüklenen suçun ağır cezalık mevattan olması, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 18/09/2012 gün ve 2012/1-941- 1780 sayılı ve 12/04/2011 gün ve 51-42 sayılı Kararlarında da belirtildiği üzere, temyiz aşamasında geçen sürenin, CMK"nın 102. maddesinde yazılı azami tutukluluk süresinin hesabında dikkate alınmayacağı, bu nedenle de 5271 sayılı CMK"nın 102. maddesinde öngörülen tutuklama sürelerindeki sınırların da aşılmadığı anlaşılmış olup, sürdürülen tutuklama tedbirinin orantılı bulunması, tutuklama koşullarında bir değişiklik olmaması ve tutuklama tarihine göre tahliye isteminin REDDİNE, 10/04/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
















    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi