
Esas No: 2017/334
Karar No: 2020/14810
Karar Tarihi: 03.11.2020
Tehdit - hakaret - mala zarar verme - Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2017/334 Esas 2020/14810 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, hakaret, mala zarar verme
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre, katılan sanık ..."ın 03.06.2015 havale tarihli dilekçe ile temyizden vazgeçtiği, katılan sanık müdafii tarafından 23.06.2015 havale tarihli dilekçe ile mahkemeden sanık tarafından sunulan temyizden vazgeçme talebi uyarınca işlem yapılmasının talep edildiği, katılan sanık müdafii adına düzenlenen vekaletnamede kanun yollarından feragat yetkisinin de bulunduğu, mahkemenin 30.06.2015 tarihli ek karar ile temyiz isteğinin reddine dair karar verildiği, ek kararın temyiz edilmediği belirlenerek dosya görüşüldü:
A-Sanık ... hakkında hakaret, sanık ... hakkında hakaret, mala zarar verme, yaralama suçlarına ilişkin kararda öngörülen cezaların nitelik ve niceliğine göre, verildiği tarih itibariyle hükümlerin temyiz edilemez olduğu anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddeleri uyarınca sanıklar ... ile ... müdafilerinin tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ İSTEĞİNİN REDDİNE,
B-Sanık ... hakkında tehdit suçuna ilişkin hükmün temyizine gelince;
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Sanığa yükletilen silahla tehdit eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
Ancak;
1-Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 17.11.2015 tarih, 2014/12-388 Esas ve 2015/403 Karar sayılı kararında belirtildiği üzere erteleme kararı ile belirlenecek denetim süresinin kazanılmış hakka konu olamayacağı hususu dikkate alındığında, cezası ertelenen sanık hakkında belirlenen denetim süresinin hükmolunan cezaların süresinden az olamayacağı gözetilmeden 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilen sanık hakkında denetim süresinin 1 yıl olarak belirlenmesi,
2-Anayasa Mahkemesi’nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı ile TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararlarının uygulanması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak hükümden erteleme süresinin belirlenmesine ilişkin paragrafının tamamen ve " TCK’nın 53/1-b maddesinin uygulanmasına ilişkin kısım" çıkartılarak ve "sanığın TCK’nun 51/3. maddesi gereğince 1 yıl 8 ay denetim süresine tabi tutulmasına " cümlesinin yazılması suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan HÜKMÜN DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 03/11/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.