Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/1393
Karar No: 2019/943
Karar Tarihi: 19.02.2019

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2018/1393 Esas 2019/943 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalı, müvekkili aleyhine 250.000 TL bedelli senede dayalı icra takibi başlattıktan sonra davacının isminin senede kefil olarak sonradan ilave edilmek suretiyle borçlu sıfatının kazandırıldığını iddia etmiştir. Davacı ise senedin teminat senedi olduğunu ve davalının senedi ciro yolu ile devralırken kötü niyetli olduğunu ileri sürerek, borçlu olmadığının tespiti ile icra takibinin iptaline ve tazminata karar verilmesini talep etmiştir. Mahkeme, davacının iddiasında ileri sürdüğü dava dışı bir sözleşmenin teminat başlıklı maddesinde belirtilen teminat amaçlı olarak verilen senet nedeniyle davacının ancak sözleşmede yazılı teminat nedeniyle sorumlu olduğunu, senedin verilmesine dayanak başka bir hukuki ilişki de ileri sürülmediğinden bu senedin sözleşmenin teminatı olarak verildiğinin kabulü gerektiği sonucuna varmıştır. Ancak, Mahkeme'nin öncelikle değerlendirmesi gereken 6762 sayılı mülga TTK 614/2 (6102 sayılı TTK m.702/2) maddesi göz ardı edilmiştir. Bu sebeple hüküm bozulmuştur.
Kanun maddesi açıklaması: 6762 sayılı mülga TTK 614/2 (6102 sayılı TTK m.702/2) maddesi, \"Aval veren kimsenin temin ettiği borç, şekle ait noksandan başka bir sebept
19. Hukuk Dairesi         2018/1393 E.  ,  2019/943 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek. Av. ... ile davalı vek. Av. ..."nın geldiği görülmekle duruşmaya başlanarak hazır bulunan taraf vekillerinin sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - KARAR -

    Davacı vekili, davalının müvekkili aleyhine 250.000,00 TL bedelli senede dayalı icra takibi başlattığını, davacının isminin senede kefil olarak sonradan ilave edilmek suretiyle borçlu sıfatının kazandırıldığını, dava konusu senedin, senet alacaklısı ... Motorlu Taşıtlar Ltd. Şti ile senet borçlusu ... Taşımacılık Tic. Ltd. Şti. arasında düzenlenen Kil Nakliye Sözleşmesinin teminat başlıklı bölümünde belirtilen teminat amaçlı olarak verilen senet olduğunu, sözleşme konusu taşıma işinin de yapılmadığını, davalının senedi ciro yolu ile devralırken kötü niyetli olduğunu ileri sürerek davacının dava konusu senet nedeniyle borçlu olmadığının tespit ile icra takibinin iptaline ve %20"den az olmamak üzere tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davacının senedi çift imza atarak tanzim ettiğini kabul ettiğini, bedeli nakten olan senedin teminat senedi olduğu iddiasını ileri süren davacının ispat külfetini üzerine aldığını ve iddiasını yazılı delille kanıtlaması gerektiğini, davacının sunduğu sözleşme ile davaya konu senet arasında hiçbir ilişki bulunmadığını, senedi ciro ile alan davalının kötü niyetli kabul edilmesinin mümkün olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, davacı vekilinin iddiasında ileri sürdüğü dava dışı ... şirket ile ... Taşımacılık Ltd, Şti. arasında imzalanan Kil ocağından kil nakliye sözleşmesinin Teminat başlıklı maddesinde; "... ..."ye ..."tan kaynaklanan maddi sorunlara karşı kullanılmak üzere 250.000,00 TL"lik şirket senedi verilecektir." yazılı olduğu, senet üzerinde şirket kaşesi ve davacının adı yazılı olduğu ve iki imza bulunduğunu, bu senet nedeniyle davacının ancak sözleşmede yazılı teminat nedeniyle sorumlu olduğunu, taraflar arasında senedin verilmesine dayanak başka bir hukuki ilişki de ileri sürülmediğinden bu senedin sözleşmenin teminatı olarak verildiğinin kabulü gerektiği, davaya konu senedin senet lehtarı şirket yetkilisi tarafından davalı eşine ciro edildiğinden davalının söz konusu sözleşmeden haberdar olduğunun kabulü gerekeceğinden davacının şahsi defilerini ileri sürebileceği, davalının eşinin yöneticisi olan şirketin sözleşmeden dolayı alacaklı olduğu ileri sürülmediği gerekçesiyle davanın kabulü ile davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine ve kötü niyetli takip nedeniyle davalının kötü niyet tazminatı ödemesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava konusu 28/02/2009 düzenleme, 17/10/2010 ödeme tarihli bonoda davacı avalist, davalı ise hamil konumundadır. 6762 sayılı mülga TTK 614/2 (6102 sayılı TTK. m.702/2) maddesinde düzenlenen "Aval veren kimsenin temin ettiği borç, şekle ait noksandan başka bir sebepten dolayı batıl olsa dahi aval verenin taahhüdü muteberdir." hükmünü içerir. Mahkemece bu hükmün öncelikle değerlendirilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamış hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına takdir edilen 2.037,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 19/02/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi