16. Hukuk Dairesi 2015/10741 E. , 2018/4850 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında ............ İlçesi, ......... Köyü çalışma alanında bulunan yüzölçümleri tutanaklarında yazılı, 117 ada 15, 17, 12 ada 1, 126 ada 1, 139 ada 2, 260 ada 2, 261 ada 1, 289 ada 4, 290 ada 12, 292 ada 15, 302 ada 2, 306 ada 7, 307 ada 3, 339 ada 1, 340 ada 8, 24, 343 ada 2, 364 ada 1 379 ada 2, 380 ada 1, 386 ada 2, 401 ada 1 parsel sayılı taşınmazlar irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle eşit hisselerle ... ile ölü oldukları belirtilerek ......... Hacıalioğlu adlarına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ... ve müşterekleri, miras yolu ile gelen hak, tapu kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazların davalılar adına olan tapu kayıtlarının, davacıların ......... 2. Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 1992/536 Esas, 1994/683 Karar sayılı veraset ilamında belirtilen payları oranında iptali ile iptal edilen payların davacılar adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... ve müşterekleri vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece dava konusu taşınmazların tarafların ortak miras bırakanı......... Cangür"e ait olduğu, ........."un vefat etmesi üzerine taşınmazların oğlu ...... ......... tarafından kullanıldığı,........."nin ...... ......... dışında da çocukları bulunup terekesinin geçerli bir taksime tabi tutulmadığı; davacıların da......... terekesinde payları bulunduğu gerekçesi ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de; taşınmazların kim tarafından ne zamandan beri ne suretle ve hangi hukuki nedene dayalı olarak kullanıldıkları, taksime konu olup olmadıkları kesin olarak belirlenmemiş, yetersiz mahalli bilirkişi ve tanık beyanı ile yetinilmiş, davalılar tapu kaydına dayanmalarına rağmen bu tapu kayıtları getirtilip keşifte usulünce uygulanmamıştır. Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulamaz. Hal böyle olunca doğru sonuca varılabilmesi için, öncelikle davalı yanın tutunduğu tapu kayıtları tesisinden itibaren varsa haritası ile getirtilmeli, tapu kayıtlarının başka taşınmazlara revizyon görüp görmediği araştırılmalı, varsa revizyon gördüğü parsellere ait onaylı tutanak örnekleri, tutanaklar kesinleşmiş ise tapu kayıtları getirtilmeli, bundan sonra mahallinde yerel bilirkişi kurulu, taraf tanıkları ve teknik bilirkişi hazır olduğu halde yeniden keşif yapılmalı, yapılacak olan keşifte yerel bilirkişi ve tanıklardan, çekişmeli taşınmazın evveliyatında kime ait olduğu, kimden kime ne şekilde intikal ettiği, tarafların müşterek murisine ait olması durumunda taksime tabii tutulup tutulmadığı, taksime konu olmuşsa taksimin hangi tarihte yapıldığı, taksimde kime hangi taşınmazın düştüğü, kadastro tespitine kadar kimin hangi sıfatla taşınmazlar üzerinde zilyet olduğu sorulmalı, taksim sınırları kesin olarak belirlenmeli, davalı yanın tutunduğu tapu kayıtları mevki ve tüm sınırları tek tek okunarak mahallinde uygulanmaya çalışılmalı, uygulamada komşu parsel tutanak ve dayanaklarından yararlanılmalı, varsa bu kayıtların taşınmazların yönünü ne okuduğu saptanmalı, keşifte gösterilen sınırlar teknik bilirkişiye işaret ettirilmeli, bilinemeyen sınırlar yönünden taraflara tanıkla kanıtlama olanağı tanınmalı, fen bilirkişisinden keşfi takibe elverişli rapor alınmalı, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir hüküm kurulmalıdır. Mahkemece açıklanan hususlar göz önüne alınmaksızın eksik inceleme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları bu nedenle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine, 19.09.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.