BAM Hukuk Mahkemeleri Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/270 Esas 2022/769 Karar Sayılı İlamı
Esas No: 2021/270
Karar No: 2022/769
Karar Tarihi: 04.07.2022
BAM Hukuk Mahkemeleri Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/270 Esas 2022/769 Karar Sayılı İlamı
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
BAŞKANLIĞI GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/270 Esas
KARAR NO : 2022/769
HAKİM : ... ...
KATİP : ... ...
DAVACI :... - ...
VEKİLİ :Av. ....
DAVALI :...
...
VEKİLİ :Av. ...
DAVA : Ticari Nitelikteki Banka Garanti Sözleşmesinden Kaynaklanan Davalar (Alacak)
DAVA TARİHİ : 07/04/2017
KARAR TARİHİ : 04/07/2022
Mahkememizde görülmekte olan Ticari Nitelikteki Banka Garanti Sözleşmesinden Kaynaklanan Davalar (Alacak) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ; davacının davalı bankadan çeşitli krediler kullandığını ancak kredilerin kullanıldığı döneme ilişkin olarak rekabet kurulunun 08/03/2013 tarih ve 2013/198 -100 sayılı kararı ile haksız rekabet oluşturacak işlemleri dolayısıyla davacı banka ile birlikte 11 banka hakkında idari yaptırım kararı aldığını, davalı bankanın rekabetin korunması hakkindaki kanunun 4. Maddesini ihlal ettiğini, bu nedenle kendilerine yüksek oranlı kredi faizi uygulandığını, doğacak zarardan tüm bankaların müteselsilen sorumlu olacağını ileri sürerek, uygulanan faiz oranları nedeniyle ödediği toplam 106.749 TL'lik faizden fazla ödenen kısımdan kaynaklanan ve rekabetin korunması hakkındaki kanundan doğan alacaklarının tespiti ile şimdilik 1.000 TL'nin zarar tarihi olan 24/12/2008 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmektedir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının kullandığı 02/04/2007 tarihli ticari kredinin kapsam dışı olduğunu, rekabet kurulunun aldığı karardaki ihlal tarihlerinden önce kullanıldığını, diğer krediler yönünden de talebin haksız olduğunu, rekabet kurulu kararının henüz kesinleşmediğini, sonucunun beklenmesi gerektiğini, ticari nitelikli krediler için bu yönde bir talepte bulunulamayacağını, kredi kartı ve kredili mevduat hesabına ilişkin alcaklar yönünden rekabetin ihlal edilmediğini, davanın haksız fiile dayanmış olması sebebiyle talep hakkının zaman aşımına uğradığını, bankanın kusuru yahut herhangi bir zarar bulunmadığını, zararın üç katı tazminat talebinin kendiliğinden uygulanamayacağını, hakimin taktir etmesi gerektiğini, emsal kararlarda da davanın reddine yönelik hükümler kurulduğunu ileri sürmüştür.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Dava, davalı bankanın dava dışı bankalarla birlikte rekabetin korunması kapsamında kanuna aykırı iş ve işlemler nedeniyle tazminat istemine ilişkindir.
Davacı rekabet kurulunun davalı bankanın da dahil olduğu bir kısım bankalara bu gerekçeyle idari yaptırım uyguladığını, kendisinin de rekabete aykırı davranışları nedeniyle zarar gördüğünü ileri sürerek tazminat talebinde bulunmuştur.
Mahkememizce bankacı bilirkişiden rapor alınmış , bilirkişi davacının bu yönde bir zararının bulunmadığını belirleyerek rapor tanzim etmiştir.
Mahkememizce daha önce davanın reddine karar verilmiş, mahkememizin kararı kaldırılmıştır. Kaldırma gerekçesinde ayrı bir bilirkişi incelemesi yapılması istenmiştir ancak bilirkişi incelemesi yapılmadan önce eldeki davaya dayanak olan haksız rekabet iddiasına ilişkin idari işleme ilişkin İdari Yargıda açılan davanın neticelenmesi eldeki davaya etki edecektir, zira davalı banka ve diğer bankaların rekabet hukukuna aykırı bir davranışı bulunmadığı kabul edilip idari işlem iptal edildiğinde zararın dayanağı olan haksız eylem ( rekabete aykırı davranış) unsuru bulunmayacağından tazminatın sebebi olan fiil zarar ve eylem ile zarar arasında illiyet bağı unsurlarından haksız eylem unsuru bulunmayacaktır. Dolayısıyla tazmini gereken bir zarar da söz konusu olmayacaktır.
Danıştay İdari Dava Daireler Kurulunun direnme kararının kaldırılmasına ilişkin karara karşı karar düzeltme istemi sonucu verilen 24/02/2022 tarih 2021/3139 esas 2022/658 karar sayılı karar ile haksız rekabet eylemi yani haksız eylem unsuru oluşmadığının sabit olması nedeniyle tazminat sorumluluğu oluşmayacağından davanın reddine karar verilmiştir.
Direnme kararının kaldırılmasına dair karara karşı yapılan karar düzeltme isteminin de reddedilmesi sonucu İlk Derece Mahkemesi kararının beklenilmesine gerek bulunmamaktadır, zira İdari Dava Daireler Kurulu ilk derece mahkemesinin direnme kararını kaldıracak biçimde karar vermiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Yasası gereğince alınması gerekli 80,70 TL harcın başlangıçta alınan 31,40 TL peşin hartan mahsubu ile eksik kalan 49,30 TL'nin davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 1.000,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5-Kesinleşme süreci tamamlana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,
Dair tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 04/07/2022
Katip ...
e-imza
Hakim ...
e-imza
