13. Ceza Dairesi Esas No: 2016/20047 Karar No: 2018/11048 Karar Tarihi: 10.09.2018
Güveni kötüye kullanma - Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2016/20047 Esas 2018/11048 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen bir davada sanık güveni kötüye kullanma suçundan mahkum edilmiştir. Ancak alt sınırdan uzaklaşılarak verilen hapis ve adli para cezası nedeniyle karar temyiz edilmiştir. Yapılan inceleme sonucunda, kanunlarda yapılan değişiklikler nedeniyle uzlaştırma işlemlerinin gerçekleştirilip sonuçlarına göre hukuki değerlendirme yapılması gerektiği belirtilmiştir. Bu nedenle, temyiz itirazları kabul edilerek mahkeme kararı bozulmuştur. Kanunlar arasındaki çelişki durumunda, failin lehine olan kanunun uygulanması gerektiği hatırlatılmış ve 5237 sayılı TCK'nın 155/1. maddesi ile 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 34., 35., 253. ve 254. maddeleri detaylı bir şekilde açıklanmıştır.
13. Ceza Dairesi 2016/20047 E. , 2018/11048 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Güveni kötüye kullanma HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: 5237 sayılı TCK"nın 155/1.maddesi uyarınca hapis cezasının alt sınırının 6 ay olduğu dikkate alındığında, yerel mahkemece kurulan hükümde hem hapis cezasının tayin edilmesinde hem de adli para cezasının belirlenmesinde alt sınırdan uzaklaşıldığı anlaşıldığından aksi yöndeki tebliğname görüşüne iştirak olunmamıştır. Hükümden sonra 02/12/2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesinin 3. fıkrasında yer alan, "etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen süreler ile" ibaresinin madde metninden çıkarıldığı ve 5237 sayılı TCK"nın 155/1. maddesinde tanımı yapılan güveni kötüye kullanma suçunun da uzlaşma kapsamına alındığının anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK"nın 7/2. maddesi uyarınca; ""Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur."" hükmü de gözetilerek 6763 sayılı Kanunun 35. maddesi ile değişik CMK"nın 254. maddesi uyarınca aynı kanunun 253. maddesinde belirtilen esas ve usûle göre uzlaştırma işlemleri yerine getirildikten sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."ın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün açıklanan nedenle 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca, tebliğnameye kısmen uygun olarak BOZULMASINA, 10.09.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.