17. Hukuk Dairesi 2016/10627 E. , 2018/4346 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın davalı ... yönünden reddine, davalı ... şirketi yönünden kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... şirketi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, davacıların oğlu destek yaya ...’e ... ve ... plaka sayılı araçların çarpması sonucunda davacıların oğlu ..."ün vefat ettiğini, kazaya sebebiyet veren ... plakalı aracın ...tarafından zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalandığını, yine kazaya sebebiyet veren ... plakalı aracın ise kaza tarihini kapsayan sigortasının olmadığı için davanın Güvence Hesabına karşı açıldığını, meydana gelen kazada her iki aracın da kusurlu olduğunu, müteveffanın hiç bir kusurunun olmadığını ileri sürerek şimdilik her biri için 500,00 TL olmak üzere toplam 1.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalılardan kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle tahsilini istemiş, daha sonra bilirkişi raporu doğrultusunda dava miktarını ıslah etmiştir.
Davalılar vekilleri, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre, davacının davalı ... aleyhine açtığı davanın reddine, davacının davalı ...aleyhine açtığı davanın kabulüne; 51.244,84 TL tazminatın olay tarihi olan 16/08/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı ..."e verilmesine 69.501,82 TL tazminatın olay tarihi olan 16/08/2014
tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı ..."e verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı ... şirketi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Hükmün temyizinden sonra davacı vekilince 13.03.2018 tarihli dilekçe ile davalı ... şirketi ile karşılıklı sulh olmaları sebebi ile gerekli ödemenin yapıldığını, sulh sonucu yapılan ödeme ile davanın konusuz kaldığını, konusuz kalan davanın esası hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmesi gerektiğini ve sulh oldukları bildirilmiştir.
6100 Sayılı HMK’nın 313.madde hükmüne göre “(1)Sulh görülmekte olan bir davada, tarafların aralarındaki uyuşmazlığı kısmen veya tamamen sona erdirmek amacıyla, mahkeme huzurunda yapmış oldukları bir sözleşmedir.
(2)Sulh, ancak tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri uyuşmazlıkları konu alan davalarda yapılabilir.
(3) Dava konusunun dışında kalan hususlar da sulh kapsamına dahil edilebilir.
(4) Sulh şarta bağlı olarak da yapılabilir.
Madde 314-(1) Sulh hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir.
Madde 315-(1) Sulh ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Mahkeme, taraflar sulhe göre karar verilmesini isterlerse, sulh sözleşmesine göre; sulhe göre karar verilmesini istemezlerse, karar verilmesine yer olmadığına karar verir.
(2) İrade bozukluğu ya da aşırı yararlanma hallerinde sulhun iptali istenebilir.
Mahkemece davacı vekilince 13.03.2018 tarihli dilekçe incelenip değerlendirilerek bir karar verilmesi gerektiğinden hükmün bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma şekline göre davalı ... şirketi vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ...ne geri verilmesine, 19/04/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.