13. Ceza Dairesi Esas No: 2016/10420 Karar No: 2018/11037 Karar Tarihi: 11.07.2018
Karşılıksız yararlanma - mühür bozma - Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2016/10420 Esas 2018/11037 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, özelleştirilen elektrik şirketi tarafından yapılan mühürlemenin kamu güvencesine haiz olmadığına ve özel hukuk tüzel kişisinin kamu yetkisi kullanma hakkı olmadığına karar verdi. Bu nedenle sanığın \"mühür bozma\" suçunun unsurlarının oluşmadığına hükmetti ve mahkumiyete ilişkin hükümleri reddetti. Kararda, kanunlarda özel şirketlere mühürleme yetkisi verildiği ve buna aykırı davrananlar hakkında 5237 sayılı TCK'nın 203. maddesi hükümlerinin uygulanacağı belirtildi. Kanun maddeleri olarak ise, 1412 sayılı CMUK'un 325. ve 5271 sayılı CMK'nın 306. ve 42/1. maddesi gösterildi.
13. Ceza Dairesi 2016/10420 E. , 2018/11037 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇLAR : Karşılıksız yararlanma, mühür bozma HÜKÜMLER : Mahkumiyete ilişkin hükümlerin reddi
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Mühür bozma suçunun fiil öğesi bağlamında hukuka aykırılık unsurunun oluşması için mühürleme yetkisinin kanuni dayanağının bulunmasının zorunlu olduğu, elektrik idaresinin ise özelleştirildiği bu sebeple kayıt dışı elektrik kullanımının engellenmesini sağlayan mühürlemenin kamu güvencesine haiz olmadığı, ilgili kanunlarda özel şirketlere mühürleme yetkisi verildiğine ve buna aykırı davrananlar hakkında 5237 sayılı TCK’ nın 203. maddesi hükümlerinin uygulanacağına ilişkin bir hükme yer verilmediği, buna göre özel hukuk tüzel kişisinin kamusal yetki kullanma hakkı olmadığından, Anayasa ve Kanuna dayalı kamusal yetkiyi kullanan bir makam tarafından konulmuş mühürleme güvencesinin özelleştirme nedeniyle sona erdiği bu nedenle sanığa yüklenen "mühür bozma" suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilerek, 1412 sayılı CMUK’ un 325. ve 5271 sayılı CMK’ nın 306. maddeleri gereğince mahkemece verilen 12/06/2014 tarihli 2013/476 Esas ve 2014/382 Karar sayılı hüküm yönünden sanık ... lehine kanun yararına bozma yoluna gidilebileceği anlaşılmakla yapılan incelemede, 5271 sayılı CMK’ nın 42/1. maddesi gereğince temyiz aşamasında ileri sürülen eski hale getirme talebi hakkında karar verme yetkisi, Yüksek Mahkemeye ait bulunduğundan, sanık ... müdafiinin 30/10/2014 havale tarihli eski hale getirme talebi niteliği taşıyan infazın durdurulması ve temyiz talebi ile sanık ...’ ın 08/06/2015 havale tarihli eski hale getirme ve temyiz talebi yönünden yerel mahkemece verilen 31/10/2014 ve 26/06/2015 tarihli ek kararların yok hükmünde olduğunun kabulü ile yapılan incelemede; Sanığın yüzüne karşı 12/06/2014 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edilen hükmü 1412 Sayılı CMUK" nun 310/1. maddesinde öngörülen bir haftalık yasal süreden sonra 30.10.2014 tarihinde temyiz eden sanık ... müdafiinin temyiz isteminin aynı kanunun 317. maddesi gereğince REDDİNE, 11/07/2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.