Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2010/25874 Esas 2011/6070 Karar Sayılı İlamı

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :  Borçlu aleyhindeki takipte  ...  .....   ..... ada  ..... parsel  üzerindeki B blok 5. nolu bağımsız bölüm meskeni  ile aynı parsel deki A  blok 19 nolu ve B blok 19 nolu depoları üzerine  konan haczin, bu yerlerin   haline münasip meskeni olduğundan bahisle fekkini  talep etmiştir. Mahkemece  sadece gayrimenkullerin değerini tespit eden, borçlunun haline münasip ev değerini tespit etmeyen  bilirkişi raporu doğrultusunda, 5 nolu dairenin borçlunun haline münasip evi olduğu kabul edilerek,  bu yer üzerindeki haczin kaldırılmasına, diğer bağımsız bölüm depolar üzerindeki haczin kaldırılması talebinin reddine karar verilmiştir. Alacaklı vekilinin  5 nolu bağımsız bölüme ilişkin aleyhlerindeki kararın temyizi üzerine; Dairemizce borçlunun haline münasip ev değeri tespit edilmediğinden karar bozulmuştur. Bozma kararına uyan mahkemece, bilirkişilerde ek rapor alınmış, raporda; dairenin değerinin 53.000 YTL, borçlunun ilçede ancak bu semt dışında haline münasip evi alabileceği değerin de 45.000 YTL olduğu belirtilmiştir. Borçlunun itirazı üzerine alınan ikinci raporda ise, evin değeri 55.000 YTL,  haline müsait ev değerinin de 55.000 TL olarak bildirilmiştir. Mahkemece ikinci rapor nazara alınarak davanın kabulüne ve 5 nolu bağımsız bölüm ile daha önceki kararında haczin kaldırılması talebini reddedildiği A blok 19 ve B blok 19 nolu depolar üzerindeki haczin kaldırılmasına da karar verilmiştir. Mahkemece temyiz edilmeyerek kesinleşen, .. blok .. ve .... blok ... nolu gayrimenküllere ilişkin haczedilmezlik şikayetinin reddi  kararına  rağmen,  bu  yerlere ilişkin olarak  kesin hükme ve kazanılmış hakka nazaran  yeniden karar oluşturulup, şikayetin kabulüne ve haczin kaldırılmasına karar verilmesi isabetsiz olduğu gibi iki rapor arasında ki çelişki giderilmeden eksik inceleme ile hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ  : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 11.04.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.