Taraflar arasındaki "muarazanın men"i" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Balıkesir 1. Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 13.10.2006 gün ve 327-317 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 31.05.2007 gün ve 5184-6531 sayılı ilamı ile (...Dava, hastılat kira ilişkisine dayalı kira tesbitine ilişkindir.
Mahkemece, istem kısmen hüküm altına alınmış, hükmü davalı temyiz etmiştir.
Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 8/II.1 hükmü gereği kira sözleşmesine dayanan her türlü tahliye, aktin feshi yahut tesbit davaları bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminat davaları ve bunlara karşılık olarak açılan davaları görmeye münhasıran sulh mahkemeleri görevlidir. Somut olayda istem uyarlamaya değil kira tesbitine ilişkin olduğundan kamu düzeninden olan görev hususu resen göz önünde tutularak, dava dilekçesinin görev noktasından reddi yerine çekişmenin esası incelenerek hüküm kurulması doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir...)gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN: Davalı vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava, taraflar arasında akdedilen kira sözleşmesinin eki niteliğinde bulunan Vakıf Zeytinliklerinin Kiralanmasına Ait İhale Şartnamesinin 6.maddesinin davalı İdarece hatalı yorumlandığı iddiasına dayalı olarak açılmış olup, 02.06.2004 ile 31.12.2004 tarihleri arasındaki devre için bulunacak toptan eşya fiyatları endeksindeki değişim (%) oranına göre 2005 yılı kira bedelinin belirlenerek, davalı İdarenin yarattığı muarazanın giderilmesi istemine ilişkindir.
Yerel Mahkemece; kira sözleşmesinin ilk devresi olan 02.06.2004-31.12.2004 tarihleri arasında toptan eşya fiyat endeksinde oluşan değişim oranı dikkate alınarak 2005 yılı kira parasının belirlenmesi gerekirken, 2004 yılının tamamına ilişkin endeks değişim oranının uygulanmış olması hatalı bulunarak; "01.01.2005 tarihi itibariyle aylık kira miktarının 8.491,66-YTL olarak tespitine, buna göre davalı İdarenin kira sözleşmesi ile eki olan "Vakıf Arazilerinin Kiralama Usul ve Esaslarına" dair belge içeriğine farklı bir yorum getirerek aylık kira parasının 9.053,00-YTL olarak belirlemek suretiyle yarattığı muarazanın giderilmesine" karar verilmiştir.
Özel Dairece; yukarıda yazılı gerekçelerle verilen bozma kararı üzerine, Yerel Mahkemece; "davanın konusunun, taraflar arasında imzalanan kira sözleşmesinin davalı kurum tarafından lehe yorumlanarak 01.01.2005 tarihinden itibaren kira parasının 9.053.00.-YTl olarak tespit edilmesi suretiyle çıkarmış olduğu muarazanın giderilmesi niteliğinde olduğu ve bu tür davalarda görevin değere göre belirlenmesi gerektiği" belirtilerek direnme kararı verilmiştir.
Yerel Mahkeme ile Özel Daire arasındaki uyuşmazlık; davanın niteliğinin ve bu kapsamda olmak üzere görev yönünün belirlenmesi noktasında toplanmaktadır.
Davacı, 02.06.2004 ile 31.12.2013 dönemini kapsayan kira sözleşmesi ile davalı İdareden Vakıf zeytinliklerini kiralamıştır.
Davalı İdare, 2004 yılının tamamına ait toptan eşya fiyat endeksindeki değişim oranını uygulayarak belirlediği 2005 yılı aylık kira bedelinin ödenmesini, aksi halde kiralananın tahliyesini istemektedir. Davacı, İdare tarafından belirlenen kira parasını ihtirazi kayıtla ödeyerek, eldeki davayı açmıştır.
Kural olarak; dava konusu olan şeyin değerine bakılmaksızın, kira sözleşmesine dayanan her türlü tesbit davaları sulh hukuk mahkemesinde görülür (HUM K m. 8/II- 1). Maddede belirtilen "tesbit" davasından amaç, kira bedelinin tesbiti davalarıdır. Davanın niteliği, HUMK m. 8"de sulh mahkemesinin görevli bulunduğu kira tesbiti davası türünden olmayınca, görev hususu genel kurala, dava olunan şeyin değerine göre belirlenir (HUMK m.1).
