Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : Borçlu aleyhinde Ankara 8.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2003/33 E. – 2004/618 K.sayılı ilamında, bu dosya ile birleştirilerek yargılaması yapılan ve hüküm bölümünde ayrı bir bentte karar altına alınan Ankara 5.Asliye Ticaret Mahkemesi davası nedeniyle hükmedilen 461.704.000.000.TL tazminat alacağının tahsili için örnek 53 numaralı icra emriyle ilamlı takip başlatılmış, borçlu vekili kararı, tehiri icra talepli temyiz etmiş ve 561.414.68.YTL.’lik teminat mektubunu 12.5.2005 tarihinde dosyaya sunarak, tehiri icra kararını dosyaya ibraz etmiştir. Kararın temyiz incelemesi yapan 13.Hukuk Dairesi, takip konusu edilen ilamın hüküm bölümüne ilişkin temyiz istemini 10.10.2005 tarihinde reddetmiştir. Alacaklı vekili takibe ve tahsile herhangi bir engel kalmadığı halde, teminat mektubunu paraya çevirerek, alacağı tahsil etmemiştir. Borçlu vekili, ilamın bu takip konusu ile ilgili olmayan kısmına yönelik, bozma sonrası verilen kararı icra dosyasına sunarak, dosya borcunun hesap edilmesinin talebi üzerine icra dairesince 26.04.2005 takip tarihinden talep tarihi 04.08.2009’a kadar faiz hesabı yaparak, dosya borcunu tesbit etmiştir. Borçlunun faiz hesabının takip tarihinden, ilamın takip konusu edilen kısmının temyiz talebinin reddi ile onanmasına ilişkin Yargıtay ilamının alacaklı vekiline tebliğ tarihi 04.01.2006 tarihine kadar yapılması talebi, icra dairesince bozma sonrası kararda yeniden takip konusu olan ve Yargıtayca onanarak kesinleşen bölümün yer aldığı, gerekçesiyle itirazın reddine karar vermiştir.  Borçlu vekilince, icra dairesi hesabının ve kararının iptali talebi üzerine, mahkemece takip konusu ilam kısmının, bozma sonrası kararda da tekrar yazıldığından, faiz hesabının 04.08.2009 tarihine kadar yapılması gerektiğini nazara alarak hesap yapan bilirkişi raporuna göre karar verilmiştir.
Takip konusu edilen ilam bölümünün Yargıtayca onanması üzerine verilen tehiri icra kararı kendiliğinden kalkmış ve teminat mektubu tahsil edilebilir hale gelmiştir. Mahkemenin bozma sonrası, kesinleşen hüküm bölümü yeniden aynı şekilde ifade etmesi sonuca etkili değildir.  O halde, mahkemece, yukarıda açıklanan nedenlerle takip konusu ilamın Yargıtayca onanma kararının alacaklı vekiline tebliğ tarihine kadar alacağa faiz işletilerek dosya kapak hesabı yaptırılıp, oluşacak sonuca göre karar verilmesi yerine yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.   
SONUÇ :Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 11/04/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.