Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/247
Karar No: 2015/702
Karar Tarihi: 09.02.2015

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2015/247 Esas 2015/702 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2015/247 E.  ,  2015/702 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı temsilcileri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    -K A R A R-
    Davacı vekili, davalı kooperatifçe çekilen kur"ada kendisine isabet eden 23 nolu dairenin müvekkiline teslim edildiğini, diğer ortakların tapuları verilmesine rağmen, müvekkilinin tapusunun verilmediğini, oturmakta olduğu daireye kooperatif borçlarından dolayı haciz konulduğunu ileri sürerek, bağımsız bölümün kooperatif adına olan tapusunun iptali ile müvekkili adına tesciline karar verilmesini, mümkün olmadığı takdirde, şimdilik 40.000,00 TL"nin reeskont faiziyle tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı temsilcileri, dava konusu dairenin davacıya tahsis edildiğini, aidat ve gecikme borcu nedeniyle tapu devri yapılmadığını belirtmiştir.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 38.351,16 TL"nin tahsiline dair kararın davacı vekili ile davalı temsilcileri tarafından temyizi üzerine, Dairemizin 03.12.2012 tarih ve 3705 Esas, 7082 Karar sayılı ilamıyla, davalı temsilcilerinin tüm, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddiyle, ... Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2005/8 E. sayılı dosyasında, davacının, davalı kooperatife borçlarını fazlasıyla ödediğine ve borcu bulunmadığına dair verilen karar kesinleştiğinden, işbu davada güçlü delil niteliğinde olduğu, bilirkişi kurulunca, anılan dosyadaki hükme esas alınan bilirkişi raporu değerlendirilerek, davacının, kooperatife hangi tarih itibariyle borçlu olmadığının tespitine karar verildiği belirlenerek, bu tarih ve fazla ödemeleri esas alınıp işbu dava tarihine kadar oluşan borcunun hesaplanması ve tazminatın belirlenmesine ilişkin formülün ilgili bölümlerinde bu borcun esas alınması suretiyle sonuca gidilmesi gerektiği belirtilerek, bozulmuştur. Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda dosya kapsamına ve benimsenen ek bilirkişi raporuna göre; davacının davalı kooperatife üyeliğinden kaynaklı tüm borçlarını, aidatlarını ödediği, ... Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2005/8 E., 2008/712 K. sayılı ilamı ile de belirtildiği üzere davacının dava tarihi itibariyle kooperatife borcunun bulunmadığı, bu nedenle adına daire tahsisi ya da bedeli olan tazminatı talep hakkının bulunduğu, dairenin harici olarak kooperatifin borcuna istinaden başlatılan takip nedeni ile satışa çıktığı ve davacı tarafça bedeli ödenerek adına tapusunun tescil edildiği, ancak bu daire ile ilgili davacının tazminat talebi bulunduğu, 22.07.2013 tarihli ek raporda açıklanıp, hesaplandığı üzere davacının dava tarihi itibarı ile davalıdan 63.324,00 TL talep edebileceği, hüküm kurulurken taleple bağlı kalındığı, taraflar arasındaki ilişkinin kooperatif - üye ilişkisi olup, taraflarının tacir ve dava konusu tazminatın da ticari bir alış verişten kaynaklı tazminat ve alacak olmaması nedeni ile hükmedilen alacağa dava tarihinden itibaren değişen oranlarda yasal faiz uygulanması gerektiği belirtilerek davanın kabulü ile, 40.000,00 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda yasal faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.

    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle mahkemece uygulanan hesaplama formülü basamaklarında, ödemelerin mahsubu konusunda bir hesaplama işleminin bulunmamasına göre, davalı temsilcilerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    2- Dava, kooperatif ortaklığına dayalı olarak davacıya verilemeyen dairenin bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Uygulamada 5"li formül olarak adlandırılan ve bu tür davalarda uygulanması gereken tazminat hesaplama ilkesi olarak benimsenen formüle göre;
    a-Önce, ortaklara tahsis edilen konut veya işyerinin dava tarihi itibariyle rayiç değeri saptanmalıdır.
    b-Davalı kooperatife normal ödentilerini gerçekleştiren bir ortağın ödemelerinin, ödeme yaptıkları tarihler itibariyle toplam ödemeleri dava tarihine kadar (Toptan Eşya Fiyat Endeksi Artış ortalama rakamları esas alınarak) taşınarak, güncel değeri bulunmalıdır.
    c-Bundan sonra, yukarıda (a) bendinde bulunan değerden (b) bendinde bulunan değer çıkarılarak kooperatife normal ödeme yapan bir ortağın, bu ödemelerine karşı ne miktarda yararlanma elde ettikleri ortaya çıkarılmalıdır.
    d-Bunu takiben, davacı eksik ödeme yapan ortağın ödentileri (b) bendindeki ilkelere göre dava tarihine taşınarak eksik ödeme miktarı da güncelleştirilmelidir.
    e-Bu hesaplamalardan sonra, normal ödentilerini gerçekleştiren bir ortağın yukarıda (b) bendindeki bulunan ödemelerinin güncel değeri karşılığı, yine yukarıda (c) bendinde bulunan bir yararlanmayı sağladığına göre, davacının (d) bendindeki eksik ödemelerinin güncel değerinin ne miktarda yarar sağlaması gerektiği, orantı kurallarına göre belirlenmelidir. Yani sonuç olarak, (d) bendinde bulunan miktar, (c) bendinde bulunan değerle çarpıldıktan sonra bulunan miktarın (b) bendinde bulunan miktara bölünmesi sonucu bulunacak miktara (d) bendinde bulunan davacı ödemelerinin güncel değerinin ilave edilmesi sonucu bulunacak miktar, davacı ortağın bu davada kooperatiften talep etmesi mümkün olan zarar miktarını belirleyecek ve mahkemece (talep miktarı aşılmadan) bu miktara hükmedilecektir.
    Somut olayda, formülün 2. ayağındaki "davalı kooperatife normal ödentilerini gerçekleştiren bir ortağın ödemelerinin dava tarihindeki güncel değeri" Dairemizin anılan bozma ilamı öncesinde düzenlenen ve hükme esas alınan bilirkişi raporunda 112.600,00 TL tespit edilip, hesaplama yapılmıştır. Bozma sonrasında düzenlenen ve verilen son karara esas alınan ek bilirkişi raporunda ise bu kalem 88.651,00 TL olarak kabul edilerek, tazminat miktarı belirlenmiştir.
    Mahkemece, uyulmasına karar verilen Dairemizin bozma ilamında, formülün 2. aşamasına ilişkin bir bozma gerekçesi olmadığı, bu yönden davalı lehine usuli kazanılmış hak oluştuğu gözetilerek, bu kalemin ilk hükme esas alınan rapordaki miktar olan 112.600,00 TL olarak formülde hesaplamaya dahil edilmesi gerekirken, bu konuda anılan önceki rapordan ayrılma sebebine ilişkin herhangi bir açıklama içermeyen ve denetime elverişli olmayan ek bilirkişi raporunun hükme esas alınması doğru olmamıştır.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı temsilcilerinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 09.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi