16. Hukuk Dairesi 2015/20270 E. , 2018/4853 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ: KADASTRO
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında... İlçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan yüzölçümleri tutanaklarında yazılı temyize konu 240 ada 21, 242 ada 28 ve 45 parsel sayılı taşınmazlar irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ..., 245 ada 4 parsel sayılı taşınmaz irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ve hibe nedeniyle 1/2 payı ..., 1/2 payı ... ve müşterekleri adına veraseten iştirak şeklinde tespit edilmiş, taşınmazların beyanlar hanesine 3303 sayılı Yasa"nın 3. maddesi gereğince idarenin ve ruhsat sahiplerinin maden arama ve işletme faaliyetlerine müdahale edilemeyeceği ve bundan doğacak zararlarda mülkiyet hakkına dayanılarak bir hak ve tazminat iddiasında bulunulamayacağı şerh edilmiştir. Davacı ..., irsen intikal, ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak 242 ada 45 sayılı parsele, davacılar ... ve ... miras yolu ile gelen hakka dayanarak tüm parsellere yönelik olarak dava açmışlardır. Mahkemece davaların birleştirilmesi suretiyle yapılan yargılama sonunda ..."un davasının reddine, ... ve ..."ün davasının kabulüne, çekişmeli taşınmazlar 4"er pay kabul edilerek eşit paylarla ..., ..., ... ve ... adlarına verasete iştiraklı (elbirliği) şekilde tesciline, taşınmazların altındaki madenlerin Devlete ait olduğunun tapu kaydına şerhine karar verilmiş; hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre 240 ada 21, 242 ada 28, 242 ada 44, 245 ada 4 parsel sayılı taşınmazlara yönelik yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA,
2- 242 ada 45 parsel sayılı taşınmaza yönelik temyiz itirazlarına gelince; Mahkemece; çekişmeli taşınmazın davacı ... ve müşterekleri ile davalı ..."ın müşterek murisleri ..."ten intikal ettiği ve taksime tabii tutulmadığı gerekçesi ile yazılı şekilde hüküm kurulmuştur. Davalı ... çekişmeli taşınmazın murisinden intikal etmediğini, taşınmazı kendisinin ... isimli kişiden satın aldığını ileri sürmüş, dosyaya 09.02.1982 tarihli alıcısı ..., satıcısı ... olan satış senedini sunmuştur. Mahkemece yapılan keşifte, davalı yanın dayandığı satış senedinin çekişmeli taşınmazı kapsadığı beyan edilmesine rağmen, çekişmeli taşınmazın evveliyatında kime ait olduğu kesin olarak belirlenmemiş, taşınmazın kimden kime ne şekilde intikal ettiği üzerinde durulmamıştır. Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulamaz. Hal böyle olunca doğru sonuca varılabilmesi için; mahallinde, yaşlı, tarafsız ve yöreyi iyi bilen şahıslar arasından seçilecek üç kişilik yerel bilirkişi kurulu, taraf tanıkları ve teknik bilirkişi aracılığıyla yeniden keşif yapılarak, yerel bilirkişi ve tanıklardan taşınmazların öncesinde kime ait olduğu, kimden kime ne şekilde intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ne şekilde kullanıldığı, davalının dayandığı senedin taşınmazı kapsayıp kapsamadığı hususları tek tek ve olaylara dayalı olarak sorulup saptanmalı; tanık ve bilirkişi beyanları getirtilecek komşu parsel tutanakları ile denetlenerek beyanlar arasında doğabilecek çelişkiler, gerektiğinde yüzleştirme yapılarak yöntemince giderilmeye çalışılmalı, fen bilirkişisine keşfi izlemeye elverişli denetime açık rapor düzenlettirilmeli, bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek ulaşılacak sonuca göre bir karar verilmelidir. Eksik araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 19.09.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.