Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/9660 Esas 2018/4337 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/9660
Karar No: 2018/4337
Karar Tarihi: 19.04.2018

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/9660 Esas 2018/4337 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2015/9660 E.  ,  2018/4337 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın usulden reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    - K A R A R -
    Davacı vekili, ... plaka sayılı aracın müvekkili sigorta şirketi tarafından 29/03/2014 ve 29/03/2015 tarihleri arasında ... Sigorta Poliçesi ile sigortalandığını, 05/04/2014 tarihinde diğer davalıların velayetinde bulunan kaza tarihinde 15 yaşında olan çocuk ... sürücüsü olduğu trafik tescili bulunmayan motosiklet ile ... plaka sayılı araca %100 kusuru ile çarparak yaralamalı ve hasarlı trafik kazasına sebebiyet verdiğini, TMK 369. madde aile başkanını sorumluluğu ve haksız fiil hükümleri uyarınca 4.271,00 TL tazminatın ödeme tarihi olan 04/06/2014 tarihinde itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep etmiştir.
    Davalı ...’e dava dilekçesi tebliğ edilemediğinden yargılamaya katılmamıştır. Diğer davalılar, davaya cevap vermemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; davalı ...nın adresinin bildirilmesi istenmiş olup, HMK 114/1-g bendi ve HMK 115/2 maddesi gereğince dava şartı gerçekleşmediğinden davanın usulden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Her ne kadar Mahkemece, Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 119. maddesinde belirtilen dava dilekçesinde bulunmaması halinde tamamlanması zorunlu unsurlardan olan davalının açık adresinin bildirilmemiş olduğu gerekçesi ile yazılı şekilde
    hüküm kurulmuş ise de, anılan Kanun"un 119. maddesinde belirtilen husus, dava dilekçesinde davalı tarafın adresinin hiç yazılmamış, bildirilmemiş olması durumunda davacı tarafa verilecek bir haftalık kesin süre içinde bu eksikliğin tamamlanmasının istenmesi, tamamlanmaması halinde uygulanacak yaptırımın davacıya ihtar edilmesidir. Aksine düşünce, gerek Tebligat Kanununun tebligata ilişkin ilgili hükümlerini (Teb. K. m. 21- 25-28), gerekse Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin ilanen tebliğ ile ilgili 48 ve devamı maddelerini işlevsiz hale getirecektir.
    Somut olayda ise, davacı tarafın dava dilekçesinde davalının adresini gösterdiği, bu nedenle dava dilekçesinde bulunması zorunlu unsurun dilekçede belirtilmiş olduğu göz önüne alınarak davalının tebligata yarar açık adresinin, mahkemece titizlikle araştırılması, davalının adresinin tespit edilmesi durumunda tebligat yapılması, bulunamaması halinde ilanen tebliğ hususunun düşünülmesi ve sonucu uyarınca hüküm kurulması gerekirken, davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 19.04.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.