11. Hukuk Dairesi 2017/1436 E. , 2018/7002 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ . HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada ... Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 10/11/2016 tarih ve 2016/32 E-2016/157 K. sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi’nce verilen 30/01/2017 tarih ve 2017/44-2017/59 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı adına ... nezdinde 2009/53966 sayı ile tescilli "..." ibareli markanın tescilli olduğu hizmetler arasında yer alan "inşaat hizmetleri, inşaat araç gereçlerinin, iş makinelerinin kiralanması hizmetleri" bakımından uzun süredir kullanılmadığını ileri sürerek 556 sayılı KHK"nın 14. maddesi uyarınca belirtilen hizmetler bakımından hükümsüz kılınmasına ve müvekkili adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, markanın kullanıldığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince, davalının markayı anılan sınıfta kullandığını kanıtlayamadığı, dava tarihinden geriye doğru 5 yılın dolarak iptal şartlarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davalı adına kayıtlı 2009/53966 sayılı "..." ibareli markanın tescilli olduğu hizmetler arasında yer alan "inşaat hizmetleri, inşaat araç gereçlerinin, iş makinelerinin kiralanması hizmetleri" bakımından 556 sayılı KHK"nın 14. maddesi uyarınca hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine, davacının marka başvurusunun kendi adına tesciline karar verilmesi isteminin idari bir işlem olduğundan reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davalı vekilince istinaf isteminde bulunulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre İlk Derece Mahkemesince verilen kararın kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. 1- Dava, kullanmama nedenine dayalı markanın iptali istemine ilişkin olup, mahkemece, yazılı şekilde 556 sayılı KHK’nın 14. maddesi gereğince markanın kullanmama nedeniyle iptaline karar verilmiştir. Ancak, İlk Derece Mahkemesinin karar tarihinden sonra 06.01.2017 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 14.12.2016 tarihli 2016/148 esas ve 2016/189 karar sayılı kararı ile 556 sayılı KHK’nın 14. maddesinin iptaline karar verilmiştir. Bu durumda, Anayasa Mahkemesinin anılan iptal kararı değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğinden kararın bozulması gerekmiştir.
2- Bozma sebep ve şekline göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının re"sen BOZULARAK KALDIRILMASINA, HMK"nın 373/1. maddesi uyarınca dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 13/11/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.