Vakıf Zeytinliklerinin Kiralanmasına Ait İhale Şartnamesinin "Kiralananın Hukuki Statüsü" başlıklı 3. maddesinde; "Kiralananın esas vasfı arazi olduğundan 6570 sayılı Kanun hükümlerine tabi değildir. Borçlar Kanununun hasılat kirası hükümlerine tabidir";
6.maddesinde; "Aylık kira bedeli ihalede oluşacak bedel olup, sözleşme tarihinden 31.12.2004 tarihine kadardır. Müteakip aylara ait kira artışları Devlet İstatistik Enstitüsünce yayımlanan Toptan Eşya Fiyat Endeksleri "Bir önceki yılın aynı ayına göre değişim % oranında" emsal ve rayiç bedelden aşağı olamamak üzere tespit edilir."
Hükümleri yer almaktadır.
Dava ile, anılan Şartnamenin 6. maddesindeki, müteakip aylara ait kira artışına yönelik hükmün uygulanmasından kaynaklanan çekişmenin giderilmesi amaçlanmakta olup, bu tür davalarda görevli mahkemenin yıllık kira bedeline göre saptanması gerekir. İhtilaf şartnamenin ilgili maddesinin yorumlanmasından kaynaklanmakta olup, kira bedelinin tespiti yönünde bir çekişme bulunmamaktadır. Dava bu nedenle muarazanın giderilmesi davasıdır.
Kaldı ki;
Kira tesbiti davaları, 6570 sayılı Gayrimenkul Kiraları Hakkında Kanun hükümlerine tabi olan taşınmazıarın kiraya verilmesi halinde uygulama alanı bulmaktadır. Anılan Kanuna tabi olma taşınmazlar Borçlar Kanunu hükümlerine tabidir.
Kiralananın, zeytinlik vasfında ve hasılat kirası hükümlerine tabi olduğu çekişmesizdir.
Bu durumda; musakkaf (çatılı) olmayan ve hasılat kirası hükümlerine tabi kiralalana yönelik açılan bir davanın "değer" ana kuralına bakılmaksızın HUMK 8/II- 1 maddesine dayanılarak sulh mahkemesinde görülüp görülemeyeceğinin saptanması önem taşımaktadır.
Öncelikle belirtelim ki, HUMK"nun 1711 sayılı Kanunla değiştirilen m.8/II- 1; "kira sözleşmesine dayanan her türlü tahliye, aktin feshi yahut tesbit davalarına, bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminat davalarına ve bunlara karşılık olarak açılan davalara" bakmaya Sulh Mahkemelerini görevli kılarken, 6570 sayılı Gayrimenkul Kiraları Hakkında Kanunun uygulama alanı içinde kalan kiralananları amaçlamaktadır. Gerçekten de, anılan Kanunun 1.maddesiyle bu Kanunun uygulanması kiralanan yerin musakkaf (çatılı) bir taşınmaz olmasına hasredilmiştir. Öte yandan kiralanan taşınmazın niteliğine bakarak çizilecek hukuki çerçevede bu kabulü zorunlu kılmaktadır. Kiraya verilen musakkaf yerlere ilişkin uyuşmazlıklara 6570 sayılı Kanun hükümleri uygulanır (m.1). Musakkaf olmayan taşınmaz mallar ise Borçlar Kanunu hükümlerine tabidir. Her iki Yasanın ilgili maddelerinin hukuki sonuç ve hükümleri ile koruma amaçları tamamen birbirinden farklıdır (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 27.05.1998 gün ve 1998/3-361-373 sayılı Kararı).
Yukarıda belirtilen maddi ve yasal olgular gözetildiğinde, Yerel Mahkemenin direnme kararı isabetli bulunmaktadır.
Ne var ki, bozma nedenine göre şin esası incelenmemiş olduğundan, işin esasına yönelik temyiz incelemesi yapılabilmesi için dosyanın Özel Dairesine gönderilmesi gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı işin esasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Yargıtay 14.HUKUK DAİRESİNE gönderilmesine, 09.07.2008 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.