20. Hukuk Dairesi 2017/813 E. , 2017/9423 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili Av. ... tarafından istenilmekle, tayin olunan14/11/2017 günü için yapılan tebligat üzerine, temyiz eden ve duruşma talebinde bulunan davalı vekili Av. ... geldi, başka gelen olmadı, açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, gelenin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya içindeki tüm belgeler incelenip gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı dava dilekçesi ile, davalı tarafın ... ili, ... ilçesi, ...mahallesi 2363 ada 173 sayılı parseldeki B Blok 11 no"lu gayrimenkul ile A blok 11 no"lu gayrimenkullerin maliki olduğunu, davalı tarafın 2005 yılı 6. ayından dava tarihine kadar aidat ödemekten imtina ettiğini, Yargıtayın yerleşik içtihatları uyarınca aidat alacaklarının 5 yıllık zamanaşımına tâbi olduğunu, KMK uyarınca 2009 yılı Temmuz ayından itibaren, 2014 yılı Haziran ayına kadar davalı taraftan KMK uyarınca siteye ödenmeyen aidat miktarı olan A Blok 11 no"lu daire için 10.630,00.-TL, B blok 11 no"lu gayrimenkul için 5.315,00.-TL, toplamda 15.945,00.-TL"nin tahsili talebi ile dava açtıklarını, site aidatlarının 2009 Temmuz ayından 2010 Temmuz ayına kadar 150,00.-TL, 2010 Ağustos ayından 2013 Eylül ayına kadar 180,00.-TL, 2013 Ekim ayından dava tarihine kadar 200,00.-TL olarak belirlendiğini, davalı tarafın A bloktaki gayrimenkulü için aidatların yukarıda yazıldığı gibi olduğunu, B bloktaki gayrimenkulün hisse oranının ilk gayrimenkulünün yarısı olması sebebiyle aidatların yarı orandan taahhuk edildiğini, davalı tarafın 18/07/2005 tarihli toplantıya bizzat katıldığını, söz konusu toplantıda aidatların 125,00.-TL olduğu kararı alındığını, söz konusu kararda davalının da bizzat imzası olduğunu, yine davalı tarafın 20/07/2006 tarihinde toplantıya bizzat katıldığını, kararı da imzaladığını, imzalı evraklardan da anlaşılacağı üzere davalı tarafın aidatların miktarından, ne zaman ödeneceğinden bilgisi olduğunu, faiz başlama tarihi olarak 18/07/2005 tarihi alınması gerektiğinin bizzat imzalı toplantı tutanaklarından ortada olduğunu, ayrıca yine davalı tarafa site yöneticiliğince 28/09/2013 tarihinde borç uyarısı gönderildiğini, 03/10/2013 tarihinde tebliğ alındığını, bu nedenlerle müvekkili site yöneticiliğinin, davalıdan olan fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 15.945,00.-TL"lik alacağın 18/07/2005 tarihinden itibaren hesaplanacak olan aylık % 5 faizi ile birlikte davalıdan tahsil edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerine bırakılmasını dava ve talep etmiştir.
Mahkemece davalının yasa hükümleri uyarınca malikler kurulu kararlarına uymakla yükümlü olduğu, iptal edilmemiş ve kesinleşmiş kurul kararları gereği maliklerin genel gider, avans, aidat bedelini ödemekle yükümlü olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 15.885,00.-TL aidat asıl alacağı, 22.795,88.-TL dava tarihine kadar işlemiş faiz olmak üzere toplam 36.680,88.-TL alacağa ilişkin, 15.885,00.-TL aidat asıl alacağı bedelinin 31.07.2009 tarihinden tahsil tarihine kadar Kat Mülkiyeti Kanununa göre işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin isteminin reddine karar verilmiş, karar Yargıtay 18. Hukuk Dairesinin 23/11/2015 gün ve 2015/2228 E. - 2015/16984 K.
sayılı kararı ile taraflara tefhim edilen kısa kararda "davanın kısmen kabulü ile, 15.885,00.-TL aidat asıl alacağı, 22.795,88.-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 38.680,88.-TL"nın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin isteminin reddine" denildiği halde gerekçeli kararda "Davanın kısmen kabulü ile 15.885,00.-TL aidat asıl alacağı, 22.795,88.-TL dava tarihine kadar işlemiş faiz olmak üzere toplam 36.680,88.-TL alacağa ilişkin, 15.885,00.-TL aidat asıl alacağı bedelinin 31.07.2009 tarihinden tahsil tarihine kadar Kat Mülkiyeti Kanununa göre işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin isteminin reddine" şeklinde karar verildiği, saptanan bu çelişki karşısında, anılan İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca diğer hususlar incelenmeksizin mahkeme kararının bozulmasının gerektiği, bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisinin isabetsiz, temyiz itirazlarının bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile diğer yönleri incelenmeksizin hükmün HUMK"nın 428. maddesi gereğince bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece söz konusu bozma kararına uyulmakla davanın kısmen kabulü ile; 31/07/2009 - 30/06/2014 dönemi arasına isabet eden 60 aylık toplam 15.885,00.-TL aidat asıl alacak bedelinin, her aidat bedelinin vade tarihinden - tahsil tarihine kadar Kat Mülkiyeti Kanununa göre aylık % 5 oranında işleyecek faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin isteminin reddine karar verilmiş; hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava aidat giderinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin olup mahkemece 31.07.2009 - 30.06.2014 dönemleri arasında ödenmeyen aidat bedelinin bilirkişi raporu ile belirlenip 15.885,00.-TL alacağın her aidat bedelinin vade tarihinden tahsil tarihine kadar aylık % 5 oranında işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiş ise de dosya kapsamından aidat bedellerinin belirlendiği kat malikleri kurulu toplantısına davalının katılmadığı gibi kendisine herhangi bir tebliğinde yapılmadığı, dava dilekçesindeki kabule göre de davalıya borç miktarının 03.10.2013 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmakla işleyecek faizin başlangıcının 03.10.2013 tarihi olması gerekirken aidat bedellerinin vade tarihlerinden itibaren faizine hükmedilmiş olması yerinde değil ise de bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm fıkrasının 1. bendindeki “...her aidat bedelinin vade tarihinden – tahsil tarihine kadar..” kısmının çıkarılarak yerine “03.10.2013 tarihinden tahsil tarihine kadar” ibaresinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK’nın 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 14/11/2017 günü oy birliği ile karar verildi.