Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2019/6016 Esas 2019/8286 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/6016
Karar No: 2019/8286
Karar Tarihi: 24.12.2019

Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2019/6016 Esas 2019/8286 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen 2019/6016 Esas, 2019/8286 Karar numaralı kararda, sanığın silahlı terör örgütüne üye olma suçundan mahkum edilmesi ve istinaf başvurusunun esastan reddedilmesi hüküm altına alınmıştır. Ancak, dosya incelendiğinde Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin bir kimsenin tercüman aracılığıyla savunma yapma hakkını düzenleyen maddesi ve bu hakkın Türk Ceza Kanunu ve Ceza Muhakemesi Kanunu'nda yer alan düzenlemelerle desteklendiği ortaya çıkmıştır. Bu nedenle, sanığın Türkçe beyanda bulunmaması nedeniyle sorgusunun yapılmadığı ve bu hakkın kısıtlanması nedeniyle hüküm kurulduğu anlaşılmıştır. Bu durum, kanuna aykırı olduğu gerekçesiyle hüküm BOZULMUŞTUR. Kanunda yer alan maddeler ise şöyle açıklanabilir:
- TCK'nın 314/2 maddesi: Terör örgütüne üye olma suçunu düzenler.
- TCK'nın 53. maddesi: Suçun özelliklerini ve suça ilişkin ceza miktarını belirtir.
- TCK'nın 58/9. maddesi: Terör örgütüne üye olma suçunda verilecek cezayı belirler.
- TCK'nın 63. maddesi: Hükümlülüğün infazını düzenler.
- 3713 sayılı Kanunun 5/1 maddesi:
16. Ceza Dairesi         2019/6016 E.  ,  2019/8286 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
    Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
    Hüküm : TCK"nın 314/2, 53, 58/9, 63, 3713 sayılı Kanunun 5/1 maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına yönelik
    istinaf başvurusunun esastan reddi


    Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
    Temyiz edenlerin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
    Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
    Vicdani kanaatin oluştuğu, duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. madde 3. fıkra (e) bendinde düzenlenen "bir suç isnadı altındaki kimsenin tercüman aracılığı ile savunma yapma hakkı" ve AİHM"nin bu hakka ilişkin kararları ile oluşturduğu hukuksal standardın üstünde bir nitelik taşıyan, hükümden önce 24.01.2013 tarihindeki Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6411 sayılı Kanunun 1. maddesi ile 5271 sayılı CMK"nın 202. maddesine eklenen dördüncü fıkradaki yasal düzenleme nedeniyle kanun koyucunun bu hakka atfettiği değer gözetilerek, sanığın, Türkçe beyanda bulunmaması nedeniyle mahkemece sorgusunun yapılmadığının anlaşılması karşısında, sanığa tercüman hakkı tanınarak usulüne uygun savunması alınmadan hüküm kurulması suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,
    Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün sair yönleri incelenmeksizin öncelikle bu nedenle BOZULMASINA, 24.12.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.