12. Hukuk Dairesi Esas No: 2011/7630 Karar No: 2011/6081
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2011/7630 Esas 2011/6081 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2011/7630 E. , 2011/6081 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul 10. İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 08/09/2009 NUMARASI : 2009/1306-2009/1803
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının onanmasını mutazammın 06/04/2010 tarih, 2009/26907 Esas, 2010/8174 Karar sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : Borçlu vekili, takip konusu çekin bankaya ibraz edilmediğinden kambiyo senedi vasfında olmadığını, bu nedenle takibin iptalini istemiş, mahkemece şikayetin kabulüne karar verilmiştir. Takip konusu çek arkasında bankanın ibraz şerhi bulunmamakla birlikte, ilgili banka görevlisi .....’ nın 12.9.2008 tarihli beyanında, “takip konusu çekin ..... tarafından 12.9.2008 tarihinde kendilerine getirilip ibraz edildiğini, ancak “çalıntı olduğu ihbarı” nedeniyle durumu kolluk yetkililerine bildirdiklerini ve çek ile birlikte şahsı görevlilere teslim ettiklerini belirtmiş, benzer ifadelerin Ş.Ilgız Polis Merkezi Amirliğinin tutanakları ve Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’ nın 2010-43254 s.lı soruşturma evrakında da yer aldığı görülmüştür. Bu durum, T.T.K"nun 723. maddesinde düzenlenen , “ mücbir durum” halinin varlığını göstermektedir. Bu bağlamda alacaklının yaptığı ihbar sonrasındaki kolluk görevlilerinin takip konusu çeke el koymaları ve sonrasında buna ilişkin Cumhuriyet Savcılığının soruşturma işleminin devam etmesi nedeniyle çek ibraz edilememiştir.(bkz.S.Reisoğlu, Türk Hukukunda ve Bankacılık Uygulamasında Çek, sh.200 ). Takip konusu çek aslına kolluk yetkililerince el konulduğu ve halen çek aslının Küçükçekmece C.Savcılığı adli emanetinde olduğu dikkate alındığında mücbir sebebin 15 günden fazla sürdüğü de anlaşılmaktadır. Bu nedenle alacaklının T.T.K."nun 723/4. maddesi gereği “ mücbir sebep keyfiyetini cirantasına ihbar edip etmediği hususunun araştırılarak, yazılı veya sözlü olarak ihbar ettiğinin anlaşılması durumunda anılan yasa hükmü gereği “ ibraz – protesto veya buna muadil bir tespite gerek olmaksızın “ dayanak çeke ilişkin olarak takip yapılabileceğinden, borçlu vekilinin bu yöndeki itirazının reddine karar vermek gerekecektir. Açıklanan nedenlerle araştırma yapılmadan hüküm tesisine dair kararın bozulması gerekirken sehven onandığı anlaşılmakla alacaklı vekilinin karar düzeltme isteğinin kabulüne karar vermek gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 06/04/2010 tarih ve 2009/26907 E., 2010/8174 K. sayılı onama kararının kaldırılmasına, mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 11/04/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.